|
![]()
![]() | ![]() ![]() | ![]() | ![]() | |||||||||||||||||||||||
|
![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() |
|||
![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Her büyük şehirde havaalanından çıkıp da şehir merkezine doğru yol alırken bir süre sonra çirkin görüntüler ve beton yapılar belirmeye başlar. Kimi şehirlerde bu hemen olur, kimilerinde ise daha geç. Tifliste ise böyle bir durum hiç yok. Şehir merkezine kadar geliyorsunuz ama hiçbir çirkinlikle karşılaşmıyorsunuz. Beş milyon nüfuslu Gürcistanın başkenti Tiflis, oldukça ilginç bir şehir. Avrupanın tarihi Ortaçağa uzanan küçük şehirlerini andıran özelliklerle Sovyet döneminin izlerini birlikte taşıyor. Ancak bir eksiklik hemen dikkatinizi çekiyor. Ekonomik yaşam Tifliste son derece durgun. Alışveriş merkezleri, dükkanlar, süpermarketler, atölyeler, fabrikalar... Bunları bulabilmek için aramanız gerekiyor. Her adımda karşınıza çıkmıyorlar. Şehrin en işlek caddesi olan Rustaveli Bulvarında bile hiçbir zaman bir İstiklal Caddesi görüntüsü yaşamıyorsunuz. Şehir dışında ışıkları hiçbir zaman sönmeyen organize sanayi bölgeleri de mevcut değil. Tifliste gezdiğimiz bir tekstil fabrikasında sadece bazı makinaların başında işçiler görüyoruz. Fabrika müdürünün verdiği bilgiye göre sadece yüzde 10 kapasite ile çalışılıyormuş. Gürcistanın kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasılası 600 doların biraz üzerinde. 2003 yılında reel olarak GSYİH, yüzde 8.6 oranında arttı ama bu artış büyük ölçüde Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattının inşası ve bağlantılı ekonomik faaliyetlerden kaynaklanıyor. EKONOMİ HENÜZ EMEKLEME AŞAMASINDA Gürcistan ekonomisi madencilik, gübre, şarap ve maden suyu ağırlıklı. Bununla birlikte hizmet sektörünün de son dönemlerde geliştiği ifade ediliyor. Tifliste sadece birkaç tane lüks hotel var ama bunlar son derece yüksek kalitede. Cep telefonu reklamlarını da şehrin birçok yerinde görmek mümkün. 2003 yılında GSM abonesi sayısının yüzde 35 oranında arttığı belirtiliyor. Birkaç tane olumlu sinyal ve onun dışında henüz emekleme safhasında olan bir ekonomi. Gürcistan sanki boş bir defter. Üzerine güzel kalemlerle güzel yazılar yazılmasını bekliyor. Bu kalemin mürekkebinin ise ne olacağını Tiflis sokaklarındaki insanların yüzlerinde görebiliyorsunuz. Son derece kaliteli bir işgücü ve geleceğe umutla bakan insanlar. Yıllık kişi başına geliri 600 dolar olduğu halde opera salonunu tıklım tıklım dolduran insanların ülkesi burası. Geçen yılın Kasım ayında Cumurbaşkanı Eduard Şevardnadze, Güller Devrimi adı verilen ve kansız bir darbe sayılabilecek bir girişim sonucu koltuğunu terk etmiş ve Mart ayında yapılan seçimlerde de devrimin önde gelen isimlerinden 37 yaşındaki Mikheil Saakaşvili, Cumhurbaşkanı olmuştu. Saakaşvili, şu anda halkın umutlarını temsil eden kişi konumunda. Gürcistanda daha 7-8 ay öncesine kadar devleti asık suratlı Sovyet tipi bürokratlar yönetirken şu anda iş başında olanların hepsi İngilizce konuşan, Batı eğitimi almış ve bunu öz değerleriyle birleştirebilmiş, yaşları Sovyet dönemini bilecek kadar büyük ama Sovyetleşmemiş olacak kadar da küçük olan kişiler. ÖZELLEŞTİRMEYE HIZ VERİLECEK Saakaşvili, son aylarda ülkemizi iki kez ziyaret etti ve geçtiğimiz hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Gürcistan ziyareti sırasında da Türk devlet adamları ve iş çevreleri ile birlikte oldu. Ülkesindeki değişimi anlattı. Gürcistanı yıllarca yiyip bitiren yolsuzluk belası ile ciddi bir şekilde mücadele ediliyor ve sonuçları da alınıyor. Bununla birlikte vergi alanında da gelişmeler var. Saakaşvili göreve geldiğinden beri vergi gelirlerinde yüzde 50 oranında bir artış yaşandı. Yeni ve daha liberal vergi kanunları hazırlanıyor. Özelleştirmeye de ağırlık verilmiş durumda. Yaklaşık bin 800 işletmenin kamu hisseleri doğrudan satış ya da ihale yoluyla özelleştirilecek. Ekonomi Bakanı Kakha Bendukidzenin sözleri ilginç olduğu kadar kararlılığın da bir işareti: Gürcistan, kendi bilinci hariç herşeyi satacak. Saakaşvili ve ekibi kararlı bir şekilde ilerliyor. Ancak Gürcistanın Güney Osetya ve Abhazya sorunları devletin o kadar çok enerjisini alıyor ki, ekonomik reformlara istenen sürat halen kazandırılabilmiş değil. Amaç Gürcistanı Bağımsız Devletler Topluluğu içerisindeki en liberal, en düşük vergi oranlarına sahip ve yabancı yatırım için en cazip ülke haline getirmek. Güller Devrimi ile Gürcistandaki yönetim değişti ama Gürcü ekonomisinde güllerin açıp açmayacağını zaman gösterecek. Türkiyenin Gürcistan ile olan ticari ve ekonomik ilişkileri ise iki komşu ülkeye yakışmayacak derecede düşük seviyede seyrediyor. 2003 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi sadece 430 milyon dolar olarak gerçekleşmiş. Bu ülkedeki Türk sermayesi ise 150 milyon doları aşmıyor. Başka bir deyişle Azerbaycana yapılan yatırımın onda biri seviyesinde. Bunun sebebi de bugüne kadar Gürcistanın Türk firmaları için uygun bir iş ortamı sağlayamamış olması. Yolsuzluk, kara sınırımız olmasına rağmen yaşanan ulaşım problemleri ve genel anlamda istikrarsızlık Türk firmalarının Gürcistandan uzak durmalarına yol açmıştı. Başbakan Erdoğanın Tiflis ziyaretinde değindiği husus son derece net: İş adamı güven ister. Siz güven ortamını sağlayın, sonra yatırım akmaya başlayacaktır. Saakaşvilinin de buna karşılık olarak söylediği sözler de umut verici: Gürcistanda Türk iş adamları kendilerini Türkiyede olduğu kadar rahat hissedebilirler artık. Bunu ben bizzat garanti ediyorum. Sizlerin başarısı, benim hükümetimin başarısı sayılır. Sarp sınır kapısından bir araç eskiden bir saatin üzerinde bir vakitte geçerken, kapı zaman zaman kapanırken ve de kapıda vergi ödeyen sonra gidip bir de Batumda öderken, artık Sarptan iki dakikada ve nahoş sürprizler yaşanmadan geçiliyor. Bu tür gelişmeler doğal olarak Türk iş çevrelerinin de Gürcistana ilgilerinin artmasını sağlayacak. Her iki hükümet de iş adamlarının önünü açacağını taahhüt ediyor ve bu doğrultuda adımlar atıyor. Çıldır-Aktaş Kapısının açılması ve Kars-Tiflis Demiryolunun tamamlanmasıyla Gürcistanın Türkiyenin Orta Asyaya açılan kapısı haline getirilmesi, Hopa-Batum Demiryolu, Trabzon-Poti Ro-Ro Hattı, Rize-Poti Fiberoptik Kablo Hattı ve Batum Havaalanının modernize edilerek ortak kullanıma açılması gündemdeki projeler arasında. Bakü-Tiflis-Ceyhan Hattının da inşası geçen ay 15 günlük bir kesintiye uğramasına rağmen şu anda devam ediyor. TÜRK İŞ DÜNYASI İÇİN İMKANLAR BÜYÜK Gürcistanda Türk iş çevreleri için önemli imkanlar var. Tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi ve ihracatında işbirliği yapılabilir. Gürcistandaki demir çelik tesislerinin rehabilitasyonunu Türk firmaları gerçekleştirebilir ve Gürcistanın nehirlerinde hidro elektrik santralleri kurulabilir. Gürcistanın ciddi bir elektrik sıkıntısı var. Bunlarla birlikte Gürcistanın doğal güzellikleri, muhteşem plajları ve dağları, Türk turizmcilerin tecrübeleri ile birleştirilebilir. Ayrıca Devlet Bakanı Kürşad Tüzmenin Tifliste dile getirdiği gibi kurulacak sınır ticaret merkezleri iki ülke arasındaki ticarete büyük bir ivme kazandırabilir. Bütün bunların yapılabilmesi için tabii ki öncelikle Gürcistanda gerçek anlamda istikrarın sağlanması ve yatırım ortamının cazip hale gelmesi gerekiyor. 19. yüzyılda yaşamış olan Macar seyyah Yanoş Beşe şöyle diyor: Gürcüler kesinlikle daha yakın bir ilgiyi hak ediyorlar. Bilim ve sanatın değişik alanlarında sahip oldukları beceriler takdire şayandır. Tarımda, üzüm yetiştirmekte ve muhteşem şaraplar üretmekte bu çalışkan insanların üzerine yok. Sanırım, Beşeye tüm Türkiye olarak kulak vermemiz ve komşumuzu daha yakından tanımamız gerekiyor. | ||||
![]() |
|||
![]() |
|||
![]() |
|||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |