|
Saadet Partisi için Erbakanın ne kadar önemli olduğu, Refahyol Hükümeti döneminde Çevre Bakanlığı müsteşarlığı yapan Ali İhsan Gençin, kurucular arasına nasıl girdiğinde bile görülüyor. Doğrusu, Genç, kapatılan Fazilet Partisinin gelenekçi kanadı ile yenilikçi kanadı arasında tercih yapmakta zorlanıyordu. Ama, bir sabah uyandığında artık kararını çok net olarak vermişti. Çünkü rüyasında, Necmettin Erbakanı, bir cami avlusunda tek başına ve düşünceli bir şekilde, bir sandalyede otururken gören Genç, rüyasını gelenekçilerin önemli isimlerine aktararak, artık onlarla birlikte hareket edeceğini söyledi. Gelenekçiler de yemedi, içmedi rüyayı Erbakana anlattı. Sonuçta, böylesine hayırlı bir rüya gören Gençin, Saadet Partisinin kurucu olmasına karar verildi. Şimdi Genç, Saadet Partisinin en sadık isimlerinden biri oldu. Her kim partiyi terk ederse etsin, Gençin orada kalacağına herkes kesin gözüyle bakıyor. Çünkü, o rüyadan o kadar etkilendi ki, bundan sonra, Erbakanın yanında bir tek kişi bile kalacak olursa, o isim mutlaka Genç olacak. KADINLARIN TAŞARDAN İLGİNÇ TALEBİ Önümüzdeki hafta sonu ANAPın 7nci Büyük Kongresi yapılıyor. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, kendi kontenjanından 10 kadın üyeyi Merkez Karar ve Yönetim Kuruluna (MKYK) aday göstereceğini açıkladı. Yılmazın bu açıklaması üzerine cesaretlenen ANAPlı bayanlar, hemcinsleri için yoğun çalışma başlattılar. ANAPın Ankara İl Kadın kolları Başkanı Sema Ersan Erol, genç, girişken, çalışkan ve sempatik bir siyasetçi. Erolın bir önemli özelliği de her şeyi çok esprili bir şekilde anlatabilme yeteneği ve hazır cevaplılığı. Önceki gün, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşarı ziyaret etti. Bayan adaylar için oy istedi. Taşar, bayanların özel kontenjan yoluyla MKYK üyesi olmasını doğru bulmadığını belirterek, Kadınlar da erkekler gibi, onlar kadar çalışarak gelsinler canım. Olur mu öyle şey? dedi. Erol, Çok haklısınız Sayın Taşar, çok doğru söylüyorsunuz. Kadınlar da erkekler kadar çalışarak bu makamlara gelmeli diye konuştuğunda, Taşar oldukça mutluydu. Ama, Erolun bundan sonraki cümlelerini duyunca, hem susmaya, hem de bayan adaylara oy vermeye karar verdi: Biz de onu istiyoruz; ama niye, hep erkeklerden iki kat daha fazla çalıştığımız halde bir şey olamıyoruz? Biz de onlar kadar çalışarak, MKYK üyesi, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olmak istiyoruz. Hani hikaye bu ya. Eşekleri yazın yonca biçip ödüllendirecekler diye kandırırlar. Ama yaz geçer, kış geçer bırakın yoncayı, arpa bile göremezler. Bizimki de buna benziyor. Artık yonca vaadi ile bu işler olmuyor. Biz de varız. ŞİMON PEREZİN TUTUKLANMA PANİĞİ Ankarada görev yapan bazı İsrailli diplomatlar, geri dönüyor. Tabii geri dönerlerken Türkiyeden de güzel anılar götürüyorlar. Bu diplomatlarından birinin, İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Perezin, bir süre önce Ankaraya yaptığı ziyaret sırasında tanık olduğu iki diyalog da bu anılar arasında yer alıyor. CEM NEDEN SİGARA İÇER? Diyaloglardan biri Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Perez arasında geçiyor. Cemin kendi onuruna verdiği yemekte, ard arda sigara tüttürüp hiçbir şey yemediğini gören Perez, sonunda dayanamadı. Sayın Cem ara sıra bir şeyler de yiyin. Sadece peş peşe sigara içiyorsunuz. Yazık değil mi? demek zorunda kaldı. Cem, o zaman fark etti, önündeki kül tablasında biriken izmaritleri. Durumu, Eeee.. Sayın Perez, siz de Türkiyenin dışişleri bakanı olsaydınız, en az benim kadar sigara içerdiniz diye bir güzel geçiştirdi, ama daha az sigara içmeye özen gösterdi, Perez Türkiyeden ayrılana kadar. TÖREN BİRLİĞİNİ KORKUTTU Diyalogların ikincisi, Başbakanlıkta geçti. Başbakan Bülent Ecevit, Perezi, Bakanlar Kurulunun eski toplantı salonunda kabul etti. Görüşmeler sürerken, Başbakan Ecevitin dikkatinin biraz dağıldığı gözlendi. Tam bu sırada dışarıda, bando ve marş sesi yükseldi. Perez, hemen espriyi patlatarak Ecevitin dikkatini çekmeyi başardı: Sayın Ecevit, beni tutuklamaya mı geldiler? Ecevit, bütün dikkatini konuğuna yöneltti, duyduklarının hayreti içindeydi. Dışardan gelen sesi dikkate almamış; ama Perezin söylediği her şeyi duymuştu. Şaşkın, şaşkın konuğuna bakınca, Perez, dışarıdan gelen sesleri ima ederek, sözlerini yineledi. Bunun üzerine Ecevitin şaşkınlığı biraz geçti. Dışarıdan gelen gürültünün ne olduğunu anladı. Ama yine de konuğuna aynı tür espri ile yanıt verdi: Ben de merak ettim, ne marşları bunlar; buyurun beraber bakalım. Ecevit, bu sözleri söyledikten sonra, yerinden kalkıp, Pereze de yol göstererek pencereye doğru ilerledi. Onları masadaki bazı isimler de izledi. Sonuçta, bir polis tören birliğinin hazırlık yaptığını görerek uzun uzun güldüler. Görüşmeler de böyle neşeli bir hava içinde tamamlandı. | ||||
Eski isimlerle yeni oluşumlar Yazlıkçılar da Öksüz kaldı Vekiller nasıl işletir? Eski MHP'li nasıl Yenilikçi oldu? FP'den Türk filmi Dar alanda kısa paslaşmalar Erbakan'ın cehennemlikleri Meclis'in kardinalleri Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||