| | | Raporda, Türkiyenin, üretim ve ihracat yapısını değiştirerek, ileri teknoloji kullanan ürünlerle ihracat kompozisyonunu zenginleştirmek zorunda olduğu vurgulandı. bunun için de teknolojik atılımlar içeren yeni yatırımlar gerekli olduğu belirtildi.
Raporda, ekonomide son aylarda oluşan iyimser havanın kalıcı hale getirilmesi ve siyasi istikrarsızlıklar yaşanmaması durumunda ikinci çeyrekten itibaren hafif de olsa bir ekonomik canlanma beklendiği ifade edildi. İSO raporunda, büyümenin yıl sonunda yüzde 2 veya 3 düzeyinde kalmasının mümkün olduğu vurgulandı.
İhracat için dolar bazında yüzde 4.9 büyüme hedef alındığı, ithalatta ise ekonomide canlanma beklentisi doğrultusunda yüzde 11 civarında artış öngörüldüğü hatırlatılan raporda, bu beklentiler sonucu dış ticaret açığının büyümesinin doğal olduğu vurgulandı.
Bu yıl için cari işlemler dengesinde IMFye verilen niyet mektubunda düzeltildiği gibi 1.2 milyar dolar açık verilmesi gerçekçi bulunan raporda, iç borç stokunun arttığı, faizlerin yüzde 70 dolayında oluştuğu bir ekonomide faiz giderlerinin 42.8 katrilyon TL. dolayında tutulmasının çok zor olacağı değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, Bu hedefin tutturulabilmesi için, iç borç stokunun azaltılması veya faiz oranlarında hızlı bir düşüş olması gerekir ki, bugünkü koşullarda bu tür gelişmelerin zor olduğu ortadadır. Borç faiz ödemelerindeki artışlar, öngörülen konsolide bütçe açığının da büyümesine yol açacaktır. Böyle bir gelişme, iyimser dengeleri tehdit edecektir. Bütçe açığının da programlanan büyüklüğün üzerine çıkması önemli bir risktir denildi. | |