 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 Özilhan: Anayasa dar geliyor |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Yılmaz, ancak Anayasa değişikliklerinin sadece iktidar partilerinin oylarıyla gerçekleştirilemediğini, TBMM’den geçmesi için 367 oya ihtiyaç olduğunu, iktidarın 330 küsür sandalyeye sahip olduğunu hatırlattı. “Mutlaka muhalefetin desteğine ihtiyacımız var, bu destek mutlaka güçlü bir destek olmalı” diyen Yılmaz, 367 oy sağlananaması halinde referanduma gidildiğini kaydetti. Yılmaz, varılacak uzlaşmanın sadece “değişikliklere destek” olarak kalmaması gerektiğini, her madde için 2 tur görüşme ve oylama zorunluluğu nedeniyle 37 maddenin sadece oylamasının 74 saat süreceğini söyledi. İKİ BÖLÜMDE DEĞİŞİKLİK Varılacak uzlaşmada değişikliklerin Meclis’te görüşülmesi sırasında tüm partilerin konuşmamasının da sağlanması gereğine işaret eden Yılmaz, şunları söyledi: “Dün bir iki hususu daha değerlendirdik. Muhalefet partilerinin desteğini almanın yanı sıra, en öncelikli değişiklikleri içerecek şekilde küçültebilir miyiz? Yani bir bölümünü Meclis kapanmadan, diğer bölümünü ise Ekim ayında getirebilir miyiz diye? İktidar partileri olarak bu konuda bir anlaşmaya vardık. Eğer muhalefetle de uzlaşma sağlanırsa, 15-16 madelik ilk paket, önümüzdeki hafta Meclis’e gelecek. Geri kalan paket ise Ekim ayında getirilecek.” AB RAPOR DÜZENLEYECEK Yılmaz, AB Komisyonu’nun Kasım ayında Türkiye hakkında “İlerleme Raporu” düzenleyeceğini, bunun Ekim ayında hazırlanacağını belirterek, bu nedenle Anayasa değişikliklerinin Ekim başına kadar mutlaka Meclis’ten geçirilme zorunluluğu bulunduğunu vurguladı. Bu durumda 2 ihtimal bulunduğunu anlatan Yılmaz, bu hafta sonucu Meclis tatile girmeden ilk paketin çıkarılması, geniş kapsamlı bir uzlaşma olması halinde bunun için 1 haftanın yeterli olacağını bildirirdi. Yılmaz, bu konuda uzlaşma sağlanamaması halinde Meclis’i Eylül ayında erken toplantıya çağırmayı planladıklarını belirterek, bunun Eylül ortası olmasının daha uygun olduğunu kaydetti. İKİ İHTİMAL 15 Eylül’de Meclis’in açılması halinde Ekim başına kadar Anayasa değişikliklerinin çıkabileceğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu: “Bunun akibeti bugün belli olacak. FP’nin kapatılması ve tüzel kişiliğinin son bulmasından sonra Meclis’te yeni bir durum ortaya çıktı. DYP lideri de yarın benimle ve diğer liderlerle görüşecek. Bugün yapılacak temaslar sonucu, bu akşam Meclis’in Cuma gününden sonra bir hafta çalışıp-çalışmayacağı konusu açıklık kazanacak. Mutabakat sağlanırsa bir hafta daha çalışılacak, mutabakat sağlanamadığı taktirde Cuma günü tatile girip, Eylül ayında TBMM’yi erken toplayacağız.” 37 maddelik Anayasa değişikliği için “adeta sivil darbedir” diyen Yılmaz, 1982 Anayasası’nın hala yürürlükte olmasını eleştirdi. Mesut Yılmaz, “Bu Türkiye’nin en büyük ayıbıdır” diye konuştu. “FP’NİN KAPATILYMASI DEMOKRASİ AYIBI” FP’nin kapatılması konusunda “üzüntü” ifade etmekten başka söz sarf etmediklerini anlatan Yılmaz, parti kapatmaların artık geride kalmasını istediklerini söyledi. AB ülkelerinin anayasalarında da parti kapatmaların olduğunu ifade eden Yılmaz, bu ülkelerde uzun yıllardır bu hükümlerin kullanılmadığını anlattı. Yılmaz, şöyle konuştu: “Bir siyasi partinin mahkeme kararıyla kapatılması bir ülkeye, bir ülke demokrasisine onur getirecek, şeref getirecek bir olay değildir. Bu, demokrasi için üzüntü verici bir olaydır, bir demokrasi ayıbıdır. Bununla yapılan işlemin, hukuka aykırı bir işlem olduğunu söylemiyorum. Ben Türkiye’nin böyle bir olayı geçmişte bırakması gerektiğini söylüyorum. Gönül isterdi ki, Türkiye de AB ülkeleri gibi 50 seneden beri yasalardaki bu müeyyideyi uygulamayan, bunu geride bırakmış, bunu aşmış bir ülke olsun. Ama maalesef gerçek böyle değildir. AŞIRI UÇLAR Türkiye son 10 yıl içerisinde onlarca siyasi partinin yargı kararıyla kapatıldığı bir ülke durumundadır. Bu karardan (FP’nin kapatılması) herkesin çıkarması gereken bir sonuç var. Üzüntü duymanın yanında bunu bir demokrasi eksikliği olarak, demokrasinin gelişmesini engelleyen veya gelişmemişliğinin göstergesi olan bir olay olarak değerlendirmenin dışında, Türkiye açısından bu olaya bakan herkesin çıkarması gereken bir sonuç var: Demokrasi tarihimiz göstermektedir ki, Türkiye’de hak, hürriyet ve demokrasi mücadelesini aşırı uçlarda yürüterek başarıya ulaşmak mümkün değildir. Çıkarılması gereken en önemli sonuç budur.” | ||||
| |
|||
 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
