|
|
12 Aralık Başbakan Bülent Ecevit, hükümet olarak, uygulanan ekonomik programın ödünsüz olarak arkasında olduklarını vurgularken, programın gerekleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla uygulanacaktır dedi. |
Başbakan Ecevit, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile birlikte Tobb merkezine giderek, burada TOBB Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantısının bir bölümüne katıldı. Ecevit, burada yaptığı konuşmada, uygulanan ekonomik program ve ekonomide yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Ecevit, yaptığı konuşmada, Programın 11 aylık uygulama sonuçlarına baktığınızda, genel olarak sağlanan başarıyı görmemek olanaksızdır. Bu arada kamu maliyesi alanında çok olumlu sonuçlar alındı. Gelirler ve harcamalarda öngörülen hedeflere ulaşılacağı, hatta bazı kesimlerde hedeflerin de aşılacağı belli oldu. Önemli göstergeler arasında yer alan faiz dışı fazla hedefi daha Eylül ayında gerçekleşti. Enflasyonda son 13-14 yılın en düşük düzeyine ulaşıldı dedi. Ecevit, tüketimin artması ve doların Euroya göre fazla değer kazanması ile ham petrol fiyatlarının beklenenin üzerinde yükselmesi gibi nedenlerle ithalatın artmasının, cari işlemler açığının hedeflerin üzerine çıkmasına neden olduğunu da hatırlattı. BANKACILIK SEKTÖRÜNE REFORM Programın önemli bir parçasını oluşturan pek çok yapısal reform gerçekleştirildiğini anlatan Ecevit, bu bağlamda, bankacılık sektöründe de sektörün uzun yıllardan beri süregelen sorunlarının çözümü ve sağlıklı bir biçimde yeniden yapılandırılabilmesi için düzenlemeler yapıldığını bildirdi. Ecevit, şunları söyledi: Bankalar büyük ölçüde gerçek bankacılık faaliyetlerini bir yana bırakmış, yüksek faizli kamu borçlanma senetleriyle büyük kârlar elde eden kuruluşlar durumuna gelmişti. Yapılan düzenlemelerle bankacılık sisteminin sağlığına kavuşması, asıl bankacılık hizmetlerine dönmesi, yani reel sektöre fon yaratır duruma gelmesi öngörülüyor. Ayrıca hastalıklı bankaların öteki bankalara da hastalık bulaştırmaması için tedavi görmesi gerekiyor. Bu yapıldı. Ecevit, BDDKnın işlemeye başlamasıyla bankacılığın da çok önemli bir yapısal değişiklik geçireceğine inandıklarını dile getirerek, Hastalıklı ve sakat bankaların bankacılık sektöründe kaygı verici gelişmelere yol açmamasını istiyoruz dedi. Başbakan Ecevit, hükümetin içinde hiçbir koalisyon hükümetinde hatta tek parti hükümetinde bile görülmemiş bir uyum bulunduğunu, tek tek partilerin içinde sorunlar olabildiğini ancak bunu liderler olarak çözdüklerini ifade ederek, şimdi hızlı bir özelleştirme sürecine girdiklerine işaret etti. Ecevit, IMFden 10 milyar dolarlık bir kredi sağlandığını da anımsatarak, Bunu çok iyi ve sorumluca değerlendirmemiz gerekiyor. Hükümetimiz bunun bilinci içindedir diye konuştu. Ecevit, bankalarla ilgili değerlendirmesinde de şunları söyledi: İşadamlarımızı tabi yolsuzluk yaparlarsa, yasadışı işlemler uygularlarsa gereken her tedbir alınır ama onları incitmeden ve başka insanları, bankacıları kaygıya sürüklemeden bu düzenlemelerin yapılması gerekir. Bu bankalarla ilgili olarak benim de sık sık kullandığım bir deyimle Karınca Duasından bahsettiniz, buna benim aklım ermiyor. Şimdi işadamlarımız, hele bankalarla ilişkisi olan işadamlarımız, okuyan yazan kimselerdir. İyi eğitim görmüşlerdir. Ama nedense banka yöneticileri kendilerine bir Karınca Dualı kağıt uzattıkları vakit, bunu fazla incelemeden, yeterince incelemeden imzalıyorlar. Ondan sonra da bunun olumsuz etkileriyle karşılaşıldığında da üzülüyorlar. Yani ben şu kadar faiz karşılığında bu krediyi verdim. Ama şimdi bunun iki mislini, üç mislini senden geri istiyorum gibi hiçbir hukuk devletinde, şey kadar mazur görülemeyecek bir uygulama var. Her şeyi devletten beklememek gerekir. O Karınca Dualarına artık son verilmesini değerli girişimcilerimizden bekliyorum. KASIMDA YAŞANAN DALGALANMALAR Ecevit, bu arada Kasım ayı ortalarından itibaren ortaya çıkan ve büyük ölçüde likidite sıkışıklığına dayanan dalgalanmalar üzerine hükümetin derhal gerekli müdahalede bulunduğunu ve alınan önlemlerle piyasalarda yeniden güvenin sağlandığını kaydetti. Ecevit, Hükümetimiz ödünsüz bir biçimde ekonomik programın arkasındadır. Programın gerekliliği bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla uygulanacaktır. Cari açığın 2001 yılında hedefler düzeyine indirilmesi için gerekli önlemler şimdiden alınmaya başlanmıştır. 2001 yılı bütçesi de ekonomik programın amaçlarına uygun olarak hazırlanmıştır. Önümüzdeki yıl gelirlerimizin yaklaşık yüzde 2.4, harcamalarımızın ise yüzde 4.3 oranında artması programlanmıştır. Böylece devletin iki yakasını bir araya getirilmesi durumunda önemli bir adım atılmış olacaktır. Bütçe açığının ise bu yıla göre yarı yarıya azalması öngörülmüştür. 2000 yılında Türkiye her 100 lira vergi gelirinin yüzde 86sını faize harcamışken 2001 yılında bu miktar 52.5 liraya düşecektir. Böylece faiz giderlerinin GSMHye oranı yüzde 16.3ten yüzde 10.9a inecektir dedi. TELEKOMUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ Başbakan, Telekom ve Türk Hava Yollarının özelleştirilmesi için de gerekli kararların alındığını hatırlattı. Bunlara ilişkin ihale ilanlarının 14 Aralıktan itibaren yayınlanacağını bildiren Ecevit, ayrıca elektrik sektörünün hızla özelleştirilmesinin yolunu açmak amacıyla, Elektrik Piyasası Yasa Tasarısının Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını söyledi. Ecevit, tasarının bir kaç gün içinde TBMMne sunulacağını kaydetti. Ecevit, şöyle konuştu: Reel sektöre gösterdiğimiz özen ve uyarlılık programın her aşamasında sürecektir. Ayrıca mali sistemdeki yeniden yapılanmayla daha sağlıklı işleyen bir piyasa yapası oluşacaktır. Bu durum üretim sektörünün daha uygun koşullarda faaliyette bulunmasıyla uluslararası ölçekte rekabet gücünü arttıracak bir ortam yaratacaktır. Alınan ek önlemlerle güçlendirilen program, 2001 yılı başından itibaren enflasyonun daha da hızlı bir biçimde düşmesini sağlayacaktır. Bu da dış satımcıların rekabet gücünü artmalarında etkili olacaktır. MİRAS: EKONOMİ DURMAYA GELMEZ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Fuat Miras da yaptığı konuşmada, ekonominin dinamik olduğunu, durmaya ve dinlenmeye gelemeyeceğini belirterek, Rehavete kapıldığınız an spekülasyonlar devreye girer dedi. Miras, konuşmasında dezenflasyon programına iş aleminin bakışını aktarırken, Rehavete kapıldığınız an, spekülasyonlar devreye girer ve toplumda yeni bekleyişler ortaya çıkar. Kabul etmek zorundayız ki, piyasa mekanizması topmlumun bekleyişleri üzerine kurulur. Bu bilimsel gerçeği kimse inkar edemez. Özellikle enflasyonla mücadele eden ekonomilerde bu çok daha önem kazanır dedi. Dolayısıyla toplumun bekleyişlerini kırmak ve direnç gösteren enflasyonu hedeflenen seviyeye çekmek için, her zaman tekrarladıkları yapısal düzenlemeleri tamamlama aşamasına getirilmesi gerektiğini vurgulayan Miras, şöyle konuştu: Yani KİTleri özelleştirmeye tüm hızıyla devam ederek devleti ekonomiden çekmek, kamu bankalarını özelleştirerek devletin finansal piyasalar üzerindeki ağırlığını ortadan kaldırmak, tarım piyasalarını ve destekleme politikalarını akıllıca temellere oturmak ve devleti küçülterek kamu harcamalarını kısmak zorundaydık. İşte biz, bu noktalarda tıkandık. Yani para ve maliye politikalarıyla kemer sıkarak enflasyonu belli bir düzeye çektik. Ancak bu politikaları yapısal düzenlemelerle desteklemediğimiz için, finansal kesimin ve toplumun beklentilerini kıramadık. Dolayısıyla enflasyon da belli bir düzeyden sonra hala direnmektedir. Aslında enflasyonu indirmek için uygulamaya konulan istikrar programının, bu yapısal düzenlemeleri kapsadığını belirten Miras, biz de bu nedenle, istikrar programına destek verdik ve enflasyona karşı bayrak açtık dedi. İZLEME KOMİTESİ KURULMALI Miras, iş alemi olarak istek ve önerilerini sıralarken, istikrar programı izleme komitesi kurulmasını, kamu bankalarının hızla özelleştirilmesini istedi. Sektörde banka birleşmelerinin kaçınılmaz olduğunu belirten Miras, yüzde 50 ile kredi kullandıran bankaların daha sonra faizleri yüzde 2000lere çıkarmalarının bankacılık olmadığını, bankaların gerçek anlamda bankacılık yapmalarının sağlanmasını istedi. Miras ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluun bankalar üzerinde etkin denetim yapmasının sağlanması, kronik enflasyonun temel nedenini oluşturan bütçe açıklarının kapatılmasını, gereksiz harcamaların ortadan kaldırılmasını, devletin mutlaka küçülmesi gerektiğini kaydetti. TOBB VE TİMDEN RAPOR Öte yandan, toplantı nedeniyle Başbakan Ecevite, Tobb tarafından hazırlanan ve iş dünyasının görüşlerini içeren Türkiye ekonomisi sorunları ve çözüm önerileri başlıklı bir rapor sunuldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz da, ayrıca ihracata ilişkin bir rapor sundu. TOBBun raporunda ekonomik sorunlara ilişkin şu çözüm önerilerine yer verildi: Son yıllarda vergi mevzuatında çok sık değişiklikler yapılması ve ek mali yükümlülükler getiren yönetmelik ve yasaların geriye doğru işletilmesi piyasalarda belirsizlik ve güvensizlik yaratmaktadır. Yabancı sermayeye çok ihtiyacı olan ülkemizin bu tür uygulamalardan sakınması ve yabancıya güven vermesi gerekmektedir, Yatırım indirimine stopaj vergisinin mutlaka kısa bir süre içinde kaldırılmalıdır. Bu vergi yabancı yatırımcıların Türkiyeye çekilmesini olumsuz yönde etkilemektedir, Sermaye piyasasının canlandırılması için her türlü hisse senedi alım satımlarından elde edilen gelirler vergi kapsamı dışında bırakılmalıdır, Sıfır bazlı bir bütçe hazırlanarak gereksiz harcamalar ortadan kaldırılmalıdır, Kamu harcamaları disiplin altına alınmalı ve devlet küçültülmelidir, Vergi gelirlerinin firmaların taşıma sınırını aşan ek vergilerle değil, artık kayıtdışı ekonominin kayda alınmasıyla artırılması gereklidir. Bunun için ilk aşamada gıda ve giyeceklerden başlayarak KDV oranları aşağı çekilmeli ve sigorta prim oranları yeniden düzenlenmelidir, Ek vergi ve asgari geçim standardı gibi uygulamalar kaldırılmalı ve peşin vergi tahsilatı altı aya çıkartılmalıdır, Kamu yönetimi yeniden yapılanmaları ve şeffaflaştırılmalıdır. İdari yapı AB müktesabatı doğrultusunda öncelikle düzeltilmelidir, Özel sektörün görüşü alınmadan hazırlanan İş Güvencesi Yasa Tasarısı geri çekilmelidir, İstikrar Programı Uygulamasını İzleme Komitesi biran önce kurulmalıdır, Eximbank kredilerinin süreleri, KDV iadeleri normal düzene dönünceye kadar üçer aylık dönemler itibariyle ertelenmelidir, Özel tüketim vergisi esas olarak Türkiyede üretimi olmayan lüks ithal malları kapsamalıdır, İhracat teşvik belgelerinin sürelerinin 6 ay süreyle uzatılması gerkelidir, Özelleştirme ülke gündeminden kalkacak biçimde şeffaflık içinde tamamlanmalıdır. |
||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||