| | | | Özince, TÜSİAD’ın davetlisi olarak Türkiye’yi ziyaret eden Fransız iş dünyasının temsil örgütü Fransız Girişimciler Hareketi (MEDEF) heyeti ile Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyelerinin Swissotel’deki toplantısı sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
KREDİBİLİTENİN YÜKSELMESİ ZORUNLULUK
Ersin Özince, bir basın mensubunun “2 gündür mali piyasalarda sıkıntılar yaşanıyor. Piyasalarda bir gerginlik ve güvensizlik var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Gelişen piyasalarda maalesef birtakım olumsuzluklar var ve biz de demek ki gerekli güveni sağlamakta yeterince etkin olamıyoruz. Ki olmak durumundayız. Yani yalnızca güveni sağlamak IMF nezdinde değil, kendi kendimize karşı, bütün muhataplarımıza karşı da son derece kredibilitemizin yükseltilmesi zorunluluktur. Kredibilitemizin sadece IMF destekli veya IMF’yle ilişkilerimizde sağlanması yeterli değil. Aksi takdirde kredibilitemizin az olması dahilinde bu bütün ilişkilerimize yansıyor. Yani kredibilitenin limiti yok. Ne kadar çok olursa o kadar iyi. Ne kadar az olursa da o kadar hayatiyetimiz devam eder. Türkiye bütün ilişkilerinden eksik kalacak değil. Ama onları daha maliyetli olarak, daha ağır faturalar ödeyerek gerçekleştirir.”
Bir basın mensubunun “Piyasalarda sürekli birtakım dedikodular oluyor. Bu ekonomiyi olumsuz etkiliyor deniliyor” demesi üzerine, Özince, “Etkiliyor pek tabii. Dedikoduya gerek duyulmayacak kadar Türkiye’de herşeyin açık olduğunu düşünüyorum. Özellikle de basının son derece konuları detayına girerek değerlendirme imkanı olduğu için an be an yaşıyoruz herşeyi. Bunun üzerine bir de dedikoduya ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Herşey son derece açık” diye konuştu.
UYUM GÖSTEREMEYEN BANKACILIK YAPAMAZ
Özince, 5 bankanın Fon’a devri, 2 bankanın lisansının iptalinin de yaşandığı bankacılık sektöründeki son gelişmelere ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, sektörde ne gerekiyorsa onun yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu, son derece şeffaf bir şekilde ilan edildi. Çok net. Hassas sektörlerde oyunun kurallarına ayak uyduramayanlar o işleri yapmazlar. Kendi rızalarıyla yapmayan firmalar da olabilir. Doğrudan doğruya otoritenin yönlendirmesiyle yapmayanlar da olur. Bunları hiç yadırgamamak lazım. Bunlar sistemin sağlıklı olması yönünde alınmış kararlardır. Tabii ki faturaları vardır. Hoş şeyler değil. Ama bunlardan kaçınmanın bir işe yaramadığını biz toplum olarak çoktan gördük. Bize bir yararı yok bunların. Vergi mükellefine sıkıntılı işlerin sürdürülmesinde hiçbir fayda yok.”
Ersin Özince, faiz gibi konuların tamamen piyasayla ilgili olduğunu vurgulayarak, “Döviz fiyatı yüksek deniyor. Faiz de yüksektir. Enflasyon mevcut seviyelerini nazarı dikkate aldığımızda, bunların hepsi de biraz önce bahsettiğimiz kredibiliteyle ilgili konular” diye konuştu.
ARJANTİN’DE İŞLER DÜZELİYOR
Türkiye’nin kredi notu ve Arjantin’de yaşanan gelişmelerin piyasalara yansımasının söz konusu olumsuzluğun kaynağı olup olmadığının sorulması üzerine Özince, şunları söyledi:
“Pek tabii ki böyle gergin dönemlerde bütün kuruluşlar gerek kreditörler, gerek kredi rating kuruluşları gereğinden fazla temkinli davranırlar. Kredi veren müessese olarak ben bunu gayet net biliyorum. Krediyi vermek, güvenin azaldığı dönemlerde nerdeyse hiç yapılmayan birşeydir. Nitekim bankacılık sektörümüzde de kredi vermede ne kadar bir katılık olduğunu biliyorsunuz. Bu da onun benzeri.
Arjantin’le ilgili olumlu gelişmeler bugünden itibaren yavaş yavaş hissedilmeye başlanır diye düşünüyorum. O yönde bazı sinyaller var. Biz de bunu değerlendirmeyi bilirsek gelişen piyasalarda... Gelişmeler hep olumsuz olacak diye düşünmüyorum. Çünkü bu tür gelişmelerin yalnızca söz konusu sıkıntıya uğrayan ülkelere, borç-alacak ilişkilerine değil, dünya ticaretine de olumsuz etkileri olur.” | |
TÜSİAD: Ekonomi ile ilgili kaygımız yok
Bankaların kara tahtaları siliniyor
