|
Muhalefetin eksikliği |
|||
TÜRKÇÜYE YAKIŞAN İSİM Son dönemde, birçok MHPli ünlünün isim veya soyad değiştirdiğini öğreniyoruz. Bunlardan, hiç bilinmeyen bir tanesini de ben yazayım. Olayımızın kahramanları MHPli Devlet Bakanlarından Abdülhaluk Çay, ANAP Grup Başkanvekili Yaşar Dedelek ve önceki adı Arap Maraş olan eski bir bakanla ilgili. Onun açık kimliği yazının sonunda ortaya çıkacak. Bu üç ismin de ortak özelliği 1970li yıllarda MHP saflarında birlikte mücadele vermeleri. Aynı yıllarda her üç isim de İstanbul Kadıköy Türk Ocağınnda oturup sohbet ediyorlar. Sohbet, isimler konusuna geliyor. Çay, Arapcığım bir Türkçünün adının Arap olması sana garip gelmiyor mu? türünden esprili bir söz ortaya atıyor. Sohbet bu konuya kaydırılıyor. Sonuç: Arap ismi bir Türkçüye yakışmaz; değiştirilmeli. Karar alınınca yol belli oluyor. Mahkemeye gidilecek isim değiştirilecek. Peki yeni isim ne olsun? Çare Çayda: Arapcığım bir Türkçüye yakışacak isim Gökhan olur. Bu isim benimsenince mahkemeye gidildi ve Arap adı Gökhan olarak değiştirildi. Kim bu Gökhan Maraş: ANAP Kırşehir eski Milletvekili, Yılmazın ilk kabinesinde Kültür Bakanı olan, şimdi Meclis dışında kalmış olan bir siyasetçi. OKUYAN, PROLETER HALK DEVRİMİ YAPACAK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyanın, İş Güvencesi Yasa Tasarısı nedeniyle işverenlerle arası son günlerde biraz limoni. İşverenler her platformda kendisini eleştiriyor, şikayet ediyorlar. Geçtiğimiz günlerde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partili arkadaşları ile sohbet ederken, 7 Ocak Pazar günü Egeli işadamları ile buluşacağını söyledi. Okuyana, işverenlerle arasındaki limoni durumu da ima edercesine Sen de gelsene dedi. Okuyan hemen üstüne atıldı: Tamam geliyorum; ama bana laf atan olursa, çıkar ağzıma geleni söylerim. Ben doğruları yapıyorum dedi. Konuşmaya tanık olanlar bazı milletvekilleri, eski bir MHPli olan Okuyana, Yahu, kabinenin en solcusu sen oldun diye takıldılar. Okuyan da esprili bir yanıt verdi: Ne yapalım bazıları görevlerini unuttu. Biz Demokratik Proleter Halk İktidarını kurana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. ÖKSÜZ, İSMET İNÖNÜYE BENZEDİ Bakanlar Kurulunun geçen perşembe günkü toplantısında, denizcilik sektörünün sorunları da gündeme geldi. Emlak Bankasının kefil olarak, Alman bankalarına ödemek zorunda kaldığı yaklaşık 300 milyon dolarlık kredinin, kullanan denizci firmalardan geri alınması konusu gündeme geldi. Bu kredinin 7 yılda ve faizsiz olarak geri ödenmesi önerisi getirildi. MHPli Faruk Bal ile ANAPlı Yaşar Okuyan bu öneriye sert muhalefet etti. Öneriyi savunanlardan biri de doğal olarak, denizcilikten sorumlu MHPli Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğluydu. Okuyan, toplantı sonrasında Mirzaoğlunun yanına gitti, eski dava arkadaşlığının rahatlığı ile konuştu; Sana ne oldu be. Bunu bizimkiler önerseydi, neler söylerdin. Bakıyorum da iyi adapte olmuşsun diye takıldı. Okuyan, hızını alamadı, özelleştirmelerde şaibe olduğunu, peşkeş çekildiğini sık sık dile getiren Ulaştırma Bakanı Enis Öksüzü görünce, onun da eski dava arkadaşı olduğu için, çok samimi bir uslupla, Ne o, sen de hiç sesini çıkarmadın. Bunu bizimkiler getirseydi, ne peşkeş çekmemiz, ne hırsızlığımız kalırdı. Niye karşı çıkmıyorsun bu öneriye. Tabii dışarda konuşmak kolay mealinde konuştu. Enis Öksüz, biraz da kendini kurtarmak için, Yahu Yaşarcığım, duymamışım diye yanıt verdi. Okuyan da sözünü esirgemedi: Tabii işine gelmeyince İsmet İnönü olursun; kulağın duymaz. BAYAN TAYANDAN İYİ TESPİT Anayasa Komisyonu Başkanı Turhan Tayan, Anayasa değişikliği paketi konusunda, cuma günü Adalet Bakanlığında yapılan toplantıdan sonra, Bakan Hikmet Sami Türkle birlikte basının önüne çıktı. Türk, kısa bir açıştan sonra sözü Tayana verdi. Tayan, uzun uzun konuştu; ama doğrusu birşey demedi. Biz gazetecilere perde arkasına bakmak düştü. Tayanı da ziyaret ettik. Bize ilk söylediği, Basın toplantısında epeyce konuştum oldu. Ben, Evet çok konuşup, az şey söylemeyi iyi başardınız diye takıldım. Sözlerime kahkaha ile yanıt verdi. Sebebini de şöyle açıkladı: Yahu haklısın galiba, basın toplantısından sonra bizim hanım (Güngör Tayan) aradı. Eski bir siyasi önderimizi kast ederek, Turancığım, onunla beraberliğin sendeki izleri hala duruyor. Sen de sonunda, onun gibi, çok şey söyleyip, birşey dememeyi öğrendin dedi. Bu yanıta sevinen gazeteciler olarak hemg üldük, hem de Güngör Hanımı çok takdir ettik. Ama ben bununla da yetinmeyip, hep güleryüzlü görmeye alışık olduğum Güngör Hanımı telefonla arayarak, kendisini kutlamayı ihmal etmedim. Böylesi fırçalarınızı lütfen sürdürün, bize yardım etmiş olursunuz diye espiri yapmayı da ihmal etmedim. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||