| | | | Avcılar Belediyesi ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nce, Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Deprem ve Avcılar Gerçeği” kollokyumunda konuşan Prof. Dr. Barka, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) 200-250 yıllık periyotlarda 7’den büyük deprem ürettiğini, geçmişte meydana gelen bu durumun gelecekte de olmaması için bir neden bulunmadığını söyledi.
Son 1500 yılda İstanbul’u etkileyen 12 deprem meydana geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Barka, önümüzdeki 30 yıl içinde Marmara Denizi içinde, 7’den büyük deprem olma olasınının yüzde 62 (artı eksi 15) olduğunu yineledi. Marmara’nın içinde bir kompleks yapı olduğunu ve fayın da 20 kilometrelik bir bandın içinden geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Barka, “tek mi, parçalı mı” gibi tartışmaların deprem riskini ortadan kaldırıp, küçültmeyeceğine işaret etti.
Prof. Dr. Barka, İstanbul’un yüzde 60’ının kayalık zemine oturması, faydan belli bir mesafade bulunulmasının bir avantaj olduğunu da vurgulayarak, “Zemin faktörü çok önemli. Bunun çok detaylı çalışılması gerekiyor. İstanbul’un büyüklüğüne bakıp bu işten kaçmamak lazım” dedi.
“İSTANBUL’UN RESMİ ORTAYA ÇIKMIŞ DEĞİL”
Bina envanteri ile bina açısından deprem riskinin belirlenmesi ve belirli yerlerde zeminde detay çalışması gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Barka, “Böylece İstanbul’la ilgili deprem riskinin resmi ortaya çıkacak. Bu resim ortaya çıkmış değil” diye konuştu.
Bu resmin sadece bazı jeoloji haritalarına bakıp tahmin yapmakla oluşamayacağını, bu çalışmaların çok detaylı olarak tek elden yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Barka, şunları söyledi:
“Büyükşehir Belediyesi’nin tek kalemde yapması ve belli bir detaya indirmesi gerekiyor. Bununla ilgili belediyenin Japonlarla yürüttüğü bir proje var. Bu proje 9 aydır Ankara’da bürokratik engellerden geçemiyor. Bunu insanın aklının alması mümkün değil. Bu bir savaş halidir. Savaş halinde hala bürokrasi uyguluyorsa Ankara, diyecek birşey yok.”
İSTANBUL İÇİNDE FAY YOK
“İstanbul’un içinden fay geçtiği” şeklindeki haberleri de yalanlayan ve “geçse dahi bu küçük fayların yıkıma neden olmayacağını” anlatan Prof. Dr. Barka, ayrıca riskli alanlarda kredi desteği sağlanması, hukuki düzenleme ve sigorta sisteminin oturtulması gerektiğini kaydetti. Bu konuda herkesin herşeyi yaptığını ve tam bir kaos bulunduğunu da belirten Prof. Dr. Barka, uluslararası işbirliğinin önemini vurguladı.
Prof. Dr. Barka, “Her dakikanın altın değerinde olduğunu bilmemiz gerekir. Olası bir depremi 17 Ağustos, 12 Kasım gibi beklersek bu resmi kabul etmiş oluruz. Bugün bunları yapamazsak 10 katını depremden sonra yapmak zorunda kalırız. Bugünki resme teslim olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
ÖTEKİ KONUŞMALAR
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Aydın Çelebi de, ilgili yasa ve yönetmeliklerde eksiklikler bulunduğunu belirterek, “Yapıların güvenliği rant alanı olarak yapı denetim şirketlerine bırakıldı, bireylerin insafına terk edildi” dedi.
İstanbul Şube Başkanı Turgut Öztaş da, deprem konusunun hiçbir zaman tek bir mesleğin hegemonyasında olamayacağını ve tüm mesleklerin birarada çalışması gerektiğini söyledi. Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci de, ilçedeki binaların çoğunluğunun iskanı bulunmadığını ve inşaat yapanların belediyeye ayrı, kalfaya ayrı proje verdiklerini sözlerine ekledi. | |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
Yalova'nın yeniden imarı
