| | | | TEBİAT tarafından düzenlenen 3. Ekonomi Zirvesi’nin ilk oturumunda konuşan Sak, “İktisadi temelleri sağlamlaştıran bir politika demeti ve mali disipline ihtiyaç var. Para politikası aracılığıyla da özellikle bankaların önlerini görebilmelerini sağlamak gerekiyor” dedi. 
 IMF: Turizm ve ihracat geliri azalacak
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Üyesi Güven Sak da, yeni ekonomik programın işleyişi hakkında bilgi verdiği konuşmasında, Türkiye’de riske olan duyarlılığın gereğinden fazla olduğundan yakındı. Sak, “Risk aslında çok fazla büyük değil ama bu riske olan duyarlılık gereğinden fazla büyütülüyor” diye konuştu.
İÇ BORÇ STOKU NASIL ÇEVRİLECEK?
Türkiye’nin bugün yaşadığı iç borç stokunun geçmişten gelen ve gizlenen problemlerin bir aynası olduğunu söyleyen Sak, güçlü ekonomiye geçiş programı ile sorunların çözülmeye başlandığını bildirdi. Sak, Türk ekonomisinin yaşadığı bugünkü sorunların en büyüklerinden olan iç borç stokunun çevrilmesi konusunda çok ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi.
Sak, şöyle devam etti:
“Devlet iç borç stokunu nasıl çevireceğini kanıtlamak zorunda. Dalgalı kur rejimine geçiş de sancılı oldu. Çünkü Türkiye’de dalgalı kur rejimi, alışkın olmadığımız bir sistemdi. Biz hep öngörülebilir bir kur rejimine alışmıştık. Dalgalı kur rejimine karşı gerekli savunma mekanizmalarına sahip değildik. Bu geçiş neden sancılı oldu? Çünkü hep yukarıya doğru giden bir kur haritası gördük. Ağustos ayına kadar bir intibak süreci yaşadık. Ancak bu süreç de sona erdi. Ağustos’tan itibaren kur haritası normale dönmeye başladı.”
Güven Sak, para politikalarında şeffaf davranılacağını da belirterek, para politikalarının herkes tarafından izlenebilir bir çerçeveye oturtulacağını kaydetti.
PROGRAM ENFLASYONA ÇÖZÜM
Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil ise, uygulanan ekonomik programın dengesiz büyüme ve kronik enflasyon sorununa çözüm getirmeyi amaçladığını söyledi.
Emil, güçlü ekonomiye geçiş programının orta vadede, Türkiye’nin dengesiz büyüme ve kronik enflasyon sorunlarına çözüm getirmeyi hedeflediğini belirterek, “Güçlü ekonomiye geçiş programı, ekonominin işleyiş mekanizmalarını değiştirmektedir” dedi.
Emil, Türk ekonomisinin çok hassas olduğunu, dış şoklara da açık bulunduğunu belirterek, ekonominin yapısal problemlerinin değiştirilebilmesi amacıyla hazırlanan güçlü ekonomiye geçiş programının işleyişi hakkında bilgi verdi.
Programın en can alıcı noktasının, ekonominin temel işleyiş mekanizmalarını değiştirmek olduğunu anlatan Emil, aksi halde bu sorunların üstesinden gelinemeyeceğini ifade etti. Programın ilk neşter attığı konunun mali sektör olduğunu belirten Emil, bunların başında da kamu bankalarının geldiğini söyledi.
Kamu bankalarının görev zararı adı altında yeni yüklerin altına girmesinin önüne geçildiğini kaydeden Emil, ekonomik sistemdeki en önemli iki sorunun da yolsuzluk ve Devlet İhale Kanunu olduğunu anlattı. Emil, yolsuzlukla mücadeleyi sistematik bir yaklaşımla sürdürdüklerini belirterek, geçtiğimiz hafta Ankara’da yapılan toplantıda bu sorunun ülkemizde hangi boyutlara ulaştığının gözler önüne serildiğini bildirdi.
Kamuda yolsuzluğun önüne geçilmesi için Ankara’da çok ciddi çalışmalar yapıldığına değinen Ferhat Emil, “Milletten aldığımız kaynakları doğru şekilde harcayıp, yine bunun hesabını millete doğru şekilde vermeliyiz” dedi. Emil, haklı ya da haksız birçok şikayete neden olan Devlet İhale Yasası’nın değiştirilmesi için de çalışmaların sürdüğünü hatırlattı.
Emil, uygulanmakta olan ekonomik programın, Türkiye’de çarpık biçimde süregelen serbest piyasa düzeninin temel yapı taşlarını değiştirmeyi amaçladığını, programın “büyüme odaklı” bir program olduğunu sözlerine ekledi. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
