|
Özilhan, İstanbul Swissotelde, Türk ve Fransız işadamlarının biraraya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, devam eden işbirliğinin, Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkileri, kısa sürede doğal düzeyine getireceğini inandığını vurguladı. Ekonomik konulara değinen Özilhan, Türkiyenin, ülkenin en ağır krizini aşabilmek için, IMF ile yeni bir Stand-By anlaşması imzaladığını hatırlatarak, Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafından hazırlanan program, koalisyonu oluşturan partilerin liderleri tarafından imzalandı ve IMF tarafından cömert bir şekilde desteklendi dedi. PROGRAMIN HEDEFLERİNİ DESTEKLİYORUZ Ekonomik programın, kuvvetli bir büyüme ve sürdürülebilir bir kalkınmayı hedeflediğini belirten Özilhan, TÜSİAD olarak biz bu programa destek verdik. Biz bu programın mantığından memnunuz ve onun hedeflerini destekliyoruz şeklinde konuştu. TBMMnin, IMF tarafından istenilen yasal düzenlemeleri dikkat çekici bir hız ve etkinlikte, kayırmacılık ve popülizmin kaynaklarını da kurutmayı içerecek bir biçimde onayladığını hatırlatan Özilhan, bu programın kusursuz olarak uygulanmasının, tartışma götürmeyen bir konu olduğunu ifade etti. NEGATİF BÜYÜME Türkiyenin, bu yıl negatif bir ekonomik büyümeye sahip olacağını vurgulayan Özilhan, devalüasyon oranının, şimdiye kadar dolar temelinde, gayrısafi milli hasılanın (GSMH) yüzde 25i oranında azalmasına neden olduğuna dikkati çekti. İşsizliğin yükseldiğine, bir çok sağlıklı işletmenin yüksek faiz ve kredi zorluğu zorluğu altında bulunduğunu belirten Özilhan, programın, faizleri düşürerek, daha sürdürülebilir bir iç borçlanmayı amaçladığını kaydetti. Hazinenin, başarılı bir borç takası işlemi gerçekleştirdiğini de anlatan Özilhan, yine de Türkiyenin halen olması gereken yerde bulunmadığını söyledi. Biz programı ve onun ilkelerini en iyi şekilde desteklemeye devam edeceğiz ifadesini kullanan Özilhan, programın, sürdürülebilir bir büyümenin yakalanabilmesi için son şans olduğuna inandıklarını, program dışındaki diğer alternatiflerin ise çok daha maliyetli olacağını kaydetti. AB İLE İLİŞKİLER Ekonomik programı, ABye entegrasyon ve Türkiyenin Ulusal Programı açısından da desteklemeleri gerektiğini belirten Özilhan, AB konusuna çok ciddi baktıklarını ve bu konudaki gayretlerinin sonucunu görmekten memnun olduklarını ifade etti. 1997de hazırlanan Demokrasi Üzerine Perspektifler isimli raporlarını güncelleştirdiklerini vurgulayan Özilhan, bu çerçevede uygulanması gereken 10 önceliği de sıralaıklarını kaydetti. Siyasi sistemdeki sınırlamaların kaldırılması durumunda, Türkiyenin daha istikrarlı ve zengin bir toplum olacağını belirten Özilhan, tüm dillerde eğitim ve yayın yapılması konusuna olumlu baktıklarını, Kopenhag kriterlerini de desteklerini söyledi. Demokratik ve ekonomik konuların, Türkiye-AB ilişkilerindeki sorunların tümü olmadığını belirten Özilhan, Avrupa Güvenlik ve Savunma Programının da (ESDP) başka bir sorun olduğunu vurguladı. Ankaranın, Batı Avrupa Savunma Birliği ve 1999 tarihli Washington Anlaşması çerçevesindeki kazanılmış hakların gözardı edildiği iancı içinde olduğunu kaydeden Özilhan, ABin, Türkiyenin taleplerini kabul etmeye yanaşmadığını ifade etti. ABDnin çabalarına rağmen, ESDP konusunda, ortak bir yol bulunamadına dikkati çeken Özilhan, biz, karşılıklı olarak tarafları memnun edici bir yolun bulunabileceğini ümit ediyoruz dedi. Özilhan, ESDPye dahil edilmesinin, Türkiyenin ABye entegrasyonunu tamamlayıcı olacağını vurguladı. KIBRIS KONUSU Kıbrıs konusuna da değinen Özilhan, Kıbrıs konusu çözümlenmeden, Güney Kıbrıs Rum Kesiminin ABye alınmasının, Türkiye ile AB ilişkilerini zedeleyecek bir durum olduğunu belirtti. Özilhan, BM Genel Sekreterinin, Kıbrıs müzakerelerini canlandırmak için yeni girişimlerde bulunacağına ve Kıbrıstaki iki toplumun siyasi eşitliğine dayanacak bir çözüm bulunacağanı ümit ettiğini bildirdi. MEDEFin TÜSİAD ile işbirliğinin, Türkiyenin ABye tam üyeliği açısından önemli olduğuna dikkat çeken Özilhan, iki ülke arasındaki ilişkilerin, Fransız Parlamentosunun kararıyla zedelendiğini, iki ülke özel sektör temsilcileri olarak, iki ülke arasındaki tarihi ilişkileri güçlendirmeleri gerektiğini kaydetti. TÜRKİYEDE KRİZLER GELİR GEÇER Özilhan, bir gazetecinin, son günlerde piyasalarda yaşanan dalgalanmalara ilişkin bir sorusu üzerine, şunları kaydetti: Ekonomiye fazla girmeyelim. Esasen bugün MEDEF ile birlikte çok güzel bir toplantı yaptık. Fransa ve MEDEF, Türkiye ve TÜSİAD için çok önemli. Fransız firmaları Türkiyedeki en önemli yatırımcılar ve her zaman da Türkiyeyi desteklediler. Bilhassa, Avrupa Birliğine (AB) üyelik açısından da bu destek hala devam ediyor. TÜSİAD Başkanı Özilhan, Türkiyenin ekonomisi ile ilgili kaygınız var mı? sorusu üzerine de, şöyle devam etti: Hayır, hiçbir kaygımız yok. Türkiye her zaman birtakım krizlerden gelir geçer. Ama, neticede böyle bir Fransız grubu, Türkiyede en büyük yatırımı olan ülkenin yatırımcıları burada ve dolayısıyla da yatırımcılar bu kısa vadeli krizlere bakarak yatırımlarını yapmazlar. Uzun vadeli bakarlar. Özilhan, toplantıda iyi bir hava olduğunu ve Fransız işadamları ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti. TÜRKİYEYE GÜVENİYORUZ MEDEF Başkanı Seilliere de, Türkiyeye güvendiklerini, Türkiyenin AB üyeliğinin gerçekleşeceğini söyledi. Seilliere, toplantının çok yararlı olduğunu, akademisyenler ve işadamları ile görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. YÜCAOĞLU: GÜVEN UNSURU GERİ DÖNMEDİ Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği eski Başkanı Erkut Yücaoğlu, güven unsurunun Türk piyasalarına tam geri dönmediğini belirterek, Bu nedenle dünyanın başka tarafında birşey olduğu zaman biz de çok etkileniyoruz dedi. Yücaoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Dünya o kadar globalleşti ki bir taraftaki bir hadise hemen Türkiyeyi etkileyebiliyor. Dolayısıyla Arjantinde geçirilen sıkışık günler, Türkiyeyi ve bütün gelişen pazarları ifade eden ülkeleri etkiledi. Bütün borsalar düştü dünyada dedi. Türkiyenin daha fazla etkilenmesinin, güven faktörünün tam olarak yerine gelememesinden kaynaklandığını belirten Yücaoğlu, güven bunalımını aşmak için hükümetin tartışmasız bir şekilde programı uygulaması gerektiği görüşünü dile getirdi. Yücaoğlu, Her ufak olayın tartışılması, medya ve dünya önünde büyük bir tartışmaya neden olması sağlıklı bir hadise değil dedi. Hükümetin de kendi içinde toplanarak önceliklerini bir kere daha ortaya koyması gerektiğini belirten Erkut Yücaoğlu, Meclisin tatilde olduğu dönemde Bakanlar Kurulu olarak idari önlemler konusunda da ekonomiyi canlandıracak, ekonomiye tekrar büyüme rayına oturtacak bir dizi tedbirleri ele alması lazım. Makro programlar bana göre yolunda. Hükümetin belki de artık mikro programlara biraz eğilmesi gerekiyor diye konuştu. Erkut Yücaoğlu, kilitlenmelerin devam etmesi halinde siyasi istikrarı düşüren bir tablonun ortaya çıkacağını savunarak, O zaman da siyasette mi değişiklik olur, hükümet değişikliği mi olur? Ne olursa olur diye o yola gidecek. Biz olmamasını temeni ediyoruz ki şu istikrar havasına bir an evvel kavuşalım diye. Ama demokrasilerde herşey olabilir. Ne olursa da olacaktır diye düşünüyorum. Türkiyenin bundan çok daha fazla etkileneceğini de zannetmiyorum. Zaten dibe vurmuş vaziyetteyiz dedi. HAFTASONUNA RAHAT GİRİLECEK Yabancı Sermaye Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yöneyman da, Fransızların bu kadar güçlü bir heyetle (MEDEF) Türkiyeye gelmesinin ülkemizin yabancı yatırımlar açısından önemini bir kere daha vurguladığını söyledi. Kalkınmanın, bu krizden çıkmanın önemli bir parçası olarak doğrudan yabancı yatırımları kullanmak için aksiyon gerektiğini ifade eden Yöneyman, bu aksiyonların henüz tam ortaya çıkmadan böyle bir heyetin gelmesinin çok cesaret verici olduğunu vurguladı. Bu temasların sonucunda ilgililere de çok güzel mesajlar gideceğine emin olduğunu anlatan Yöneyman, Bundan sonra yapılacak iş gerekli aksiyonları, gerekli adımları atmaktır dedi. Faruk Yöneyman, bir basın mensubunun Hükümet bu anlamda gerekli güveni verebiliyor mu? şeklindeki sorusu üzerine de, şöyle dedi: Şu anda gerekli güveni verebilmesi için önce tozların durulması, herkesin yarıyı görmesi gerekiyor. Şu anda bulanık bir ortam. Gereksiz yere bulandırılmış bir ortam. Ama IMF ile ilgili karar ortaya çıktıktan sonra haftasonuna daha rahat girebileceğimizi ümit ediyorum. Yani bugün, yarın olayların daha sakin gelişeceğine inanıyorum. Dolayısıyla şu anda haftasonunu beklemek en iyisi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||