| | | | Yılmaz, ekonomik programın temel amacının kısa vadede ülke ekonomisinin işleyen bir yapıya kavuşturulması, orta ve uzun vadede ise sürdürülebilir bir kalkınma hızına erişilemesini sağlamak olduğunu kaydetti.
Yılmaz, 2002 yılından itibaren ise pozitif büyümeye geçilmesinin hedeflendiğini söyledi. Dalgalı kur sistemiyle birlikte enflasyonla mücadelenin sürdürülerek, bu yıl sonunda enflasyonun yüzde 52 civarında gerçekleşmesinin ve önümüzdeki yıl da yüzde 20’lere çekilmesinin amaçlandığını da belirtti.
Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin son durumu hakkında da Yılmaz, Türkiye’nin uygulamaya koyduğu ulusal programın kısa ve orta vadede tamamlanması gereken hususlara yer verdiğini ve bu çerçevede uyum sürecinde kamu kurumlarının sorumluluklarını belirlediğini anlattı.
SEÇİM SÖZKONUSU OLAMAZ
Mesut Yılmaz, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de, uygulanan programın erken seçim ihtimalini dışladığını belirterek, “Bu program uygulanırken bir erken seçime gitmek Hükümetin kendi kendini sabote etmesi anlamına gelir ki, böyle birşey sözkonusu olamaz” dedi. Türkiye’nin şu anda birinci önceliğinin, Türk demokrasi tarihinde bu kadar geniş bir mutabakatı olan Anayasa değişikliğinin gerçekleştirilmesi olduğunu söyleyen Yılmaz, bir grup milletvekilinin bildiri hazırlayarak yaptığı çıkışa ‘zamansız’ nitelemesinde bulundu. Kendi partisi içinde farklı görüşleri olan arkadaşlarının bulunması durumunda bunu parti platformlarında dile getirebileceklerini kaydeden Yılmaz, böyle bir yolun seçilmesini doğru bulmadığını ifade etti.
Öte yandan, Hükümetin Nisan ya da Mayıs aylarında baskın bir erken seçime gideceği yönünde söylentilerin olduğunun hatırlatılması üzerine de Yılmaz, kendisinin bu konudan haberdar olmadığını belirterek, uygulanan ekonomik programın erken seçim ihtimalini dışladığına işaret etti. Yılmaz, “Program uygulanırken bir erken seçime gitmek Hükümetin kendi kendini sabote etmesi anlamına gelir ki böyle bir şey söz konusu olamaz” şeklinde konuştu.
KÜBA İLE İLİŞKİLER
Yılmaz, Türkiye ve Küba’nın son yıllarda ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin giderek ivme kazanan ve kendi bölgelerinde stratejik öneme sahip iki ülke olduğunu da söyleyerek, “Rekabetin küresel bazda belirlendiği böyle bir dönemde her ne kadar coğrafi olarak birbirlerine uzak ülkeler olsalar da Türkiye ile Küba arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin mevcut durumdan daha ileriye götürülebileceğini ve yeni işbirliği alanlarının keşfedilebileceğine inanıyorum” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin bir taraftan dünya ticaret örgütü üyeliği, diğer yandan da gümrük birliği çerçevesinde daha serbest uluslararası ticaretin ve daha elverişli yabancı yatırım ortamının savunucusu olduğunu ve geliştirilmesine katkı sağladığını ifade etti.
Yılmaz, Türkiye ile Küba arasında çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının imzalanması amacıyla taslakların teati edildiğini kaydeden Yılmaz, incelemelerin ardından konuya ilişkin müzakerelerin gerçekleştirileceğini ifade etti.
Yılmaz, “Söz konusu anlaşmanın sonuçlandırılmasının ekonomik ilişkilerimizin güçlendirilmesine katkıda bulunacağına inanıyorum” diye konuştu. | |
Enflasyonda başarıya inanç azaldı
Bankaların kara tahtaları siliniyor
