| | | | Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Uzan Grubu’na ait şirketlere el konmasıyla başlayan süreci değerlendirirken, şöyle konuştu:
“Tedbir altında bulunan şirketler vasıtasıyla İmar Bankası’nın hakim ortaklarının buradan para çıkışı imkanını bulmalarının önüne geçilmiş vaziyettedir. Ama sürecin özünde şu vardır. Hakim ortaklar adına devlet ödediği parayı, hakim ortakların mal varlığıyla karşılamak zorundadır. Çünkü millete ilave fatura yüklemenin bir manası yok.”
Şener, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’ın operasyonlar sırasında evinde bulunanları da yorumlarken, “Çıkan kontörler, herhangi bir zenginin evinde bulunmayacak derecede çok büyük değerler ifade eden içkiler vs. değerlendirdiğimizde, bu olay yani İmar Bankası olayı dünyada benzeri olmayan örnek bir olaydır. Böylesine bir büyük vurgun olayı görülmemiş, yaşanmamış ve tespit edilmemiştir” dedi.
Krizin etkileriyle 21 bankanın Fon’a devredildiğini hatırlatan Abdüllatif Şener, “Operasyonlar sebebiyle bir hakim ortaklarla bağlantılı bir şahsın gözyaşları içerisinde olayları izlediğini gördüm. Burada söyleyeceğim şey şudur. Gözyaşları içerisinde borcunuzu, yükümlülüklerinizi ödemek yerine getirmek zorunda kalmaktansa, Fon’a gelip, anlaşmak, uzlaşmak yoluyla adam gibi ödemek, yeğdir, iyidir, tercih edilendir” şeklinde konuştu.
TMSF YÖNETİCİLERİNE UYARI
Şener, TSMF yöneticilerine yönelik uyarısında da, devredilen bankaların işletme ve iştirakleriyle hantal bir yapıya dönüşmemesi gerektiğini söyledi.
“Bundan sonraki süreçte hızla tüm iştiraklerin, gayrimenkullerin nakde çevrilmesi için aktif bir politika izlemeleri gerekir” diyen Şener, Uzan Grubu’na ait şirketlerin satışının henüz karara bağlanmadığını söyledi. | |
TMSF strateji arayışında
Bankaların kara tahtaları siliniyor
