|
Coşan, Eyüp Sultan'da defnedilecek Ecevit'ten eleştiri, Sezer'den yanıt |
|||
Yılmaz, Başkanlık Divanı toplantısı öncesinde, bir gazetecinin, Nakşibendi tarikatı lideri Coşanın Süleymaniye Camii haziresine gömülmesi için hazırlanan Bakanlar Kurulu kararnamesinin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından iade edilmesiyle ilgili sorusu üzerine şöyle konuştu: Bir kere bu konunun Türkiyenin gündeminde bu kadar öne çıkartılmasını yanlış bulduğum ifade ediyorum. Zannediyorum bu konuda bu kadar gürültü kopartılmasının ardında bu konuyla ilgili kamuoyundaki bilgisizlik yatmaktadır. Türkiyedeki yasal düzenlemelerde normal olarak belediye sınırları içerisinde Türk vatandaşları belediyelerin mezarlıklarına gömülürler. DİĞER ÖRNEKLER Ancak, bildiğiniz gibi belediye mezarlıkları dışında külliyelerin mezarlıkları vardır. Külliyelerin mezarlıklarında yakınları daha önce gömülmüş olan vatandaşlar, Bakanlar Kuruluna müracaat ederek burada yakınlarının yanına defnedilmeleri için bir kararname çıkartılmasını talep edebilirler. Bakanlar Kurulu bunu inceler, eğer bu talebi haklı buluyorsa hakikaten eğer o kişinin yakınları bu külliyenin mezarlıklarında defnedilmişlerse buna izin verebilir. Bu, Türkiyede şimdiye kadar yüzlerce örneği yaşanmış bir olaydır. Aslında, rahmetli Adnan Menderesin, Fatin Rüştü Zorlunun, Hasan Polatkanın, Turgut Özalın belediye mezarlıkları dışındaki mezarlıklara nakilleri de aynı şekilde Bakanlar Kurulu kararıyla mümkün olmuştur. Çünkü, Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 211. maddesine göre buna yetkili olan tek makam, Bakanlar Kuruludur. 57. hükümet döneminde gerek Sayın Sezerin Cumhurbaşkanı olmasından sonra, gerek ondan önce bu yönde Bakanlar Kurulu kararları çıkartılmıştır. Bu kararların çıkartılması için bu kişilerin mutlaka ölmüş olması da gerekmemektedir. Hayatta olan bir kişi dahi Başbakanlıka müracaat ederek ölümü halinde buralara defnedilmesini talep edebilir. Nitekim, Sayın Sezerin Cumhurbaşkanı olmasından sonra da böyle 6 tane kararname çıkmıştır. Bunlardan 2si henüz hayatta olan kişilere aittir. En son örneği de bildiğiniz gibi, merhum Yusuf Bozkurt Özala aittir. Dolayısıyla, merhum Esad Coşanın defniyle ilgili olarak, bu Bakanlar Kurulu kararının Sayın Cumhurbaşkanı tarafından iade edilmesine gerekçe olarak anayasanın 10. maddesinin veya diğer yasa hükümlerinin gösterilmiş olması, bu teamülle bağdaşmamaktadır. Eğer, ortada bir eşitsizlik varsa, bu son olayda bir eşitsizlik yapılmıştır. CUMHURBAŞKANI İLE UZLAŞMA Yılmaz, bir başka gazetecinin, Coşanın ailesi, daha önce Avustralyada gömüleceğini bildirmişti. Hükümetin araya girerek cenazenin Türkiyeye getirilmesi konusunda hükümetin prosedürü geciktirmesi söz konusu değil mi? Cumhurbaşkanı ile önceden neden uzlaşma aranmıyor? şeklindeki sorusu üzerine de, hükümetin bu konuda devreye girmediğini söyledi. Coşanın ailesinin hükümete başvurduğunu, Başbakanlıka dilekçe verdiğini anlatan Yılmaz, Başbakanlıkın bunu değerlendirdiğini ve Bakanlar Kurulunun uygun gördüğünü kaydetti. Yılmaz, daha önce de aksine hiçbir örnek yoktur. Yani, yakınlarının külliyede defnedilmiş olduğu sabit olursa bu kişilere bu izin verilmektedir dedi. Bu kişilerin kamuoyunda mutlaka tanınmış olmasının da gerekmediğini belirten Mesut Yılmaz, yakınlarının belediye dışındaki mezarlıklara defnedilmiş olmasının yeterli olduğunu ifade etti. Yılmaz, ama, son olayda Sayın Cumhurbaşkanı, kamuoyunun bazı çevrelerinden gelen tepkiler nedeniyle farklı bir tutum takınmıştır. Mesele bundan ibarettir. Her halukarda artık bu meseleyi kapatmak lazımdır, ölüleri rahat bırakmak lazımdır diye konuştu. Çankaya Köşkü ile aranızda gerginlik olduğu yorumları yapılıyor, siz bu yorumlara katılıyor musunuz? sorusu üzerine de Yılmaz, devleti birlikte çalıştırmak durumunda olan kurumlar arasında çatışmanın, gerginliğin olmaması gerektiğini söyledi. Bazı konularda farklı yaklaşımların, görüşlerin olabileceğini belirten Yılmaz, ama bunlar da aynı şekilde belli bir uzlaşma çerçevesinde çözümlendirilir. Devleti yöneten kişilerden kişisel haklarını kullanırken tutarlı davranmaları beklenir dedi. NAZIMA YENİDEN VATANDAŞLIK HAKKI Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Nazım Hikmetin Türk vatandaşlığına kabulüne ilişkin kararnamenin ne aşamada olduğunun sorulması üzerine de, konunun Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını ve kendisinin de dün imzaladığını bildirdi. Yılmaz, imzaların bugün veya yarın tekemmül edeceğini belirterek, 2bana göre gecikmiş bir karardır. Türkiye, artık kendisine ait olan değerleri ideolojik görüşlerine bakmaksızın sahiplenmek konumunda olan büyük bir ülke olduğunu farketmek zorundadır diye konuştu. Bir başka gazetecinin, DYP Genel Başkanı Tansu Çillerin seçim çağrısı var. Siz, bu çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna da Yılmaz, ciddiye almıyorum yanıtını verdi. Genel Başkan Yılmazın başkanlığında gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık yarım saat sürdü. Toplantıda, son günlerdeki siyasi ve ekonomik gelişmelerin ele alındığı bildirildi. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||