| | | Başbakan Erdoğan, makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin sokağa yansıması için azami çaba sarf edildiğini, bu konuda da çok önemli mesafeler katedildiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
İddiaların aksine bizim dönemimizde yoksullaşma, kesimler arasındaki gelir adaletsizliği artmamış, aksine yeterli olmasa da nispi iyileşmeler sağlanmıştır. Bakınız, toplumun en alt gelir düzeyini oluşturan yüzde 20lik kesim 2002 yılında Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 5.3ünü alırken, 2003te bu oran yüzde 6ya çıkmıştır. Buna karşılık en üst gelir düzeyindeki yüzde 20lik kesimin payı 2002 yılında 50.1 iken, 2003 yılında bu rakam 48,3e gerilemiştir. Görüldüğü gibi gelir dağılımındaki eşitsizlik makası da artık daralma yoluna girmiştir.
KIBRISTA İNSİYATİF ALINMALI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Kıbrıs konusunda inisiyatif kullanarak cesaretli adımlar atmak ve hep bir adım önde olmak zorunda derken, KKTC ile ilgili sözlerinin basına yanlış yansıtıldığını savundu. Erdoğan, Türkiyenin Kıbrısta çözüme yakın olan taraf olduğunun tüm dünya tarafından görüldüğünü vurgularken, Kıbrıs konusunda çözüm için ABnin desteğini bekliyoruz dedi.
Türkiye 41 yıllık Avrupa Birliği hedefini yakalamak noktasında altın bir fırsat yakalamıştır. Avrupa Birliği dönemine tam bir hazırlık içinde olmalıyız. Medeniyet iddiamız boş bir iddia olamaz diyen Başbakan Erdoğan, bunun Avrupa Birliği için de büyük bir fırsat niteliği taşıdığını söyledi.
AB BULUŞMA NOKTASI
Dünyaya yeni bir barış umudu verilmesi noktasında bunun Avrupa Birliği nezninde bir buluşma yapısı oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, Kıbrıs Rum Kesimi tanımayacağımızı söyledik. Pasif kalarak Kıbrısta Türk menfaatlerini koruyamayız. Kıbrıs Türklerini dünyadan tecrit tutarak bir sonuca varılamayacağı BM Genel Sekreteri Kofi Annanın hazırladığı planla kayıtlara geçirilmiştir dedi. Erdoğan, Birleşmiş Milletler çatısı altında Kıbrısla ilgili çözüm çabalarına katılınacağını ifade ederken, ABD ile ilişkilere de değinen Başbakan, Türkiyenin Irakta ve bölgedeki görüşlerinin ABD tarafından yakından bilindiğini vurgulayarak, ABDnin hassas olmasını istemek en doğal hakkımız dedi.
Erdoğan, siyasette istikrarın geri döndüğüne işaret ederken, Artık güven ortamındayız. Döviz dalgalanmıyor dedi.
BAYKAL: KIRILGANLIK SÜRÜYOR
|
|
|
| |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise, enflasyon ve faizlerdeki düşüşe karşın ekonomide önemli sorunlar olduğunu söyledi. Kırılgan manzaranın sürdüğünü belirten Baykal Hükümet, IMFye bizi bırakmayın, sahip çıkmaya devam edin demiştir. Çünkü ekonomi toparlanmadı dedi.
Deniz Baykal, bütçenin tümü üzerinde yaptığı konuşmada 2005 mali yılı bütçesinin de IMF ile ilişkiler çerçevesinde şekillendiğini ifade etti. 160 milyar dolarlık dış borç ile Türkiyenin en çok borçlanan ilk 10 ülkeden biri olduğunu söyleyen Baykal, AKP iktidarı döneminde yapılan borçlanmanın gelmiş geçmiş tüm hükümetler döneminde yapılan borçlanmaya eşit olduğunu kaydetti.
Türkiyede 10.5 milyon insanın resmi olarak işsiz olduğunu beyan ettiğini ve 40-50 kişi alınacak işlere binlerce başvurunun yapıldığını söyleyen Baykal, buna karşın işsizlik fonunda toplanan 10 katrilyon liranın üzerinde paranın, vergi gibi borç finansmanında ve rantiye kesiminin faiz ödemesinde kullanıldığını ileri sürdü. | |