Home page
Haber Menüsü


Yılmaz: AB üyelik müzakerelerini öne çekmeyi hedefliyoruz
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakelerini olabildiğince öne çekmeyi hedeflediklerini bildirdi.
İstanbul
AA
30 Nisan—  Mesut Yılmaz, DaimlerChrysler AG tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen “Türkiye ve Avrupa” konulu seminerde yaptığı konuşmada, AB genişlemesinden sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Günter Verheugen başta olmak üzere, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda destek veren tümü kişi ve kuruluşlara, hükümet adına teşekkür etti.

   
 
       
    MSNBC News DaimlerChrysler: Yatırıma devam
MSNBC News Yılmaz ile AP üyesi arasında tartışma
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Türkiye’nin önemli konumuna rağmen, yabancı sermayeden aldığı payın bu konumu ile mukayese edilmeyecek kadar düşük olduğuna işaret eden Mesut Yılmaz, AB’ye uyum çalışmaları içinde gerçekleştirilecek idari düzenlemelerin yabancı sermaye için istikrarın yanı sıra, güven unsurunu da getireceğine işaret etti. Dünyanın en büyük firmalarının, Türkiye’yi bir üretim merkezi olarak belirlemeye başladıklarını hatırlatan Yılmaz, bu trendin daha da artarak süreceği inancını dile getirdi.
       
DAİMLERCHRYSLER’E ÖVGÜ
        DaimlerChrysler’in dünya devi bir kuruluş olduğunu ve Türkiye’nin AB üyeliği konusunda verdiği ve vereceği desteğin ülkemiz için büyük öneme sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, 35 yıldan beri Türkiye’de faaliyet gösteren bu kuruluşun yatırımlarıyla, üretimleriyle ve ihracatıyla Türk ekonomisine çok büyük katkılar sağladığını belirtti.
        Yılmaz, AB üyeliğine destek veren tüm kişi ve kuruluşlara hükümet adına teşekkür etti.
       
YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI
       Yabancı sermayenin gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Türkiye demografik, coğrafi ve stratejik konumuyla yabancı sermaye yatırımları açısından ciddi bir potansiyele sahiptir” dedi.
        Yılmaz, gerçeğe bakıldığında ise Türkiye’nin yabancı sermaye yatırımlarından aldığı payın bu konumu ve bu konumun getirdiği avantajlarla mukayese edilemeyecek kadar düşük olduğunu söyledi.
        Türkiye olarak 1980’li yıllarda yabancı sermayenin ülkemize gelmesini sağlayacak birçok yapısal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anlatan Yılmaz, son yıllarda da uluslararası tahkim başta olmak üzere ilave birtakım düzenlemeler yaptıklarını söyledi.
       Yılmaz, şunları kaydetti: “Bugün AB’ye uyum çabalarımızla bütünleşen ekonomik programımızın hedefine ulaşması yabancı sermaye yatırımlarının ülkemize daha fazla gelmesi için ihtiyaç duyulan istikrarı da beraberinde getirecektir. AB’ye uyum çalışmaları çerçevesinde gerçekleştireceğimiz idari düzenlemeler yabancı yatırımcılar için bu istikrar unsurunun yanında güven unsurunu da getirecektir. Türkiye yabancı sermayeyi kalkınmasının temel unsurlarından birisi haline getirmek için her türlü çabayı harcamaya kararlıdır. Bu çabaların neticelerini yavaş yavaş almaya başladığımızı düşünüyorum. Dünyanın en büyük firmaları Türkiye’yi dünya geneline dönük ürünlerinin üretim merkezi olarak belirlemeye başlamışlardır. Bu trendin önümüzdeki dönemde daha da artarak süreceğine inanıyorum.”
        Mesut Yılmaz, küreselleşmenin günümüz dünyasının inkarı mümkün olmayan bir gerçeği olduğunu belirterek, AB sürecinde kaydedilen ilerlemelerin de Türkiye’nin dünya ile birlikte hareket etme kararının bir beyanı olduğunu kaydetti.
       
“ULUSAL PROGRAM, UYGULANMASI MÜMKÜN OLAN BİR PROGRAM”
        Ulusal Program’ın Türkiye açısından gerçekçi, sağlam temellere dayanan ve uygulanması mümkün olan bir program olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
       “Türkiye olarak AB’ye uyum sürecini ekonomik, demokratik ve idari alan başta olmak üzere birçok konuda mevcut sorunlarımızdan süratle kurtulmamıza yardımcı olacak bir fırsat olarak görüyoruz. Ulusal Program’da ortaya koyduğumuz kısa ve orta vadeli hedefler Türkiye’nin yapısal sorunlarından kaynaklanan belli aralıklarla tekrarlanan kriz ortamında tümüyle kurtulmasına da katkı sağlayacaktır. Bu hedeflere bir kez ulaşıldığında artık bugünkü gibi herhangi bir kriz de yaşanmayacaktır.”
        Yılmaz, partisinin Türkiye’nin bu programı çok önceden tamamlamasını ve bugüne kadar bu programın en azından kısa vadeli hedeflerinin gerçekleşmesini arzuladığını, ama maalesef ülkenin siyasi şartlarının buna izin vermediğini savundu.
       
BÜYÜKELÇİ VURAL: EN KISA ZAMANDA AB ÜYELİĞİ
        Avrupa Birliği Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural, Türkiye’nin hedefinin en kısa zamanda AB ile tam üyelik için müzakerelere oturmak olduğunu söyledi. Vural, seminerde yaptığı konuşmada her ülkenin tarihinde geleceği şekillendiren belli dönemler olduğunu belirterek, Avrupa ile Türkiye’nin 40 yıllık ortaklık ilişkisinin Helsinki Zirvesi’nden sonra AB’ye tam üyelik için bir gelişme gösterdiğini kaydetti.
        Türkiye’nin bir ekonomik sıkıntı yaşadığını ifade eden Vural, bu dönemde DaimlerChrysler’in ülkemizde böyle bir toplantı yapmasının Türkiye’ye çok anlamlı bir destek oluşturduğunu dile getirdi.
       
ÜYELİK İÇİN KARARLIYIZ
       Vural, Türk hükümetinin AB’ye tam üyelik konusunda tam bir kararlılık içinde olduğunu vurgulayarak, Ulusal Program’ın hazırlandığını, bu programın çok kapsamlı bir dönüşüm projesi olduğunu belirtti.
        Ulusal Program’ın sadece ekonomik değil, siyasi bir proje olduğunu da vurgulayan Vural, programın herşeyden önce siyasi anlamda düşünce ve ifade özgürlüğünü geliştirmeyi, bireysel hak ve özgürlükleri artırmayı, hukuk sisteminin daha iyi işlemesini, yargının bağımsızlığını geliştirmeyi, devlet ve birey ilişkilerini yeniden düzenleme gibi pek çok konuyu kapsadığını kaydetti.
       
KOPENHAG KRİTERLERİ
        Bu program ile Anayasa’da, siyasi partiler yasasında, radyo ve televizyonla ilgili düzenlemelerde ve düşünce ve ifade özgürlüğü ile alanlarda pek çok konunun AB normlarına yaklaştırılacağına işaret eden Vural, şöyle devam etti:
        “En kısa zamanda Kopenhag kriterlerini yakalamak istiyoruz. Türkiye’nin uyguladığını ekonomik program AB ile uyum sürecinde Ulusal Program’da yer alan yapısal tedbir programlarıdır. Çıkarılan yeni yasalar da yapısal tedbir programının bir parçasıdır. Hükümet, Ulusal Program’ı bir yıl içinde önemli ölçüde tamamlamayı hedeflemektedir. Türkiye’nin hedefi en kısa zamanda AB ile tam üyelik için müzakerelere oturmaktır. Türkiye Ulusal Programı’nı yaşama geçirmekle yeni bir kimliğe kavuşacaktır.”
       
İNSAN HAKLARINDA AVRUPA İLE REKABET
        Vural, Türkiye’nin insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi performansı, kuralları oturmuş serbest piyasa anlayışı ile Avrupa ülkeleri ile rekabet edebilecek bir ülke konumuna getirileceğini, böylece yabancı sermayenin ülkeye girişinin de artacağını anlattı.
        Ulusal Program’ın hayata geçirilmesiyle Türkiye’deki tüm değerler sisteminin AB normları ile uyumlu hale geleceğini belirten Vural, bunun önemli bir yapısal değişim sağlayacağını söyledi. Büyükelçi Vural, Türk hükümeti ve bürokrasisinin bu hedeflerin gerçekleşmesi amacıyla hızlı bir çalışma içinde olduğunu vurgulayarak, ancak bu programın sadece hükümetin değil, ülkedeki tüm kesimlerin katkısı ile sağlandığını belirtti. Volkan Vural, “Ulusal program Türkiye açısından ortak bir iradenin ürünüdür” dedi.
        Önümüzdeki kısa dönemde siyasi alanda öncelik taşıyan yasaların gözden geçirileceğini de ifade eden Vural, bu çalışmaların tamamlanmasıyla Türkiye’nin daha özgür, daha katılımcı daha güvenli, daha mutlu ve refah içinde bir ülke olacağını bildirdi.
       
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları