|
Yılmaz: AB üyelik müzakerelerini öne çekmeyi hedefliyoruz |
|||
DaimlerChrysler tarafından düzenlenen Türkiye ve Avrupa başlıklı seminerin açılışında konuşan Kleinert, DaimlerChrysler Yönetim Kurulu Başkanı Jürgen Schremppin Türkiyeyi ABye yaklaştırmak büyük önem kazanmaktadır. Avrupanın geleceğini Türkiye ile birlikte yaşayacağımıza kesinlikle inanıyoruz. Bizimki gibi işletmeler bunun için gereken her desteği verecektir sözünü hatırlattı. Kleinert, DaimlerChrysler tarafından ABD eski Başkanı George Bushun da katıldığı, geçen yıl İstanbulda düzenlenen kongreyi ve bugün yine DaimlerChrysler sponsorluğunda yapılacak Berlin Flarmoni Orkestrası konserine de dikkat çekerek, Bunlar DaimlerChryslerin ortağı olan Türkiyenin rolünün gerçekte ne denli önemli olduğunu göstermek üzere meydan okuyucu nitelikteki ve tarafımızdan gönülden ve bilinçli bir biçimde sunulmuş olan kanıtlardır diye konuştu. Bu ortaklığın olağanüstü yararlı ve vazgeçilmez olmasının yanında kriz dönemlerinin aşılmasına yönelik işbirliğiyle de yükümlü olduğunu vurgulayan Kleinert, Bu yüzden diyorum ki tam zamanında buradayız, çünkü bu ortaklık hava şartlarından etkilenmez, çok yönlü kök salmış ve sağlamdır diye konuştu. DAIMLERCHRYSLERDE 7.500 TÜRK ÇALIŞIYOR Matthias Kleinert, DaimlerChryslerde çalışan, hatta bazıları ikinci nesil olan 7 bin 500 Türke de dikkat çekerek, Mercedes binek otolarının biçimlendirilmesinden sorumlu tasarım müdürü ve yöneticisi Murat Günakı hatırlattı. Bu ortaklığın Hoşdere ve Aksaraydaki otobüs ve kamyon üretim merkezlerinin dünya çapında uluslararası pazarlama stratejilerine bağlantılı bulunmasından dolayı da sağlam olduğunu kaydeden Matthias Kleinert, Mercedes Benz Türkün yaklaşık 2 milyar mark tutarındaki yıllık cirosuyla Türkiyenin en büyük firmalarından birisi olduğunu vurguladı. Bugüne kadar Türkiyede üretilen otobüs ve kamyonların 55in üzerinde ülkeye ihraç edilmesinin DaimlerChryslerin işletme karına önemli bir katkıda bulunduğunu anlatan Kleinert, şunları söyledi: Elbetteki 2001de Türk başarı öykümüzü sürdüremeyeceğimiz ve ciddi bir gerilemeyi hesaba katmamız gerektiğini çok iyi biliyorum. Buna rağmen söylemimi onaylıyorum. Tam zamanında buradayız. Şubat ayından bu yana süregelmekte olan finansal ve ekonomik kriz Türkiyenin olağanüstü dalgalı bir pazar olduğunu göstermektedir. Ancak, şu andaki kriz tümüyle yapısal karakterde olmasına rağmen üretim mahalli ve ihracat platformu olarak olumlu bakış açıları varlığını sürdürmektedir. KARALAR BAĞLAMAK ZARARLIDIR Karalar bağlamak zararlıdır diyen Kleinert, özellikle ekonomik ve politik açıdan zor dönemlerde sorunları çözmek için karamsar psikoloji verme, onları daha da fazla körüklemek yerine, öncelikle onların niteliğini belirlemek gerektiği konusunda görüş birliği oluşmasının önemine dikkat çekti. Dürüst girişimciler ve işadamlarının fırsatlara yoğunlaşması ve varolan engelleri aşmaya yoğunlaşmaları gerektiğini vurgulayan Kleinert, Başarı potansiyeline odaklanalım ve şimdi gündemde olan acı veren işlemleri bir anlamda doğum sancılarının, olağanüstü iddialı dönüşüm adımlarının birer parçası olarak algılayalım, asla umarsız bir hastalığın belirtileri olarak değil dedi. Matthias Kleinert, yıllar boyunca en etkileyeci biçimde kanıtlanan Türkiyedeki üretim güçlerini gelecekte de garantilemek için her tür çabayı göstereceklerini vurgulayarak, şöyle dedi: Güncel olarak işletmeyi durdurmamız kaçınılmaz olmakla birlikte daha önce de olduğu gibi sendikayla görüşmeleri sürdürerek, esnek ve sosyal açıdan altından kalkılabilir önlemler almak ve Türkiyedeki üretimimizi gerçekleştiren 3 binin üzerindeki çalışanımızın olabildiğince büyük bir bölümüne istihdam olanağı sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Çünkü onların niteliği ve denenmiş çalışma şevki Mercedes Benz Türkün bazı iniş çıkışlara rağmen genelde yarattığı başarı öyküsünün ayrılmaz parçasıdır. TÜRKİYEDE YENİ PROJELER Kleinert, Türkiyenin firmaları için otobüs ve kamyonlara yönelik olarak Avrupanın Almanyanın doğusundaki bölümde stratejik ve taktik açıdan en önemli üretim ve yatırım bölgesi olduğunu ve bu konumunu sürdüreceğini vurgulayarak, şöyle devam etti: Somut olarak geçtiğimiz 5 yıl içinde sadece kamyon üretimi için yaklaşık 150 milyon Euro tutarında gerçekleşen yatırımlarımızı koruyacak ve hızlandıracağız. Türkiyenin pazar hacmi ve özel ihracat olanakları prensipte ve geleceğe yönelik olarak çok şey vadettiğinden Türkiyede yeni kamyon ve otobüs projelerini yaşama geçireceğiz. Türkiyenin güvenlik ve savunma politikasında ortak ülke olarak rolüne vermeleri gereken değeri bildiklerini ve Türkiyenin Batı Avrupaya, ABye yönelmesinin kendileri içinde doğal olarak özel bir istek olduğunu kaydeden Kleinert, Dostlar arasında söylememe izin verin, birlikte epeyce bir yol almış bulunuyoruz. Gelecekte de bu yolda birlikte ilerleyebilmemiz için politikanın gerekli koşulları tanımlayıp sağlayabileceğini şiddetle umuyoruz. Mangold: Dış yatırımlar artacak Diğer yandan, Daimler Chrysler Hizmetler Grubundan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Klaus Mangold, hükümetin aldığı yapısal önlemler ve IMF kredileriyle Türkiyeye doğrudan yatırımların gelişmeye başlayacağını bildirdi. Türkiyenin Almanya için önemli ve kapasitesi dinamik biçimde artan bir ekonomik partner olduğuna işaret eden Mangold, daha şimdiden Türkiyenin ithalatının yarısından fazlasının AB kaynaklı olduğunu, ihracatının da yarısının Topluluğa geri aktığını bildirdi. Türkiyenin konumunun ekonomik açıdan da Avrupa ile Asya arasında belirleyici bir köprü oluşturduğunu belirten Mangold, NATO ülkesi Türkiyeye yalnızca Avrupa değil, ABD için de stratejik bir kilit ortak olma özelliğini kazandıran, benzersiz kesişme noktası işlevidir dedi. Türkiyenin Karadeniz Ekonomik İşbirliği çerçevesinde Rusya ile olan ilişkilerine de değinen Mangold, Tüm bunlar Türkiyenin güncel kriz ortamının ötesinde, yalnızca çok şey vaadeden, büyüyen bir pazar olmadığını aynı zamanda Avrupa ile Asya arasındaki uluslararası toplam ticarete bir platform oluşturduğunu vurgulamaktadır. Biz kendi otobüs faaliyetimizde bunun gördük diye konuştu. Yabancı yatırımcılar için dikkate alınması gereken unsurlar arasında dinamik ve genç nüfusun da büyük önem taşıdığını vurgulayan Mangold, Doğrudan dış yatırımlarda Türkiye kendi durumuna uygun olmayan bir yerde bulunuyor. Bunun değişitrilmesi gerekir. Hükümetin aldığı yapısal önlemler ve IMF kredileriyle doğrudan dış yatırımlar da gelişmeye başlayacaktır diye konuştu. Yabancı yatırımcıların Türkiyeye yatırım yapma konusuna uzak durma yerine, canla başla eğilmeleri gerektiğini kaydeden Mangold, bu alanda kısa vadede büyük bir değişme olmayacağını, birkaç aya ihtiyaç bulunduğunu da anlattı. Mangold, hükümetin uygulamaya koyduğu önlemlerin muazzam bir şans olacağına inandığını dile getirdi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||