|
Coşan'ın cenazesi getirildi Kıvrıkoğlu'ndan imalı yanıt Diyanet: Tarikatlar cehalet yuvası Gülen'in yurtdışındaki okullarına inceleme Coşan kararnamesine tepki DSP'li Budak'tan kararnameye tepki Başbakan ve bakanlara suç duyurusu |
|||
Süleymaniye Camisinin bahçesine daha önce de Nakşi tarıkatı lideri ve Coşanın kayınpederi Mehmet Zahit Kotkunun cenazesinin gömüldüğünü anımsatan Aybars, öyle anlaşılıyor ki, Süleymaniye Camisi, Nakşibendi mezarlığı haline getiriliyor diye konuştu. Aybars, bu konuda Bakanlar Kurulunda izmalanan defin kararnamesinin bir hoşgörü anlayışı içinde değerlendirilmesinin doğru olmayacağını belirterek, şunları kaydetti: TARİKATLARIN HAK İDDİASI Eğer olaya bu şekilde yaklaşılıyorsa Nurcuların, Süleymancıların ve buna ilaveten başka tarikatların aynı gerekçeyle başka camiler üzerinde hak iddia etmeleri uzak bir ihtimal değildir. Buna karşı nasıl bir çözüm üretileceğini siyasilerimiz herhalde düşünüyorlardır. Bu kararname anti-laik bir uygulamadır ve maalesef önü alınamayacak gibi gözükmektedir. Esad Coşan ve damadının Süleymaniye Camisinin bahçesine gömülmesine izin veren kararnamenin ilgili yasalarla çeliştiğini anlatan Aybars, kararname, Anayasanın laiklik ilkesi ile tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin yasa ve tarihi yerlerin kullanımına ilişkin yasalara ters düşmektedir dedi. Söz konusu uygulamanın yanlış olduğunu dile getiren Aybars, burada bir tarikata ayrıcalık tanınıyor diye konuştu. TARİKATLARA VERİLEN TAVİZLER Tarikatların, verilen çeşitli tavizlerle güç kazandığını kaydeden Ergün Aybars, bu tavizlerle Anayasanın laiklik ilkesinin yanı sıra Tevhidi Tedrisat yasası ile tekke ve zaviyelere ilişkin yasaların çiğnendiğini söyledi. Prof. Dr. Aybars, 1950li yıllardan itibaren dinin politik bir malzeme olarak kullanılmaya başlandığını ve bundan kaynaklanan uygulamalar nedeniyle Anayasanın laiklik ilkesine aykırı düşen siyasal İslamcı partilerin ortaya çıktığını anlattı. Ulusal, laik ve bilime dayalı bir öğretim sistemini amaçlayan Tevhidi Tedrisat yasasının da bundan etkilenerek dejenere edildiğini belirten Aybars, din ve felsefe dersleri konusunda bugüne kadar izlenen bazı politikaları eleştirdi. Bu bağlamda imam hatip okullarının sayısının artışına da işaret eden İSLAMCI ÖRGÜTLENME Aybars, şöyle konuştu: Türkiyedeki İslamcı örgütlenme hareketi şu anda bankalarıyla, ticarethaneleriyle, fabrikalarıyla, televizyon kanallarıyla, radyo, gazete ve dergileriyle medyanın yanı sıra siyaset ve ekonominin yaklaşık yüzde 20sini kontrol eder durumdadır. Bir tek gerçek var ki, o da bu tarikatların kendi aralarında anlaşamadıklarıdır. İleride bunlar şeriat rejimini getirme konusunda uzlaşırlarsa, o zaman tehlikenin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Önemli olan nokta bunu bugünden görebilme basiretine sahip olabilmektir. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||