| | | |
Filmin müziklerinin orijinal olmasını istediğini dile getiren Güneyer, bu konuda ayrıntılı bir araştırma yaptığını da bildirdi.
Güneyer, “Filmi yapmaya karar verdiğimde ‘bir yarısı film, diğer yarısı müzik olacak’ demiştim. Çünkü Küba, zaten müzikle dolu bir ülke. Ben de oradayken bir hayli araştırma yaptırdım. Oranın en iyi şarkılarını, ritimlerini öğrendim. Oranın ‘Besame Mucho’ gibi çok önemli şarkılarının telif haklarını satın aldık. Kalanlar için de, Paris’te yaşayan ünlü Kübalı ve Küba müziği yapan müzisyenlerle çalıştık. Fransa’da kaldık bir ay. Sadece bu filmin değil, bütün filmlerin ses bandı o filmin yarısıdır. Bu, sadece müzikleri değil, efektlerine kadar tüm sesleridir. Filmin bütün ses dizaynını Fransa’da yaptım ve bu iş için Türkiye’nin 3 katı para harcadık” diye kaydetti.
‘MÜZİSYENLER ÖNCE FİLMİ İZLEDİLER’
“Pek çok Türk filminde sesin çok kötü olduğunu, kendi filminde böyle bir şey olmasını istemediğini” ifade eden yönetmen Güneyer, bu nedenle titiz davrandığını ve Fransa’da çok ünlü, caz festivallerine katılan 7-8 müzisyenle bir ev stüdyosuna kapandıklarını söyledi.
Müzisyenlere önce filmi izlettirdiğini belirten Güneyer, “Filmi çok beğendiler, çok güldüler. Ben de bazen elime perküsyonu alarak onlara o sahnenin ne anlama geldiğini, oradaki komedinin ne tür bir ritim gerektirdiğini anlattım. Onlar o ritmin üzerine Küba müziği yazdılar” dedi.
Şarkıları da Kübalı müzisyenlerin seslendirdiğini kaydeden Güneyer, yalnız tek bir parçayı Sertab Erener’in İspanyolca söylediğini, bu parçanın da 100 yıllık bir şarkı olan ‘Dos Gardenias’ olduğunu bildirdi.
Güneyer, filmi izleyenlerin arabasına takıp dinleyebileceği bir albüm yapmak istediklerini anlatarak, “Bu, sahiden çok iyi bir albüm oldu. Zaten filmi seyredenlerin de en çok beğendiği kısımlardan biri müzikleri” dedi.
‘FİLM, BİR GIDIKLANMA HALİ DEĞİL’
Filmin çok özenle çekildiğini vurgulayan Güneyer, buna rağmen bazı eleştirilere olan kırgınlığını da belirtti.
Tayfun Güneyer, “Bazı Türk filmleri 2,5 ay içinde her şeyi ile tamamlanıyor. Biz bu filme bayağı bir emek harcadık. Yalnız ses dizaynı için 2.5 ay uğraştık. Post prodüksiyonu ve görüntüsü dahil tüm filmle 1 yıl uğraştım. Hedef kitlem olan izleyiciler, iyi mizah, akıllı mizah takip edenler, filmi beğeniyorlar” diye konuştu.
“Kolay mizah yapmayı sevmediğine” de işaret eden Güneyer, ancak bazılarının filmde kaç kez güldüklerine göre eseri değerlendirdiğini kaydederek, “(2 kere güldüm, 5 kere güldüm, hiç gülmedim) diyenler var. Filmi böyle ‘bir gıdıklama hali’ zannediyorlar” dedi.
ALBÜM SİMYA MÜZİKTEN ÇIKTI
‘Şans Kapıyı Kırınca’ filminin Simya Müzik’ten çıkan aynı adlı albümünde, ‘Quisas Quisas’, ‘Chan Chan’ gibi dünyaca ünlü parçaları, Kübalı müzisyenlerden piyanist Alfredo Rodriquez, kontrbas ve perküsyon sanatçısı Joel Hizerrezuelo ve trompet ile trombon virtüözü Raul De Souza tarafından yeniden seslendirildi.
Filmin ‘Candela te Quema’, ‘Ya-man’, ‘Yurdum Family’, ‘Una Nueva Historia’ gibi parçaları da, Fransız sanatçılar Patrick Chartol, Claire Michel, Jean Michel Vallet tarafından ‘Şans Kapıyı Kırınca’ için özel olarak bestelendi ve yorumlandı.
| |
Gerçekten de illetos!
38. Rotterdam Film Festivali başladı
