|
Derviş: Şubat 2001 dönemine bir daha dönmeyiz Boratav: Sorunların temeli dışa bağımlılık Serdengeçti: Geçmişe endekslemeden vazgeçilmeli Türkiye, Nitelikli Sanayi Bölgeleri Anlaşmasına katıldı Sendikalar %35 zamma karşı çıktı Kabineye primlere indirim yetkisi Akcan: Dengeler Nisan'dan itibaren oturacak |
|||
İSO Meclisi Şubat ayı toplantısında konuşan Küçük, Türkiyenin önündeki en önemli hedefin sürdürülebilir bir büyüme olması gerektiğini söyledi. Büyümenin sürdürülememesi durumunda makro ekonomik dengelerde sağlanan başarının kalıcı olmayacağı görüşünü savunan Küçük, Sadece para politikaları ile ekonomi sürdürülemez. Ekonomi sadece borcun yönetimi de değildir. İstediğiniz kadar reform yapın, büyümeyen bir ekonomiye doğrudan yatırım olarak uluslararası sermaye de gelmez dedi. Büyümenin ana unsurunun reel sektör olduğunu dile getiren Tanıl Küçük, mevcut durumda reel sektörün desteklenmesi bir yana önüne sürekli engeller konulduğunu ifade etti. İSTİHDAM TEHLİKE ARZEDİYOR İSO Başkanı Küçük, Sorunlarımız çözülmek şöyle dursun, katlanarak daha da artıyor diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: Ekonomik krizler sebebiyle varlıklarının büyük bir kısmını yitirmiş olan sanayi işletmeleri 1 Nisan itibarı ile yüzde 60 daha fazla SSK primi ödeyecek. Türkiyenin gündemi İş Güvencesi Yasa tasarısı değil, işin güvencesi olmalıdır. Bir uygulamanın başarısı için içeriği kadar zamanlaması da çok önemlidir. İşsizlikten etkilenen toplam nüfusun 12 milyon kişi bulduğu bir dönemde Türkiyede bugüne kadar görülmemiş ölçüde tehlikeli bir durum arzetmektedir. Krizden bu yana mali sektörün rehabilitasyonu için beklediklerini de sözlerine ekleyen Tanıl Küçük, Sağlıklı bir yapıya kavuşmuş mali sektörün, reel sektöre uygun şartlarda kaynak aktarma görevini artık yerine getirmesini bekliyoruz diye konuştu. TEMİNAT MEKTUBU BULUNAMIYOR Üretimin içinde bulunduğu en önemli sıkıntılardan birisinin de finansman zorluğu olduğuna değinen Küçük, bu anlamda finans ve reel sektör arasındaki ilişkilerin bir an önce sağlıklı bir zemine taşınması gerektiğini kaydetti. Küçük, Krizden bu yana geçen 1 yılı mali sektörün rehabilitasyonu ile geçirdik, artık sonuç almamız gerekiyor. Sağlıklı bir yapıya kavuşmuş bir mali sektörün reel sektöre uygun koşullarda kaynak aktarma işlevini artık yerine getirmesi gerekmektedir diye konuştu. Programın finans sektörü ağırlıklı ve borç ödeme öncelikli yapısından uzaklaşarak reel sektöre de şans tanıyacak şekle girmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Küçük, sanayicilerin teminat mektubu bulmakta zorlandıklarını, bunu başaranların da yüksek faiz nedeniyle Eximbank kredisi kullanmaktan kaçındıklarını anlattı. İhracatın artırılması için acilen çeşitli enstrümanların devreye sokulması gerektiğini belirten Küçük, Krizden çıkma sürecinde dış destek elbette önemlidir, ama asıl yük ve sorumluluk bizim omuzlarımızdadır dedi. BEZGİNLİK BÜYÜK ORANDA Bir basın mensubunun Gelecekte bir seçim endişeniz mi var? sorusunu yanıtlarken bunu hemen seçime çekmenin yanlış olacağını ifade ederek, şunları söyledi: İçeride de bir hava yaşadık. Çok ciddi bir bezginlik var. Şunu ifade etmeye çalışıyoruz. Bizim morale ihtiyacımız var. Moraliteyi kaybettiğimiz zaman üretemeyiz. İçerideki hava hakikaten soğuk bir duş etkisindeydi. Küçük, bir basın mensubunun moralleri bozan başka nelerin olduğu yönündeki sorusuna şu karşılığı verdi: Üretimin sorunlarını devamlı dile getiriyoruz. İSO Meclis Üyesi Mehmet Şuhubinin (ayakda kalabilmek için günde 4 defa strateji değiştiriyorum) dediğini duydunuz. Bırakın aylık olmayı Türkiyede üreten sadece günde 4 kere strateji değiştirmek zorunda kalıyorsa bu üretimin güçlüğünü ve mücadelesini siz düşünün. Güvenin şu anda en önemli unsur olduğunu vurgulayan Küçük, Ankaranın sokağındaki vatandaşa kadar o güvenin yansıması önemli. Güvenin oluşması kadar güvenin sarsılmadan devam etmesi de çok önemli diye konuştu. Küçük, oluşmaya başlayan güveni sarsıcı hareketlerin hiçbir zaman meydana gelmemesi gerektiğini kaydetti. Tanıl Küçük, devamla şu görüşleri dile getirdi: Niçin İSO Meclisi bugün sustu? Senelerdir konuşuyor. Aynı şeyleri konuşuyor, belki 8 senedir aynı şeyleri konuşuyoruz. Doğruları konuştuğumuza inanıyoruz. Hala üretimin önündeki engelleri kaldıramıyoruz. Üretimin Türkiyenin tek gerçeği olduğunu ifade ediyoruz. Sürdürülebilir büyümenin önemini, büyürken enflasyonla mücadelenin önemini ifade ediyoruz. Neticede tüm bunlarda muvaffak olamıyoruz. İşte orada moral bozukluğu ortaya çıkıyor. Her şeye rağmen bizim vazifemiz moral bozmak değil. Bizim morallerimiz bir anlık bozulur, biz gene sabah çok moralli kalkarız, gene öyle olacak. Çünkü senelerdir sanayici, üreten kesim hep bu şekilde yaşıyor. Bizim moralimiz 24 saat bozuk giderse zaten o zaman ülke çöker. Mühim olan onu hemen üstümüzden atabilmemiz. Küçük, bir basın mensubunun Tıkanıklık nerede? şeklindeki sorusu üzerine de onun hep beraber bulunacağını belirterek, Hemen hükümetle gerginlik var diye düşünmeyin. Bilakis herzamankinden daha çok diyalog devam ediyor. Diyalog açısından bir tıkanıklık yok ama çözüm üretmede tıkanıklık varsa bunu da Türkiyenin dar kaynaklarına bağlıyorum. Hata varsa hepimizde, hepimiz düşünelim diye konuştu. KAVİ: BÜYÜME İŞARETİ HENÜZ YOK Toplantıda bir konuşma yapan İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi de, Türkiyenin 2001 yılının 2. yarısından itibaren büyümeye geçeceği günleri aradığını belirterek, Ancak görünen o ki bu konudaki rakamlar henüz büyümeye yönelik bir işaretin olmadığını ortaya koyuyor dedi. Üretim Ekonomisine Dönüşte Sanayinin Önündeki Engeller konulu İSO Meclis toplantısında konuşan Kavi, Devlet Bakanı Kemal Dervişin bugün Ortadoğu Teknik Üniversitesinde (ODTÜ) yapılan toplantıdaki sunuşunda Türkiye, önümüzdeki 10 yıl asgari yüzde 6-7 ile büyümek zorunda şeklindeki sözlerini hatırlatarak, şunları söyledi: Bunun nasıl gerçekleştirileceğini kim bulacak? Hükümetten önemli beklentilerimiz var ama devletin yapacağı düzenlemelerle istenilen yere varmayacağımız ortada. Bunun için özel sektör, sanayici ve diğer kesimlerin kendi arzularıyla biraraya gelmeleri gerekir. Bugün üretim ekonomisine dönüşte sanayinin önündeki engellerin ülkenin pekçok sektöründe, kesiminde olduğu gibi İSOda da bir sükunete, sessizliğe dönüşmüş olduğunu belirten Kavi, Bu sükuneti bozmak ve bu süreci yukarıya, üretime çekmek zorundayız. Bunu başarabilmek bizim elimizde dedi. Hüsamettin Kavi, Mart ayında bu konuda olumlu adımlar atmaya başlanılmasını diledi. Kavi, Türkiyenin 2001 yılının 2. yarısından beri büyümeye geçeceği günleri aradığını belirterek, Tekrar üretim, üretim ekonomisine dönüş... Ancak görünen o ki bu konudaki rakamlar henüz büyümeye yönelik bir işaretin olmadığını ortaya koyuyor dedi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||