| Petrol Ofisi Genel Müdürü Ertuğrul Tuncer
| | 
Tuncer, Türkiye’de kaçak akaryakıt sorunu ve ekonomiye etkilerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, akaryakıt sektörünün gelişimi incelendiğinde son 8 yıllık dönemde motorin tüketiminde çok sınırlı bir artış, benzinde ise önemli bir azalma görüldüğünü söyledi.
1996 yılında 8.5 milyon ton olan motorin tüketiminin 1998’de 6.5 milyon tona gerilediğini, 2003 yılında ise 9.6 milyon ton sınırında kaldığını belirten Tuncer, benzinde 4.2 milyon ton olan tüketimin ise geçen yıl 3 milyon tona indiğini kaydetti.
1996-2003 yılları arasında 8 yıllık dönemde akaryakıt tüketimi artmazken aynı dönemde otomobil ve ağır vasıta sayısının önemli artış gösterdiğine dikkat çeken Tuncer, Türkiye’de akaryakıt talebinin değişiminin milli gelirden çok farklı davranış biçimi gösterdiğini bildirdi.
2.5 MİLYON TON KAÇAK AKARYAKIT
Yapılan projeksiyon çalışmalarının motorinde en iyi şartlarda normal koşullarda olması gereken tüketim ile gerçek tüketim arasında 2003 yılı itibarıyla 1.5 milyon ton seviyesinde önemli bir açığı ortaya koyduğunu kaydeden Tuncer, benzer şekilde toplam benzin talebinin de oto LPG tüketimi de dahil edilerek yapılan projeksiyonda 2003 yılı itibarıyla 1 milyon ton seviyesinde bir kaybı gösterdiğini vurguladı.
Bu projeksiyon tahminlerinin araç başına yakıt tüketiminin 1996 yılından bu yana ortalama yüzde 40 seviyesinde azaldığı varsayımını içerdiğini belirten Tuncer, bu varsayımın aslında kaçak akaryakıt sorununa son derece iyimser yaklaşım tablosunu ortaya koyduğunu, doğal şartlarda ülkede araç başına yakıt tüketiminin bu derece azalmadığının zaten bilindiğini kaydetti. Tuncer, şu görüşleri dile getirdi:
“Talep projeksiyonlarında görünen motorin ve benzin tüketim kayıpları yıllara göre değerlendirildiğinde, çok daha büyük bir ekonomik kayıp ortaya çıkmaktadır. Yalnızca 2003 yılı için kaçak akaryakıtın neden olduğu doğrudan vergi kaybı (ÖTV artı KDV) 2 milyar dolar seviyesindedir. Bu önemli ekonomik kayba ilave olarak, kalitesiz ve kötü akaryakıtın tüketiciye verdiği zararlar, sektörün gelişmesini ve yatırımları engellemesi gibi diğer önemli sorunlar da mevcuttur.”
KAÇAK AKARYAKITIN GİRİŞ YOLLARI
Pet-Der’in raporuna göre, kaçak akaryakıt özellikle Irak’la yapılan ticaret kapsamındaki girişlerden ve Habur, Cilvegözü, Van ve Hakkari gibi sınırlardan yapılan kaçakçılıktan geliyor. Bu yollarla gelen miktar ayda 45,000-50,000 metreküp civarında bulunuyor.
Mersin ve Antalya kıyılarına deniz yoluyla getirilen yakıt ise yüksek iskonto ve faturasız satışlarla kendini gösteriyor ve bu yolla giren yakıt miktarı ayda 20,000 metreküp olarak tahmin ediliyor.
Bir üçüncü yol ise Karadeniz ve Marmara’da yoğunlaşan ve balıkçı tekneleriyle şileplerce kullanılan kaçak akaryakıttan kaynaklanıyor. Bunun miktarı da balıkçılık sezonunda ayda 12,000 metreküp, diğer sezonda 5,000-6,000 metreküp civarında tahmin ediliyor. | |
Vergi borcuna en sadık il Kocaeli
Bankaların kara tahtaları siliniyor
