Home page
Haber Menüsü


2 Eylül haftasının kitapları
Efsaneler, fantastik hikayeler ve kehanetler arasından, ‘sözün gelişi’ne yazan ve “insanlık hayalden, masaldan mahrum, kupkuru bir devreye, masalsız medeniyet devrine girmek üzeredir” diyen Şevket Rado.
NTV-MSNBC
    2 Eylül 2003 —  “Kiralık frakla, dünya hukuk kaideleri arasında bir münasebet yok gibi görünür. Fakat kâinatta, aralarında münasebet olmayan hiçbir şey yoktur,” diyen Rado’nun derlenmiş yazıları, ‘Sözün Gelişi’nde  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       
SÖZÜN GELİŞİ / YAZILAR
       
Şevket Rado
       
       Şevket Rado, otuzlu yılların sonlarından ellili yılların ortalarına kadar Akşam gazetesinde yazılar yazdı. Günümüz köşe yazarlığının bir tür prototipi denebilir belki bu türe: kısa, rahat okunan, günlük yaşamın çeşitli konularına mizahi bir yaklaşımla değinen, çoğu zaman da ilginç bir fikir ya da gözlem barındıran “fıkra” yazılarıydı bunlar.
       Bugünkü köşe yazıları için bu kadarını söylemek çoğu zaman güç. Şevket Rado, bu türün çok iyi örneklerini verdi; “Eşref Saat” başlıklı yazısı, bir dönem ortaöğretim edebiyat kitaplarına da girdi.
       Bu seçki, Şevket Rado’nun yaşam ve yazıyla ilgili çok çeşitli konularda kaleme aldığı Akşam yazılarından yapılmış.
        “Kiralık frakla, hukuk-u düvel kaideleri arasında bir münasebet yok gibi görünür. Fakat kâinatta, aralarında münasebet olmayan hiçbir şey yoktur,” diyen Rado, yazılarında da bu anlayışın örneklerini veriyor, giyim kuşamdan el sıkışmaya, tramvaylardan meydan saatlerine, kitapçılardan yazma heveslilerine kadar el atmadık konu bırakmıyor.
       ‘Sözün Gelişi’, gazete yazısının bir yazın türü olabileceğinin renkli kanıtlarından biri.
       Rado’nun fıkra yazarlığını özetlemek açısından bazı alıntılar;
       “Ne zamandır sonbaharın aleyhinde bulunmak istiyordum.”
       “Şu muhakkaktır ki çorap olmasaydı, insan midesi asla düzelmeyecekti.”
       “Erkeklerde hiçbir moda, bazı delikanlıların hayli zahmetlere katlanarak tâbî oldukları Bobstil modası gibi teferruatlı, geniş, hatta insan çırılçıplak soyunduğu zaman bile damgasını muhafaza edecek kadar esaslı ve derin olmamıştır.”
       “Bir şehirde, bir günde söylenen yalanların hiç olmazsa yarısını önlemek için bence ilk çare, sokakta karşılaşınca, mutlak lazım değilse, birbirimize nereye gittiğimizi sormamaktır.”
       “İstanbul’un meydan saatleri... ikide bir beş dakika ileri gitmek, on dakika geri kalmak veya günlerce durmak suretiyle, zaman fikrini alaya almakta söz birliği etmiş gibidirler.”
       “Eski devirlerin en güzel tarafı, o devirlerde hayal etmenin kolay oluşuydu... İnsanlık hayalden, masaldan mahrum, kupkuru bir devreye, masalsız medeniyet devrine girmek üzeredir.”
       “Şairliğin önüne geçmek istiyorsak bir müddet için ‘gibi’lere el koyup, sarfiyatını karne usulüne bağlamalıyız!”
       “...Türk hikayecisi garplı hikayeci ile, Türk romancısı garplı romancı ile yarışmak, onu geçmek değilse bile, hiç olmazsa eseriyle yan yana, karşı karşıya durabilmek zorundadır... Sanatın ve edebiyatın ‘bize göresi’ yoktur.”
       “Bastığımız kitaplar daha ucuza satılabilir. Fakat satılamıyor. Çünkü bir kitabı çıkardığımız zaman fazla satılmıyacağını gözönünde tutarak mesela dört beş bin nüshadan fazla basmıyoruz. Kitabın bu kadar az basılması maliyetinin yüksek rakamlarda kalmasına sebeb oluyor... Fakat biz bir kitabın tirajını nasıl yüksek tutabiliriz ki? Satış sahalarımız İstanbul, Ankara, İzmir gibi birkaç büyük şehre inhisar ediyor.”
       
       Yapı Kredi Yayınları, 262 sf.
       Kategori: Edebiyat
       Hazırlayan: Cem Akaş
       


       
FIRAT’A KARIŞAN ÖYKÜLER
       
15 Yazar (Nalan Barbarosoğlu, İnan Çetin, Müge İplikçi, Karin Karakaşlı, Cemil Kavukçu, Sema Kaygusuz, Leyla Ruhan Okyay, Almıla Özdek, Suzan Samancı, Akın Sevinç, Murat Sohtorik, Deniz Spatar, Nemika Tuğcu, Saliha Yadigâr, Hürriyet Yaşar)
       
       2000 yılının ortalarında Fırat Nehri kıyısında, Birecik Barajı’nın yapımı nedeniyle pek çok yerin sular altında kalmasının ardından Belkıs-Zeugma antik kenti ve eşsiz mozaiklerinin kurtarılması için olağanüstü bir kamuoyu oluşturuldu.
       Yalnız Zeugma değildi etkilenen; Halfeti ilçe merkeziyle 44 köy oturulamaz, bağ ve bahçelerinden ürün alınamaz duruma gelmişti. Yaşanan drama, yitirilen kültürel ve doğal değerlere, insanların acılarına, isyanlarına seyirci kalmayanlar çoktu elbette.
       Bu kitabın oluşmasını sağlayan bir grup öykücü, Fırat kıyılarında dört gün geçirdi ve her biri tanıklıklarından, izlenimlerinden, etkilenimlerinden yola çıkarak Fırat kıyısında yaşananlar, yerleri yurtları sular altında kalanlar için birer öykü yazdı; yitirilen değerlere birer ağıt.
       Oktay Ekinci’nin deyişiyle: “İşte bu farklı düşünen ve tarihe, doğaya olan bağlılığının temelinde sıradan bir sanat eseri düşkünlüğünün değil, o eserleri yaratan insana ‘hayranlık’ bulunduğunu bilen, hisseden, duyan ve yine bu nedenle Fıratlıların başına gelenler karşısında bir şeyler yapmaya niyetlenen bu bir avuç insan, ortak diğer özellikleri olan ‘öykü yazarlığı’ dünyalarını o unutulmaz günlerde ortaya taşıdılar...
       Yani bir anlamda kendileri de Fıratlı oldular.”Fırat’a Karışan Öyküler, belki de bir benzeri olamayacak bir çalışma ; ortak ve acı bir yazgıyı paylaşan Fıratlılara gönüllerini açan, yitip giden değerleri bu bereketli toprakların ortak bilincine kaydetmek isteyen on beş yazarın sesi.
       
       Can Yayınları, 174 sf.
       Hazırlayan: Nezih Başgelen
       


       
KÂHİN-3 UÇURUM
       Valerio Evangelisti
       
       Nostradamus... Yüzyıllar öncesinde söyledikleri, bugün de dikkatle okunup, yorumlanan, kehanetleriyle ilgili yüzlerce kitap yazılan bu büyük kahinin nasıl bir hayat yaşadığı ise pek bilinmiyor.
       ‘Kahin’ adını taşıyan ve üç ciltte tamamlanan bu roman, Nostradamus’un düşlerle ve gerçeklerle iç içe geçmiş, entrikalarla dolu yaşamını gözler önüne seriyor. Tabii kehanetlerini de...
       
       İnkılap Yayınevi, 416 sf.
       İtalyanca’dan Çeviren: Sema Tuksavul
       Tür: Biyografik roman
       


       
AŞK BİR ÖYKÜDÜR
       Robert, J. Sternberg
       
       İş aşka gelince neden bazı insanlar bize çekici gelir, bazıları ise itici? Neden bazı aşklar sakindir de bazıları fırtınalı? Aşk ilişkilerimiz neden bazen rüyalarımızdaki gibi gelişiyor da bazen bir karabasana dönüşüyor?
       Psikolog Robert Sternberg aşk hakkında bunun gibi birçok soruya bu kitapta yanıtlar arıyor. Gerçek çiftlerin öykülerine dayanan geniş bir araştırma yapan yazar, 26 farklı aşk öyküsü anlatıyor bize.
       Ona göre hepimizin bilinçaltında birer aşk öyküsü var. Aşk konusundaki eş seçimimizi ve ilişkimizi bu öykü etkiliyor. Beyaz atlı prensi arayanların öyküsü de var aralarında, aşkı iş ilişkisi gibi görenlerinki de. Ona göre aşk ilişkilerimiz, hayal ettiğimiz öykülere uyup uymadığına göre başarılı oluyor ya da inceldiği yerden kopuyor.
       Eğer öykümüzü iyi tanımlayabilirsek sevdiğimiz kişiyle mükemmel bir ilişki sürdürebileceğimizi söylüyor yazar.
       Bilinçaltımızdaki aşk öyküsünü göz ardı edersek, yaşadığımız ilişkilerde aynı yanlışları durmadan tekrarlayıp mutsuz olmamız da mümkün.
       Eğer aşk öykümüzün bilincine varabilirsek, ilişkimizi düzeltebileceğimizi ve öyküsü kendimizinkine benzeyen birini seçmeyi öğrenebileceğimizi söylüyor Sternberg . Ayrıca bize kendi aşk öykümüzü keşfetmenin ve bu öyküyü yepyeni bir ışıkta yeniden okumanın yollarını öğretiyor.
       Yale Üniversitesi’nde psikoloji ve eğitim profesörü olan Dr. Robert J. Sternberg’in “Successfull Intelligence” ve “Thinking Styles” adlı iki kitabı daha var.
       
       Kitap Yayınevi, 228 sf.
       Çeviren: Faruk Ersöz
       Dizi: İnsan ve Toplum
       


       
TALTOS
       Bir Vlad Taltos Macerası
       Steven Brust
       
       Dragaera İmparatorluğu, on sekiz ailenin sırayla hükümdarlık yapmasını sağlayan bir Döngü’ye sahiptir. Döngü’nün dışarıdan üye kabul eden tek Ailesi Jhereg’in en yetenekli katili de kahramanımız Vladimir Taltos’tur. Ona kısaca Vlad diyebilirsiniz.
       Karanlık bir leydi, Sethra Lavod, bir vampir ve bir şekil-değiştirici ve Büyük Silah’ın sahibi, Vlad’ı, Ejderha ailesinin lordlarından Morrlolan’a katılmaya ve Ölülerin Yolu’na gitmeye ikna ediyor. Bu seferki “Bir Vlad Taltos Macerası” tüyler ürperten ölüler diyarında büyüler ve tabii olmazsa olmazentrikalarla çevrili bir serüven.
       Taltos, tüm Brust romanları gibi karmaşık ve çetrefilli. Esprili anlatımı, ince alaycılığı ve sağlam bir kurgusu olan Taltos serisi, kimi zaman bu yönleriyle, Terry Pratchett’in eserlerine benzetilmekten geri kalmamış.
       
       Artemis Yayınları, 200 sf.
       Çeviren: Emrah İmre
       Seri Adı: Vlad Taltos Romanları
       Tür: Fantastik
       


       
BÖRKLÜCE
       Bilge Umar
       
       Börklüce’nin kendisi de, yaşamı da, Karaburun Yarımadası’nda kurmayı ve üzerine gönderilen ilk iki Osmanlı ordusunu perişan ederek birkaç yıl yaşatmayı becerdiği dervişler - müritler komünü de dünya tarihinde benzersiz bir örnek oluşturuyor.
       Elinizdeki kitaptan, bütün bu konular üzerine çok ayrıntılı, çarpıcı bilgiler edineceksiniz ve alışageldiğiniz tarih romanlarına hiç benzemediğini göreceksiniz. Çünkü bu kitap, deneyimli bir tarih araştırmacısının özenli ve tutkulu çalışmasıyla, “asli kaynaklar”dan (örneğin öldürülmesi öncesinde Börklüce ile konuşabilmiş olan Rum tarihçi Doukas’ın anlattıklarından) çıkardığı bilgileri size aktarıyor ve kitap sonuna ekli “meraklısı için notlar” bölümünde bu kaynaklar üzerine de bilgi sunuyor.
       Ancak, Börklüce olayı hakkında bize bilgi sağlayan kaynaklar, bu olayın bazı ayrıntılarında ya suskundur, ya da aralarında kopukluk, farklılık vardır. İşte bu noktada yazarın hayal gücü devreye giriyor ve sizi Börklüce’nin o büyük serüveni ile bir roman bütünlüğü içinde yüz yüze getiriyor.
       
       İnkılâp Yayınları, 280 sf.
       Tür: Roman
       


       
İZ ÜSTÜNDE
       
Jonathan Stroud
       
       Değirmen göletinde Max’ e ne olduğunu anlatığında kimse Charlie’ ye inanmaz. Doktorlar ve annesi şokta olduğunu düşünür. Hatta anlayışlı ağabeyi bile durumu anlayamaz.
       Bu nedenle, hasta yatağında sarıp sarmalanmış yatan Charlie, Max’ i tek başına aramaya yemin eder. Max’ in oralarda bir yerde olduğunu bilmektedir. Bu dünyanın sınırlarını aşsa da onu yakalamak için iz sürecektir. Ne pahasına olursa olsun vazgeçmemeye kararlıdır.
       Charlie inanılmaz olanın gerçekleştiğini bilmekteydi.
       ‘Bartimaeus Üçlemesi’nin yazarı Jonathan Stroud’u, fantastik bir kitap olan ‘İz Üstünde’ ile tanımaya başlıyoruz.
       
       Arkadaş Yayınevi, 200 sf.
       Çeviren: Duygu Kayadelen
       Dizi: Gençlik
       Tür: Fantastik
       


       
HAYAT BİLGİSİ 2
       
Kemal Kenan Ergen
       
       “16 yaşından küçükler, 17 yaşından büyükler, kalp hastaları, doktorlar, mühendisler, doçentler, profesörler, dekanlar, savcılar, avukatlar, yargıçlar, bürokratlar, aristokratlar, akrobatlar, komutanlar, generaller, kurmaylar, liderler, önderler, pirler, efendiler, üstatlar, duayenler, inkalar, mayalar, aztekler, dayılar, ağalar, abiler, imparatorlar, krallar, babalar, büyücüler, şeyhler, şıhlar, süperler, megalar, ultralar okuyamaz!” demiş yazar.
       Türk mizahının usta kalemlerinden Ergen, kitabında çocuk yemlerinden kadın giysilerine, narsizmden eşcinselliğe, metafizikten ayrılık derslerine kadar değişik konularda tespitler yapıp, özellikle gençlere yönelik saptamalarda bulunuyor.
       
       Sel Yayıncılık, 142 sf.
       Dizi: Mizah
       


       
İYİ ÇOCUK, ZOR ÇOCUK
       
Doğru Davranışlar Çocuklara Nasıl Kazandırılır?
       
Brigitte Beil
       
       Bu kitap, saldırgan, içine kapalı ya da istekleri hiç bitmeyen çocuklarının karşısında sık sık çaresiz kalan ana babalara ve eğitimcilere dönük bir çalışma. İnsancıl bir toplum, ancak herkesin zorunlu kuralların en azından asgari bir kısmına uymasıyla mümkün.
       Çocuklar bunu nasıl kavrayabilir? Gelecek kuşaklara insani değerler ve ilkeler konusunda nasıl örnek oluyoruz?
       Değerler köhne, içi boş sözlere dönüşmemeleri için, uygulanabilir olmalıdır.
       Brigitte Beil, değerlerin, gündelik aile yaşamında çocuklara ve gençlere nasıl açıklanacağına, özellikle de örnek olarak nasıl öğretileceğine ilişkin somut önerilerde bulunuyor; çünkü değerler soyut kaldıkları sürece, küçük insanlar için sadece büyük sözler olmaktan öteye gidemez.
       Brigitte Beil, bu kitabıyla, iyi niyetli, ama kendinden emin olmayan ana babalara, yararlı bir kaynak sunuyor. Yazarın asıl amacı, içtenlik, güven ve sevginin egemen olduğu bir aile ortamının oluşmasına ve kriz dönemlerinde bile aile huzurunun korunabilmesine katkıda bulunmak.
       
       Arkadaş Yayınevi, 244 sf.
       Çeviren: Cuma Yorulmaz
       
 
       
    MSNBC News 26 Ağustos haftasının kitapları
MSNBC News 19 Ağustos haftasının kitapları
TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları