|
Bankalar yasası tamam Telekom Yasası'na Meclis'ten onay Acil yasalar yol alıyor |
|||
Kutan, FP olarak Türk Telekomun özelleştirilmesine karşı olduklarını ve özelleştirmedeki mantığın ise bir kamu iktisadi teşekkülünün zarar etmesi ve teknolojiye ihtiyaç duyması halinde, bütçe imkanlarının da buna imkan vermemesi durumunda düşünülmesi gerektiğini ifade etti. FP lideri, şöyle konuştu: Telekomun bir teknolojiye ihtiyacı yok. Dünyanın teknoloji bakımından gelişmiş bir kurumudur. Zarar değil kar ediyor. Stratejik önemi vardır. Stratejik ortağa ihtiyacı yoktur. Tersine bizim Telekom, ulaştığı teknoloji seviyesi itibariyle yurtdışında çeşitli ülkelerde stratejik ortak olabilecek kabiliyettedir. Buna rağmen Türk Telekom, yeni bir yasa ile özelleştirilmek isteniyor. Ve buna haklı olarak Ulaştırma Bakanı büyük reaksiyon gösterdi. Özellikle bazı çevrelerin tahrikiyle basınımızın bir bölümünde sayın bakan hep suçlu olarak takdim edildi. ÖZKANIN ODASINDAKİ KONUŞMA Recai Kutan, basına da yansıyan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkanın odasında yapılan konuşmaların olayın gerçek yüzünü ortaya koyduğunu savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: Sayın Öksüz, Sayın Dervişe Siz buraya ABD tarafından özel olarak gönderilmiş biri misiniz? Türk Telekomu ABD şirketlerine peşkeş çekmek üzere mi buraya geldiniz? demiş. Tabii biz bu ölçüde ağır bir beyanda bulunmak istemiyoruz. Ancak ister adına özelleştirme, ister satış deyin, bundaki mantığı da anlamamız mümkün değil. Milli menfaatlerimize aykırı bir tutumdur. Bu itibarla TBMMde müzakereler sırasında grup mensubu arkadaşlarımız endişelerini dile getirmişlerdir. Ancak herhangi bir etkisi olmadığını gördükleri için protesto etmek amacıyla genel kurulu terk etmişlerdir. Kutan, bütün bunlar yaşanırken hükümet ortaklarının rahatlıkla bu hükümet uyum içinde devam ediyor dediğini belirterek, şöyle dedi: Peki o zaman sizin ve MHPli bir Ulaştırma Bakanının Sayın Derviş hakkında ortaya koyduğu görüşler ne? Basında yine manşetlerde yer aldı. Hükümet bir gitti bir geri geldi. Neredeyse ha yıkıldı, ha yıkılacak diye. MİLLİ İRADE BÖLÜNÜYOR Bankalar Yasası ile yapılan düzenlemelere de değinen Kutan, bu düzenlemelerle milli iradenin yeniden düzenlenerek, çeşitli kurumlar eliyle bölüşülmek istendiğini kaydetti. YÖK gibi, TBMM ve hatta hükümetin müdahale edemediği çeşitli kurumların düzenlenmekte olduğunu ifade eden Kutan, bu kurumlar kendi başlarına bağımsız, adeta yeni birer dükalık teşkil edilmek istenmektedir. Bu gidiş, Türkiyedeki demokrasiyi gerçek anlamda yozlaştırmaktadır dedi. Kutan, kendilerinin ne tip yasalar geleceğini bilmedikleri için ülke menfaatlerine olacak bu yasaların çıkarılmasına her türlü desteği vereceklerini söylediklerini hatırlatarak, şunları kaydetti: Tabii biz saf saf ümit ettik ki, ülke menfaatine olan yasalar gelecek. Halbuki görüyoruz ki, ülke zenginliklerini adeta dış firmalara peşkeş çekmeye yönelik bazı adımlar atılmaktadır. Tabii bu anlamdaki yasalara FPlilerin destek olması kesin olarak söz konusu değildir. Hukukçu arkadaşlarımız, TBMMden geçmiş olan Merkez Bankası Yasası, Bankalar Yasası ve Telekom Yasasını inceliyorlar. Anayasaya aykırı olduğu ilk planda görülüyor. Ancak detaylı incelemeden sonra bu kanaatimiz pekişirse, iptali için vakit geçirmeden Anayasa Mahkemesinde dava açılacaktır. FPNİN KAPATILMAYACAĞINA İNANIYORUM FP Genel Başkanı Kutan, bir gazetecinin bugünkü toplantıda FPnin kapatılması konusu gündeme gelecek mi? şeklindeki sorusuna da, hayır. Hiçbir FPli partinin kapatılacağına inanmıyor. Görüyorsunuz ben de adım adım bütün Türkiyeyi dolaşıyorum. Hangi inançla, FPnin kapatılmayacağı inancıyla karşılığını verdi. Kutan, Anneler Gününün kutlandığının hatırlatılması üzerine ise bugünün fevkalade önemli bir gün ve temennilerinin de yılda bir değil 365 günün Anneler Günü olarak kutlanması olduğunu belirterek, ben, sembolik de olsa böyle bir günde, Allahın rahmetine kavuşmuş olan mübarek annemi hasretle anıyorum ve Allahtan anneme rahmet niyaz ediyorum dedi. TÜRKİYE ABDDEN YÖNETİLİYOR FP Grup Başkan Vekili Bülent Arınç, Türkiyenin işgale uğramış bir ülke gibi karanlık dönemin içinde bulunduğunu öne sürerek, Türkiye sanki Ankaradan değil ABDden yönetiliyor dedi. Arınç, partisinin Manisada Genişletilmiş İl Divan Toplantısına katıldı. Toplantıda, divan başkanlığına seçilen Arınç, yaptığı konuşmada, hükümeti eleştirdi. Türkiyenin Anayasası, parlamentosu, hükümeti bulunmasına karşılık yaşanan olayların bir manda rejimi izlenimi uyandırdığını iddia eden Arınç, şöyle devam etti: Türkiye karanlık günler yaşıyor. Sanki Türkiye, Ankaradan değil ABDden yönetiliyor. Bugünkü iktidar ve Başbakan Ecevit, Türkiyenin geleceğini IMFye ipotek edecek icraatları gözünü kırpmadan yerine getirmektedir. Başbakan Ecevit, yasama, hatta yargı yetkisini devretmeyi göze alırken, milliyetçiliği şiar edinmiş MHP de IMF direktiflerine baş eğmek durumunda kalıyor. ANAPın karıştığı yolsuzluklar ise her gün gazetelerde yazıyor. ANAYASA İHLALİ Arınç, Anayasanın 6. maddesinin egemenliğin milletin olduğunu, hiçbir sınıf ve zümreye devredilemeyeceğini, 7. maddesinin ise yasama yetkisinin TBMMye ait olduğunu içerdiğini kaydederek, hükümetin bu maddeleri ihlal ettiğini öne sürdü. Arınç, anayasayı ihlalin, vatana ihanet suçlamasıyla cezayı gerektirdiğini bildirdi. Bülent Arınç, polis okullarına bütün meslek liselerinden öğrenci alınmasına karşın yalnızca imam hatip liselerinden öğrenci alınmamasını da eleştirdi. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||