Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 13:12 ET 18 Eyl., 2000
Hasan Saltık, Kalan Müzik ile birçok başarıya imza atıyor
Hasan Saltık: Yakında dünya bizi keşfedecek
“Rock öldü, ama dünya müziği yaşamaya devam edecek” diyen Saltık, Djiwan Gasparyan’la Erkan Oğur’un birlikte çıkaracakları CD’nin müjdesini de veriyor.
Osman Kaytazoğlu / Plus İçerik
NTV-MSNBC
    16 Eylül—  Ünlü Amerikan müzik dergisi Rolling Stone söylemişti: “Zaman makinesinin büyüsünden çıkıp gelmiş gibi berrrak bir müziği var Anadolu’nun”... Bunu dikkate alan Crossroads isimli plak şirketi, yıllardır Anadolu’nun müzik mirasını CD formatında yayımlıyor. Türkiye’de Kalan Müzik 90’ların başından beri Türkiye’nin müzik tarihine ait ses arşivini topluyor ve müzikseverlerle tanıştırıyor. Kalan Müzik bu anlamda dünya şirketleri arasına girdi. Songlines isimli ‘world music’ dergisi Ekim sayısında Kalan Müzik arşivinden parçalardan oluşan bir albüm hediye edecek okurlarına. Songlines, şu anda dünyanın en önemli ‘world music’ dergilerinden. Aynı dergi, Kalan Müzik’i kuran ve bugünlere getiren Hasan Saltık’la bir de röportaj yaptı. Kalan Müzik’in Unkapanı’ndaki ofisinde bizi ağırlayan Hasan Saltık, yeni projelerini ve hayallerini anlattı.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Eski kayıtları yeniden yayımlarken karşılaşılan en büyük sorun da telif sorunu olsa gerek. Kayıtlar eski, bu eserlerin çoğunun bestecileri de yaşamıyor artık. Kısaca telif sorununu nasıl aşıyorsunuz?
       

       Telif yasalarına göre üzerinden yetmiş yıl geçmiş eserler, eğer ortada bir plak şirketi yoksa anonimleşmiştir. Bizim yaptığımız taş plakların ilk ürünleri Amerikan Crossroads’un yayımladığı eserler. Mesela İstanbul 1925, Tanburi Cemil Bey gibi kayıtlar Crossroads’ın daha önce yaptığı kayıtardır. Bir de Fransızlar bizim eski gazelleri yayımlamışlar. İlk önce bu eserlerin yayın haklarını almak için varislerini aradık. Mesela Saadettin Kaynak kayıtları için oğlundan izin aldık. Eğer herhangi bir varis bulunamazsa Kültür Bakanlığı’na taahütname vererek bu eserleri yayımlıyoruz. Olur da bu eserin bir sahibi çıkarsa her türlü yükümlülüğü üstleniyoruz demek oluyor bu taahütname.
       
       Bu da aslında başlıbaşına bir sorun değil mi?


       
       Şimdiye kadar pek sorunla karşılaşmadık. Bizden eski tangolar çıktı. Tam bir buçuk yıl bürokrasisi sürdü. Tek tek bütün eserlerin sahiplerine veya varislerine ulaşıp izin almakla uğraştık bu süre zarfında. Solistlerden izin alıyorsun, solistler yaşamıyorsa çocuklarından izin alıyorsun. Bir de eserin sahiplerinden izin alıyorsun, o da yaşamıyorsa yine çocuklarından. Belki çıkardığında toplam iki bin tane CD satacak topu topu. Arşiv serisinde biz sırf bu telif sorunları yüzünden Klasik Türk Müziği’ni çıkarmaktan vazgeçtik.
       
       Peki madem sizi bu kadar uğraştırıyor, hatta kar bile ettirmiyor görünüyor, o zaman bunları çıkarmakla sizi tatmin eden asıl şey ne?
       
       Bana göre 12 Eylül’den sonra Türkiye müziğinde korkunç bir yozlaşma başladı. Türkülerde, Klasik Türk Müziği’nde bir yozlaşma başladı. Biz Klasik Türk Müziği çıkarana dek Türkiye’de gerçek anlamda bu tür kayıtlar çıkmıyordu. 1970’lerde bir tek Aras diye bir plak şirketi klasik Türk Müziği çıkarmış. Çünkü müzik şirketleri satmıyor diye bu işlere girmediler. Bizim girmemizin sebebi ise başta Amerikalılar’dır. Amerikan şirketleri bizim müzik arşivlerimizi yayımlıyor. Yayın haklarını biz onlardan alıyoruz. Tanburi Cemil Bey’in eserlerini yayımlamak için Amerikalılar’dan izin almak açıkçası bizim zorumuza gitti. Mesela biz de Şükrü Tunar çıkardık Amerikalılar da. Ama biz kızından izin alarak yayımladık onlar kimseden izin almadan yayımladılar.
Unutulmaya yüz tutan bir çok değerli ses Kalan Müzik'le yeniden hayat buluyor
       Mesela Yesari Asım Ersoy’un kayıtlarını CD’ye bastık; yayımlanmaya hazır bekliyor. Ama Göksel Ersoy’dan izin alamadığımız için senelerdir bekliyor. (Hazırlanmış CD’yi gösteriyor) Yesari Asım Ersoy, en büyük bestekar. Kişisel tatmin olayına gelince; biz tamamen idealist davranmıyoruz burda. Bizce bu tür işler uzun vadede satacak çalışmalardır. İlk başta zarar ediyorduk. Ama sinerji denen birşey var. Bu tür kayıtların sayısı artınca kendi pazarını kendin yaratıyorsun. Artık kimse yeni birşey üretemiyor çünkü. Bana göre rock müziği bitmiştir, ruh yoktur. Yabancı müzik piyasalarında, üniversitelere yapılan yatırımlar, ruh olmadığı için batmıştır. Müzik sektörü artık geçmişini arıyor. Dünya müziği albümlerinin satış oranları yüzde 3’lerden yüzde 11’lere fırladı. Buena Vista Social Club’ı örnek alalım. Bizim bozlak okuyan müzisyenlerimizin onlardan ne farkı var? Neşet Ertaş’ın adı unutulmuştu. Otuz yıl sonra getirdik koser verdirdik. Ne oldu ortalık gördün. John Lee Hooker dinliyorlar, biz de Muharrem Ertaş çıkardık, alın dinleyin... Kübalı dilini anlamadığın adamların müziğini dinleyeceğinize bizim Keskin yöresinin bozlak okuyan adamalarını dinleyin.
       
       Şimdi arşivcilikte bir sıkıntı daha var. Stereo-mono sıkıntısı. Stereo kayıtlar 1970’lerin başında yapılmaya başlandı. İlk stereo kayıt Beatles’ın Sgt. Peppers Lonely Heart Club Band albümüydü. Bu tarihten önce yapılmış kayıtları CD’ye basarken ses kalitesini nasıl yakalıyorsunuz?
       
       Mono kayıtları stereoya çevirmek söz konusu değil. 1937’de Muzaffer Sarısözen Anadolu’yu dolaşmış, şu anda mevcut olan yirmi bin türkünün on beşbinini derlemiş. Bunları mum plaklara kaydetmiş. Onları kaydederken bakır bir boru kullanılıyor. Mum plağa aynı anda kaydediyor. Ve tek bir tane var bundan. Kırılıdı mı bitti gitti işte. Sen bunu stereoya çeviremiyorsun ama noiser denen bir sistem sayesinde, aslını eko vermeden, matlaştırmadan, en doğal haliyle yeniden kaydedebiliyorsun. Çıtırtıların olması sorun değil. Burada önemli olan aslının bozulmamaması.
       
       Ulaş Özdemir, Kardeş Türküler gibi yeni sanatçılarınız var. Bu sanatçıları aynı albümde bir araya getirip konsept albümler yapmayı düşünüyor musunuz?


       
       Bana göre Türkiye için daha erken. Türkiye kendi öz müziğini doğru düzgün yapabilmiş değil. Türkiye’deki halk hala üretiyor. Hala acı çekiyor. Halkımız daha türkülerini üretmeye devam ediyor. Üretemeyenler ancak geçmişteki eserleri yeniden yorumlanıyor.
       
       Peki halkın ürettiğini söylediğiniz bu türküler nerede şimdi?
       
“TRT’nin elinde çok değerli arşiv var. Ama bunları halkın hizmetine sunmuyor. Bu kayıtların da belli bir yaşama süresi var. Hala bunların dijital aktarımları yapılmadı.”

       Devlet arşivlerinde. Bu anlamda Türkiye’de dünyanın hiçbiryerinde görülmeyen bir despotluk var. Fransız radyosu, BBC, hatta Kahire radyosu bile geçmiş arşivlerini yıllar önce CD formatında halkın hizmetine sundu. Bela Bartok’un Çukurova çevresinde yaptığı derlemeleri Macarlar çıkardı. Ama bizimkiler çıkarmadılar. TRT’nin elindeki arşiv daha orijinal haliyle piyasaya sürülmedi. Henüz hiçbir etnomüzikolog bu arşiv odalarına girip oradaki kayıtlara ulaşamadılar ki. Daha bilinmedik çok şey var . TRT bu kayıtları oksitlendiriyor oralarda. Ve bu makara kayıtların belli bir yaşama süresi var. Hala bunların dijital aktarımları yapılamadı. Hem nerede Kürt derlemeleri, Laz derlemeleri? 1900’lerin başında Karadeniz’de Türkçe konuşan yoktu ki. 1930’larda “Türkçe konuşun!” diye hoparlörle bağıran arabalar dolaşıyordu Karadeniz’de. 1980’lere kadar Adıyaman, Mardin tümüyle Süryani’ydi. Bu adamların Süryani müzikleri nerde?
       
       Sonuçta hala bu dil sorununu yaşıyoruz . En son Kardeş Türküler’in Türkçe-Kürtçe çekilen klibi yayımlanmamıştı.
       
       Orada basının otosansürü işledi.
       
       Türkçe-Lazca olsaydı yine yayımlanmaz mıydı dersiniz?
“Türkiye henüz kendi öz müziğini doğru düzgün yapabilmiş değil. Önce kendi bestecilerimizi kendi halkımıza tanıtmamız gerekiyor...”

       
       Yoo, Birol Topaloğlu’nun Lazca klibini çektik onu da yayımlamadılar. Böyle bir yasak yok. RTÜK, Kürtçe bir klip yayımlarsan seni kapatırız, dememiş. Eskiden konulmuş bir kanun vardı bu konuda: “Türkiye’nin tanımadığı ülkelerin müziklerini yayımlamak yasak” diye. Ama bu daha sonra 1989’da kalktı. Kardeş Türküler klibine gelince; “Acaba yayımlanır mı, Avrupa Birliği’ne giriyoruz, böyle bir rüzgar var”, dedik. Televizyonlara dağıttık. Bize “Bunu yayımlarsak başımıza iş alabiliriz”, dediler. Biz de bunu haber yaptık. Olayın haber değerini kullanarak reklam yaptık.
       
       Klip bir şekilde yayımlanarak değil de yayımlanmayarak amacına ulaştı mı diyorsunuz yani?
       
       Tam öyle değil.
       
       Pop müzik için klibin amacı belli. Albümü tanıtmak ve satış rakamlarını arttırmaktır. Eğer bir reklam aracı olarak kullanılıyorsa. Reklam oldu dediniz öyleyse amacına ulaştı demektir.
       
       Kardeş Türküler olayında bu birebir doğru değil. Bizim mücadelemiz, Türkiye’de yaşayan halkların, basında, mahkemelerde her yerde kendi anadilleriyle konuşabilsinler, kendilerini anadilleriyle ifade etsinler diye. Kalan Müzik’in amacı budur. Biz burada bölücülük yapmıyoruz. İlk başlarda bizi bu konuda yargıladılar. Ama geçen sene Dışişleri Bakanı bizim yaptığımız bu Lazcaları, Kürtçeleri Avrupa parlementerlerine hediye etti.
       
       Arşivcilik yaparken nasıl bir sistemle çalışıyorsunuz? Hangi ekiple?
       
       Ben kendime arşivci diyemem. Ben iyi bir kolleksiyoncuyum. Kendin yapıp, kendin bulup, kaydedersen arşiv olur.
       
       Ama arşiv serisi yayımlıyorsunuz?
       
Neyzen Tevfik
       Evet, doğru. Hiç yayımlanmamış eserleri de derliyoruz. Biz şu an da hiç gün ışığı görmemiş altı bin taş plağa hükmediyoruz. Ben altı yıl önce yasal veya yasal olmayan kayıtları toplamaya başladım. Özel kolleksiyonculardan alıyoruz genellikle. Mesela bunu ilk sana söylüyorum, Neyzen Tevfik’in hiç yayımlanmamış kayıtlarını bulduk ve yakında yayımlayacağız. Hem de hiç gün yüzüne çıkmamış fotoğraflarıyla beraber. Yani aile sandıklarına giriyoruz. Bizim müzik sektörüne müzik dışında görsel anlamda büyük bir kaynak sağlama imkanımız da var.
       
       Bezmara gibi yeni projeler de var. Eski müzikleri o dönemin enstrümanlarını yeniden yaratarak icra etme gibi bir felsefeleri var. Kalan müziğin başka yeni projeleri neler?


Gasparyan ve Oğur yeni bir çalışma için stüdyodalar
       
       Bezmara’ya Fransız Kültür Bakanlığı’nın yardımıyla yaptılar o aletleri biliyor musun? Türkiye’den destek veren olmadı. Türkiye’de ilk defa Djiwan Gasparyan’la Erkan Oğur’u bir araya getirdik. Şu anda albüm için stüdyodalar. Bunun yansıra, Kardeş Türküler’i ilk albümden beri biz destekliyoruz. İlk caz abümlerini biz çıkardık. Ağrı Dağı Efsanesi gibi kayıtların altına biz imza attık.
       
       Peki Türkiye dışında keşfedilmemiş etnik müziklerle ilgili bir planınız var mı? Peter Gabriel’in yaptığını Ortadoğu için gerçekleştirme gibi...
       
       Ben Peter Gabriel değilim. O herşeyden önce çok iyi bir müzisyen. İyi ki de Genesis’ten ayrıldı. Çok duyarlı bir insan. 12 Eylül döneminde Türkiye’de ne olup bittiğini yakından takip eden bir insan. Peter Gabriel dünya müziğindeki boşluğu gördü ve orayı doldurdu. Ben şimdi Mezapotamya’nın müziklerini keşfetmek istiyorum. Özellikle İran’da rejim değişikliği olduktan sonra orada kapalı kalmış müzisyenlere ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Acem müzisyenleri, etnik Horasan müzisyenleri orada kapalı kaldıkları için bir türlü keşfedilemediler. Benim Avrupa’yla bir işim yok. Dünya Müziği çok yakında Ortadoğu’yu keşfedecek bence. Çünkü burası hep bakir kaldı. Halkımız hala “Ya kim bu anonim? Amma da çok türkü yapmış” diye soruyor. Veya radyolarda “şimdi rahmetli Neşet Ertaş’tan bir türkü dinliyoruz” anonsu yapılıyor. Önce kendi bestecilerimizi halkımıza tanıtmamız gerekiyor.
       
       
 
       
   
MSNBC News Offspring'den internet atağı
MSNBC News Borusan'dan görkemli açılış
MSNBC News Haftanın cd'lerinden seçtiklerimiz
MSNBC News Latin müziğinin devleri belli oldu
TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları