| | | (12 Temmuz 2000 tarihli ve 605 sayılı) Tartışmalı kararnameyle 1930 tarihli Dahiliye Memurları Kanununun 23. Maddesi, şöyle değiştiriliyor:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve kanunlarının açıkça suç saydığı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye, ortadan kaldırmayla yönelik veya bunlara aykırı eylemleri veya irtikap ve irtişaları veya vazife ve memurluk haysiyet ve şerefine uymayan kötü itiyat ve halleri şai olduğu ve bu durumları ayrı ayrı 2 müfettiş tarafından verilen raporlar ve muhtelif iki amirin gizli sicil raporlarıyla teyyüt eden memurun hakkında cezai takibat yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Vekalet İnzibat Komisyonunun kararı ve Bakanın onayı ile meslekten çıkarılması.
KHK, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. Maddesine de Yıkıcı veya bölücü veya Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birisini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik veya bunlara aykırı eylem ve diğer faaliyetlerde bulunan veya bu suretle, kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozan veya boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma, grev, toplu olarak göreve gelmeme gibi eylemlere katılan, bunları tahrik ve teşvik eden veya yardımda bulunanların memurluktan çıkarmayla cezalandırılması halinde bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler ile bunların sermayesinin yüzde 50sinden fazlasına sahip olduğu kurum ve kuruluşlarda herhangi bir statüde istihdam edilemeyecekleri hükmünü öngörüyor.
KHK, Hakimler ve Savcılar Kanununun 69. Maddesinin son fıkrasının da şu şekilde değiştirilmesini öngörüyor:
Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmese ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü veya Anayasanın başlangıç bölümünde ve 2. maddesinde belirtilen Cumhuriyet niteliklerine, Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasına, laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının devlet işlerine karıştırılamayacağı ilkesine aykırı tutum ve davranışları içerdiği takdirde veya fiili görevin yürütülmesinde ideolojik veya siyasi amaçlarla hareket edilmesi ya da dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapılarak, kişilerin yarar ve zararlarını hedef tutan tutum ve davranışlarda bulunulması şeklinde oluşması durumunda da meslekten çıkarma cezası verilir.
Düzenlemeyle, 399 Sayılı KHKye de benzer hükümlerin eklenmesi öngörülüyor.
| |