Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 11:08 TS 26 Ağu., 2000
Leyla’nın babasına ceza göründü
Sosyal Hizmetler İl Müdürü, McDonald’s’da derin dondurucuya kapatılan 10 yaşındaki Leyla’nın babası Ziya Alkış’ın maddi durumunun kötü olmadığını saptadı. Babaya dava açılmasına Bakan Gemici karar verecek.
İstanbul
AA
25 Ağustos — Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kahraman Eroğlu, Beylikdüzü McDonald’s’da derin dondurucuya kapatılan 10 yaşındaki Leyla’nın babası Ziya Alkış’ın maddi durumunun kötü olmadığını saptadıklarını bildirdi. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Hukuk Müşavirliği, Leyla’yı sokakta çalışmaya zorlayan babası Ziya ve annesi Emine Alkış hakkında, İstanbul Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacak.

   
 
       
    MSNBC News Başkan Kulca: Asıl suçlu aileler
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Çocuğun, ekonomik, sosyal ve ailesel durumuyla ilgili ayrıntılı rapor hazırlayıp, Bakan Gemici’ye ilettiklerini anlatan Eroğlu, şunları kaydetti:
       “Alkış’ın babasının, basına yansıttığı gibi ekonomik sıkıntı içinde olmadığı, geçimini sağlayabilecek asgari gelire sahip olduğunu saptadık. Kendine ait evi, 3 kardeşiyle ortak olduğu bir market var. Kaldı ki, böbrek hastası olması hiçbir iş yapmaması anlamına da gelmiyor. 2 ay öncesine kadar dolmuş duraklarında değnekçilik yapıyormuş.”
       
“18 AYA KADAR HAPİS”
       Eroğlu, Ziya Alkış’ın, “çalışamayacak kadar hastayım” beyanatları üzerine, tedavisi ile ayni ve nakdi yardım yapmak için araştırmaya gittiklerini de vurgulayarak, şöyle dedi:
       “Raporun sonucunda, baba, TCK’nın 477’inci maddesini ihlal etmiş oldu. Bu madde diyorki;
       ‘Her kim ki bakmak, korumak, geleceğini güvence altına almakla mükellef olduğu çocuğu, okula göndermek yerine çalışmaya veya istem dışı bir işe göndermeye zorlarsa, 18 aya kadar hapisle cezalandırılır.’
       Dolayısıyla karar Bakanımızın, Genel Müdürlüğümüzün. Biz durumu bakanımıza ilettik. Bakanımızın talimatları doğrultusunda aileye dava açılması istenirse dava açılır. Biz ailelerin cezalandırılmasına karşıyız, ama eğer tüm iyi niyetli çalışmalara rağmen aile çocuğu ihmal ve istismar ediyorsa, çocuğu tehlikeli koşullara gönderiyorsa, o zaman da Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince müdahale edilmesi gerekir. Bu çocuk toplumundur, devletindir, hepimizindir. ‘Çocuk benim, istediğimi yaparım, istediğim gibi kullanırım’ hakkını aileye devlet vermiyor. Bu yüzden çocukla ilgili ailenin daha ciddi düşünmesi gerekiyor. Bunun da diğer ailelere örnek teşkil etmesi gerekir.”
       
LEYLA’NIN AMCASI
       Leyla Alkış’ın amcası Mehmet Şirin Alkış, markete ortak olduğu ileri sürülen kardeşi Ziya Alkış’ın, 80 milyon lira aylıkla kendisinin yanında çalıştığını söyledi.
       Beylikdüzü McDonald’s’da mendil satarken, müşterileri rahatsız ettiği gerekçesiyle derin dondurucuya kapatılan 10 yaşındaki Leyla’nın ailesinin malvarlığı tartışma konusu oldu. Alkış ailesinin ikamet ettiği Esenyurt Örnek Mahallesi Yiğit Sokak 18 numarada bulunan 4 katlı apartman ile yanında bulunan 130 metrekarelik arsanın, Leyla Alkış’ın dedesi Cemil Alkış’a ait olduğu belirlendi.
       Bitlis’ten 13 yıl önce İstanbul’a, 6’sı erkek 10 kardeş olarak gelen aile fertlerinin çalışarak biriktirdikleri paralarla, bugünkü değeri yaklaşık 30 milyar lira olan bu apartmanı yaptırdıkları ve yanındaki arsayı satın aldıkları bildirildi.
       A.A muhabirinin görüştüğü Leyla’nın babası Ziya Alkış’ın ağabeyi Mehmet Şirin Alkış, apartmanda babası ve 4 kardeşiyle birlikte oturduğunu anlattı. Kıraç Köyü Cumhuriyet Caddesi 63 numarada bulunan markete, iddia edildiği gibi kardeşinin ortak olmadığını savunan Şirin Alkış, 11 yıl bir tekstil firmasında çalıştıktan sonra buradan ayrılan kardeşi Ziya’nın, 2 yıl da minibüs duraklarında kahyalık yaptığını söyledi. Şirin Alkış, “Kardeşim rahatsızdı. Bu nedenle kendisini 80 milyon lira aylıkla, 3 ay önce satın aldığım markette yanımda çalıştırmaya başladım” şeklinde konuştu.
       
TAŞINMAK İSTİYORLAR
       Bu arada, Örnek Mahallesi’ndeki Alkış ailesine ait apartmanın satılığa çıkarıldığı öğrenildi. Beylikdüzü McDonald’s’daki olaydan önce apartmanın duvarlarına “satılık” levhası astıklarını ifade eden Mehmet Şirin Alkış, “Geçim sıkıntısı çekiyoruz. İstanbul büyük şehir ve bizi boğdu. Apartmanı ve arsayı satarak, buradan aldığımız parayla diğer kardeşlerimle Aydın’da bir iş kurarak, buraya yerleşmek istiyoruz” dedi. Öte yandan, Leyla Alkış’ın akrabalarının ve komşularının çocuklarının büyük bölümünün de çalıştığı belirtildi. Yiğit Sokak’ta oturan Alkış ailesinin diğer üyeleri ile komşularının çocuklarının, okul dışındaki boş zamanlarında mendil ve çiklet sattıkları ya da ayakkabı boyacılığı yaptıkları bildirildi.
       
“ÇOCUKLAR ÇALIŞMAK İSTEMİYOR”
       Sokaklarda çalışan binlerce çocukla konuşarak yaptıkları araştırmalar sonucu, çocukların bu işleri yapmak istemedikleri konusunda kesin kanaata vardıklarını dile getiren Eroğlu, bu konuda daha önce 2 aileye dava açtıklarını bildirdi.
       Eroğlu, davayı, ekonomik ve sosyal olarak destek verdikleri bu ailelerin, çocuklarını sokağa göndermede ısrarcı davranmaları üzerine açtıklarını ifade ederek, ancak gerekli kamuoyunun o zaman oluşmaması ve adli mercilerin çocuk ve ailesi hakkında biraz duygusal davranmaları üzerine davaların olumsuz sonuçlandığını kaydetti.
       “Bundan sonra ben eminim ki, Cumhuriyet Savcıları, hakimler konuya biraz daha bizim açımızdan, yani çocuğun yüksek yararı, menfaatı açısından bakarak 1-2 aileye ceza verir” diyen Eroğlu, diğer ailelerin de devletin “bize mutlaka bir şey yapabilir” şeklindeki gücünü görürlerse daha dikkatli olacaklarını ve çocukların bu olumsuz koşullara girmesinin engelleneceğini sözlerine ekledi.
       
“BU SUÇ CEZASIZ KALMAMALI”
       SHÇEK Hukuk Müşaviri Aliye Van HetHof, yaptığı açıklamada, çocukların sokaklarda çalıştırılmasının önlenmesi için, sosyal çalışmaların yanında hukuki yönden de mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Çocuğunu çalıştıran ailelere maddi destek ve iş bulma gibi yardımların yapıldığını hatırlatan Van HetHof, “Aileler buna rağmen ve ihtiyaçları olmadığı halde ‘çocuklarım sokakta çalışacak’ diyorlarsa, bu suçtur. Bu suçlar cezasız kalmamalı” dedi.
       Bu konuda SHÇEK Genel Müdürlüğü’nün bir genelge çıkardığını hatırlatan Van HetHof, anne-babanın velayet hakkının, çocuğun üzerinde bir hak değil görev anlamına geldiğini söyledi. 10 yaşındaki Leyla’nın sokakta çalıştırılmasında çok açık bir istismar olduğuna işaret eden Van HetHof, sokakta çalışan çocukların cinsel tacize varan istismarlarla karşılaşabileceğini kaydetti. İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nce Leyla Alkış’ın evinde yapılan araştırmada, ailenin maddi durumunun kötü olmadığının ortaya çıktığını hatırlatan Aliye Van HetHof, bu inceleme sırasında anne Emine Alkış’ın çocukların konuşmasına engel olduğunu belirtti.
       Aliye Van HetHof, önümüzdeki hafta baba Ziya Alkış ve anne Emine Alkış hakkında, 3 yıla kadar hapis cezasını öngören TCK’nın 477, 478 ve 526. maddeleri gereği, İstanbul Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Van HetHof, 10 yaşındaki Leyla Alkış’ı mendil satıp müşterileri rahatsız ettiği gerekçesiyle derin dondurucuya kapatan Beylikdüzü McDonald’s’ın eski Müessese Müdürü İnan Ünal ve görevli Vedat Beşli hakkında “adam öldürmeye tam teşebbüs” suçlamasıyla açılacak davaya da SHÇEK adına müdahil olarak katılacaklarını kaydetti. Leyla’nın derin dondurucuya kapatılmasını kınayan Van HetHof, sanıkların iddia edilen suçun unsurlarının tamamını yerine getirdiğini savundu.
       
TCK’NIN İLGİLİ MADDELERİ
       TCK’nın 477. maddesi “Ailenin terbiye hakkını veya itaat ettirmek yetkisini suistimal ederek, çocuğun sağlığını tehlikeye maruz bırakmak”, 478. maddesi “aile ile birlikte yaşayan 12 yaşından küçük çocuğa fena muamele” eylemlerini düzenliyor. TCK’nın 526. maddesi de, valiliklerin kamu düzeninin sağlanması için çıkardıkları tebliğlere uymayanların cezalandırılmasını öngörüyor. İstanbul Valiliği, çocukların sokakta çalıştırılmasını engellemek amacıyla geçtiğimiz günlerde bir tebliğ yayınlamıştı.
       Beylikdüzü McDonald’s’da derin dondurucuya kapatılan Leyla Alkış, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görmeye başladı. Hastane Başhekimi Doç. Dr. Arif Verimli, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, olayı televizyonda izledikten sonra 10 yaşındaki kız çocuğu hakkında bazı değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi. Leyla Alkış’ın derin dondurucuya kapatıldığını, ardından da böyle üzücü bir olay sonucu medya tarafından halkın gündemine girdiğini belirten Doç. Dr. Verimli, “Çocuk bu nedenlerden ötürü büyük bir travma yaşıyor. Tedavi görmezse karakter gelişiminde olumsuz gelişmeler olabilir” dedi. Çocuğun durumunu genel olarak değerlendirdikten sonra ailesiyle irtibata geçtiklerini ifade eden Doç. Dr. Verimli, şöyle devam etti: “Değerlendirmeler sonucunda çocuğun büyük bir travma yaşadığı kanaatine vardım. Kısa zamanda ulaştığımız ailesine, Leyla’nın hastanemizde bir süre tedavi görmesi gerektiğini söyledik. Ailenin de onayıyla Leyla’yı bugünden itibaren Çocuk Psikiyatrisi bölümünde bazı arkadaşlarımızın gözetiminde tedavi altına aldık. Çocuk tedavi için hastaneye yatmayacak, periyodik şekilde kontrole gelecek.”
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları