|
Yahnici: Derviş muhatabımız değil Buğdayda fiyat krizi aşıldı Taahhütlerde son kritik hafta Kabinede hububat fiyatı tartışması TÜSİAD: Taban fiyatı Niyet Mektubu ile uyumlu olmalı |
|||
MGK dün Çankaya Köşkünde saat 9:30da toplandı. Mayıs ayı olağan toplantısının özel gündem maddesini Kıbrıs oluşturdu. Bu kapsamda Kıbrıstan sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel de toplantıya davet edildi ve kurul üyelerine bilgi verdi. Toplantının Kıbrıs gündeminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiyeyi tazminata mahkum eden güney Kıbrıs lehine aldığı karar ile KKTCde yaşanan hükümet bunalımı değerlendirildı. Toplantıda ayrıca Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlunun CASA uçaklarının kazalarıyla ilgili bir ön değerlendirme raporu da Kurul üyelerinin dikkatine sunuldu. Toplantının dış gelişmeler bölümünde ise Avrupa savunma ve güvenlik kimliği (AGSK) ile ağırlıklı olarak AB ile ilişkiler ele alındı. GENEL SEKRETERLİK BİLDİRİSİ MGK Genel Sekreterliğince yayımlanan bildiri şöyle: Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 29 Mayıs 2001 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı başkanlığında Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Kurul Üyesi Bakanlar, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve MGK Genel Sekreterinin iştirakleri ile Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkünde aylık olağan toplantısını yapmıştır. Toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz da katılmışlar, gündem konuları ile ilgileri nedeniyle Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel toplantının bir bölümüne iştirak etmiştir. Kurulun bu toplantısında KKTCnin ekonomik yönden güçlendirilmesi için daha önce alınan tedbirlerle, Kıbrıs konusundaki son gelişmeler etraflı olarak gözden geçirilmiştir. Kurul, bu çerçevede aşağıdaki tespitleri yapmıştır: Kıbrıstaki sorunların 37 yıldır aşılamamasının temelinde Rum tarafının Kıbrısı bir Yunan adasına dönüştürme saplantısından vazgeçmemesi ve uluslararası anlaşmalar ve hukuk açısından hiçbir meşruluk taşımayan sıfat ve iddialarını sürdürme çabası yatmaktadır. Adada iki eşit halk ve bunları temsil eden iki eşit egemen devlet bulunmaktadır. Kıbrısta iki tarafça kabul edilebilir bir uzlaşının bulunması Adadaki iki devletin egemen eşitliğinin benimsenmesine bağlıdır. Aksine iddialarla bir yere varılamamıştır, varılması mümkün de değildir. Mevcut iki devlet herhangi bir çözümün başlangıç noktasıdır. Güney Kıbrısın 1960 anlaşmalarına aykırı olarak yaptığı tek taraflı müracaat sonucu AB üyeliğine alınması adadaki bölünmeyi derinleştireceği gibi, Doğu Akdenizde barış ve istikrarı belirsizliklerle karşı karşıya bırakacaktır. Kıbrısta, Kıbrıs Türklerine büyük acılar çektirmiş olan 1974 öncesi karanlık döneme dönülmesi ve bu yönde kapıyı aralayacak herhangi bir oldubittiye göz yumulması söz konusu olmayacaktır. Türkiye, garantör ülke olarak ahdi ve tarihi vecibeleri doğrultusunda, Kıbrıs Türk halkının esenliği ve güvenliği için gereken her adımı atmaya, ekonomik katkılarını sürdürmeye devam edecek ve KKTC ile işbirliğini güçlendirme ve derinleştirme yönünde gereken çalışmalar hızlandırılacaktır. Toplantıda ayrıca, geçen bir aylık döneme ait güvenlik ve istihbarat raporlarının ışığında, ülke genelinde güvenlik ve asayiş durumu ile dünyada ve bölgemizde meydana gelen ve Türkiyenin güvenliğini yakından ilgilendiren dönemin dış politik gelişmeleri de değerlendirilmiştir. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||