Home page
Haber Menüsü


Yazar e-mail atmak için resmin üzerine tıklayınız
 
Siyaset Şekerlemeleri
 
Medeni Yasa’yı yeniden yapmaya çalışan Meclis Adalet Komisyonu toplantılarında, 1030 maddelik uzun tasarı üzerindeki görüşmeler sırasında, zaman zaman, renkli tartışmalara da tanık olunuyor.
 
NTV-MSNBC
 
 Tabi, bazen de Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ü kızdıran kararlar alınıyor ve Türk de çocuk gibi, sık sık istifa edeceğini açıklamak zorunda kalıyor. Sonra ikna(!) edilip, sözünün gereğini yerine getirmesi önleniyor. Neyse şekerlememiz Türk’le ilgili değil.

   
 
       
    MSNBC News Siyaset şekerlemeleri
MSNBC News Siyaset şekerlemeleri
MSNBC News Siyaset Şekerlemeleri
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Tasarı’nın bel kemiği, Türk’ün de istifa tehdidinde bulunmasına neden olan 202’inci madde. Bu madde eşler arasındaki mal bölüşümü rejimini düzenliyor. Türk’ün komisyona gönderdiği taslakta, boşanma halinde eşlerin, tüm mallarını, eşit olarak bölüşülmesini hükmediyor. Komisyon bu hükme katılmadı ve evlilik sonrası malların bölüşümünün esas alınmasına karar verdi.
       İşte bu madde görüşülürken, birbirinden ilginç fikirler ortaya atıldı. Kimil milletvekili tasarının mevcut evlilikleri kapsamayacak şekilde düzenlenmesini isterken, kimi, “Ya da emeklilikteki gibi kademeli geçiş getirelim” önerisinde bulundu. Ama, böyle bir düzenlemeden, Anayasa Mahkemesi’nden dönebileceği olasılığı nedeniyle vazgeçildi.
       Komisyonda, en ilginç bulunan ve en çok güldüren öneri ise DSP İstanbul Milletvekili Erol Al’dan geldi. Al, “Bence bu tasarı ülkeye büyük hizmet edecek. Bu haliyle çıkarsa; bekarlar bekar kalmaya devam eder, evliler de tasarı çıkmadan önce boşanır. Böylece en büyük sorunumuz olan, nüfus artış hızına karşı dünyanın en iyi ve en etkin planlaması yapılmış olur” dedi.
       
CHE’Yİ ANIMSADI, YAHNİCİ’Yİ ANIMSAMADI
       Aşağıdaki diyalog aynen gerçektir. Diyaloğun geçtiği yeri Meclis bahçesi.
       Kılık kıyafetlerine bakıldığında oldukca yoksul sayılabilecek iki ziyaretçi. Kendi aralarında konuşarak ilerlerken biri, birden MHP Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici’yi gördü. Hemen yanındakine işaret etti. “Kim”di bu milletvekilmi? Ama bütün sorularına sessizlikle yanıt aldı. Böyle olunca kendi kendisiyle konuşuyor havası vermeye başladı. Uzatmayalım, işte diyalog:
       - Yahu, bu adam kimdi?
       - ....
       - Hani denize girmişti ya.. Nerde girmişti?
       - .....
       - Hay allah, Che Guevera’nın memleketi...
       -.....
       - Neydi o sakallı adam, ha Castro’nun da memleketi. Ulan bu memlekin adı neydi be?
       - .....
       - Hah, Küba, Küba.
       -....
       - Orada denize girmişti ya fotoğrafları gazetelerde çıktı; şişman bir adam. MHP Milletvekili ama kimdi ya, bir türlü çıkaramıyorum.
       Daha sonra anımsayıp anımsamadığını bilemiyoruz; ama doğrusu Che Gueverayı, Kastro’yu ve Küba’yı çok iyi anımsadı.
       
KEMAL DERVİŞ’E SORACAKLAR
       Hazine’den sorumlu Devlet Bakanlığı’na atanan Kemal Derviş, Meclis’e, bugüne kadar sadece yemin etmek için geldi. Oy kullanma hakkı olmadığından Meclis çalışmalarına çok da katılması gerekmiyor.
       Buna rağmlen emin olun, Meclis’de adı en çok telafuz edilen de o.
       Ama, Allah’tan, bakanlığa atanması bütün diğer bakanları oldukca rahatlatmış durumda. Hangi milletvekili, bir bakandan bir konuda talep bulunsa, aldığı yanıt hep aynı: “Bir Kemal Derviş’e sorayım da..”
       Sonunda milletvekilleri, “Yahu bunlar daha önce Başbakan’a bile sormazlardı, şimdi ne oldu da herşeyi Derviş’e soruyorlar” demeye başladılar. Bu nedenle milletvekilleri Derviş’in harcanacağı yolundaki iddialara da hiç, ama hiç, katılmıyorlar.
       
VEHAMET Mİ, VURDUMDUYMAZLIK MI?
       ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, iktisatçı olmasına karşın dış politikadan cezaevlerine; Manisalı gençlerden Ermeni soykırım iddialarına kadar hemen hemen her konuyla yakından ilgilenen, faal bir milletvekili.
       Ancak, çoğu zaman yalnız kaldığını belirterek, bu durumdan yakınıyor. Yakındığı birkaç konuyu size de aktaralım, bakalım hak verecek misiniz?
       - 1984 yılında cezaevlerinin durumu ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuş. Başkanı olarak, rahat okunması, okuyanların sıkılmaması için raporu uzun tutmamış; 20 sayfayla sınırlamış. Akarcalı, bu raporda cezaevlerinde bugün yaşanan tüm sıkıntıların nedenlerinin tek tek yazılı olduğunu savunuyor. Bu raporlardan 2 bin tane bastırıp, Türkiye’deki tüm barolara, hukukla ilgili tüm kurumlara, bütün mahkeme başkanlarına yollatmış. Hepsinden de, eleştiri ve görüşlerini, komisyonu ışık tutmaları amacıyla, bildirmelerini rica etmiş. Tahmin edin bakalım kaç yanıt almış.
       Sadece bir tane.
       Peki onda ne yazıyormuş?
       Balıkesir Barosu’ndan gelen bu yanıt tek cümleden oluşuyormuş: “Raporunuzu aldık, teşekkürler”.
       - Akarcalı, PKK’nın başı Öcalan yakalanınca, tam 6 basın toplantısı ve üç Meclis konuşmasında, PKK teröründen mağdur olan herkesi, Yunanistan’a karşı Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nde dava açmaya davet etmiş. Türk Demokrasi Vakfı’nın başkanı olduğundan vakıf olarak bu konuda herkese yardımcı olacaklarını da söylemiş.
       Peki kaç kişi başurvurmuş?
       Sıfır..
       Akarcalı’nın en çok merak ettiği de şehit ailelerinin neden böyle bir talebe yanıt vermediği.
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları