|
28 Ocak TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, IMF ve ABye taahhütlerimizi yerine getirip ekonomiyi düze çıkarmadan oy avına çıkarsanız, ülkeyi geçmiş dönemlerde batağa sürüklemiş olan popülist politikaları tekrar hortlatırsınız diye konuştu. |
Özilhan: 'Krizden çıkış yolsuzluğun önlenmesinde' TÜSİAD ekonomiden iyimser TÜSİAD'dan banka tasarısına destek Derviş: Maliye politikasından sapma olmamalı Enflasyonun düşeceğine inananlar arttı Derviş: İyimserliğin kalıcı olması için kararlılık şart Derviş: Krizlerin aşılmasında büyük mesafe alındı |
|||
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, dün Bursa Sanayici ve İşadamları Derneğince (BUSİAD) düzenlenen Gelir ve Kurumlar Vergisi ile İhracat Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, Başbakan Bülent Ecevitin ABD gezisinin birinci derecede önemli sonucunun, Türkiyenin jeopolitik öneminin tescil edilmesi, modern ülke olarak tanımlanması olmadığını belirterek, bu durumun temel ve belirleyici etken olduğunun, gezi öncesinde de bilindiğini söyledi. CEBİMİZE PARA KONMAYACAK ABDnin, gezinin ardından ilişkileri nasıl bir boyuta taşıyacağının daha da önemli olduğunu, askeri ve stratejik işbirliğinin ekonomik boyuta taşınması doğrultusunda, ekonomik işbirliği konularını görüşecek üst düzey bir komite kurulmasının önemine işaret eden Özilhan, toplantının yakın bir tarihte yapılacağına dikkati çekti. Özilhan, komitenin çalışmalarının, Türkiyenin cebine para konulmasıyla sonuçlanmayacağını, bu yolla iki ülke arasındaki ekonomik ortaklığın yollarının açılacağını belirterek, engellerin ortadan kaldırılmasıyla iki ülkenin özel sektörünün ekonomik ilişkileri geliştireceğini, bu süreçte TÜSİAD, TOBB ve TİM gibi özel sektör örgütlerinin de kilit rol oynayacağını kaydetti. ÖNCE EVİMİZİN İÇİNİ DÜZELTMELİYİZ Özilhan, şunları söyledi: Öncelikle kendimize çekidüzen vermemiz, krizlerden sorunlardan arınmış ekonomik ve siyasal istikrarını sağlamış sürdürülebilir gelişme çizgisini yakalamış bir ülke olmamız gerekiyor. Biz inisiyatifi el alıp ilişkileri geliştirmek için özel gayret sarfetmezsek ve hepsinden önemlisi sorunlarımıza çözüm üreterek evimizin içini düzeltemezsek, hiç kimse bizi baş köşeye buyur etmeyecek, hiç kimse cebimize tek kuruş para koymayacak. POPÜLİZM UYARISI Özilhan, Türkiyede ekonomik alanda bir ilerleme kaydedildiğinde, hemen eskiye dönüş için yoğun çaba harcandığını dile getirerek, Türkiye, kendisini bir iyimserlik dalgasına kaptırma noktasında, rotasından hemen sapabiliyor ifadesini kullandı. IMF ile yeni bir anlaşma yapılacağının ilan edilmesi, hayata geçirilen KDV indirimleri, 11 Eylül saldırıları ve ABnin Türkiyeye yönelik olumlu yaklaşımlarının, kamuoyunda ve ekonomide iyimserlik havası yarattığına işaret eden Özilhan, koalisyon partilerinin de küçük oy hesaplarıyla yandaşlarına mesajlar iletmeye başladığını öne sürdü. ÖNCE TAAHHÜTLER YERİNE GETİRİLMELİ Özilhan, bunun Türkiyeye yapılacak en büyük kötülük olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: Mevcut sorunlara kalıcı çözümler getirmeden Türk insanının refah düzeyini artırmadan, demokrasi ve özgürlük alanını genişletmeden, IMF ve ABye karşı taahhütlerimizi yerine getirip ekonomiyi düze çıkarmadan oy avına çıkarsanız, ülkeyi geçmiş dönemlerde batağa sürüklemiş olan popülist politikaları tekrar hortlatırsınız. Gerçek dışı çözüm önerileri ortaya atarak ülkece bedel ödemeden bu durumdan sıyrılabileceğimize milleti inandırarak üzerimize düşeni yapmak yerine, laf kalabalığı ve akıl karıştırma yöntemlerini tercih ederek varacağımız şey, başladığımız yerdir. Ne kendimizi aldatalım, ne ABDyi, Ne AByi ne de kendi kendimizi, anlattığımız bu hikayelere inandırmaya çalışalım. Çıkış yolu, reform, reform, yine reform... KIBRISA ÇÖZÜM BULMAK ZORUNDAYIZ Tuncay Özilhan, yalnız AB konusunda değil, 2002 yılında dış politikanın her alanında inisiyatifi ele alan bir yaklaşım içinde olmak gerektiğine işaret ederek, Başta Kıbrıs olmak üzere ülkemizin kaderini bağlayan konularda da ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çözümler üretmek zorundayız. Bu tür konularda TÜSİAD, kamuoyunu uyarma görevini her zaman yerine getirecektir ve tüm eleştirilere rağmen de bunu sürdürecektir ve sürdürmeye devam edecektir diye konuştu. UYUM YASALARI Özilhan, 2002de çözülmesi gereken bir diğer temel sorunun, siyasal sistemin daha demokratik ve daha saygın bir yapıya kavuşturulması olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı: Anayasa değişikliklerini uygulama alanına sokacak yasalar, düşünce özgürlüğünün sınırlarını daha da daraltan adeta Anayasa değişikliklerinin etkisini sıfırlamaya çalışan bir biçimde yapılamaz. Bu anlayış, daha demokratik bir Türkiye isteyen Türk halkının taleplerini de, dünya kamuoyunun beklentilerini de karşılamamaktadır. Türkiyede yıllardır gerekli olan ekonomik siyasal ve sosyal reformlar, ancak yumurta kapıya geldiğinde, alelacele, topluma maledilmeden, isteksizce, ayak sürüyerek, devreye sokulmaya çalışılıyor. Değişmekten kaçamayız. Siyasetçi de memur, işçi köylü, esnaf ve özel sektör de değişmek zorunda. Sivil toplum örgütleri, özel sektörte değişmek zorunda. |
||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||