|
18 Haziran 2003 CHP İstanbul Milletvekili ve eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiyenin artık küresel ekonomi içinde kendi başına, ancak IMF programına sürekli ihtiyaç duymadan yoluna devam etmesi gerektiğini söyledi. Derviş, Arı Grubunun kurduğu Toplumsal Katılım ve Gelişim Vakfının girişimleriyle çeşitli kesimlerden uzmanların biraraya gelerek oluşturduğu Ekonomi ve Dış Politika Forumunun tanıtım toplantısında konuşma yaptı. |
Babacan: Niyet Mektubu'nda sorun yok ABD, yardım için IMF'yi bekleyecek ABD'den ticaret için olumlu sinyal "Program uzamaz demek yanlış" Reel sektör kur yönetimi istiyor Kur değişti, milli gelir arttı Beş aylık faiz dışı fazla 9.3 katrilyon |
|||
Forumun Koordinasyon Kurulunda yer alan Kemal Derviş, toplantıda yaptığı konuşmada, ABye üyelik yolunda çalışmalar yapacak Forumun, siyasi bir kimliği bulunmadığını ifade etti. ABye üyelikte Türkiyenin çok önemli bir aşamada olduğunu vurgulayan Derviş, müzakerelerin başlaması için Kopenhag kriterleri ve ekonomik iyileşmenin gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Kopenhag kriterlerinin genel ilkeler olduğunu, ayrıntılar içermediğini anlatan Derviş, şöyle dedi: Bu kriterler içinde ana dilde yayın var, ama nasıl olacağı konusu yok. Bu ayrıntıyı Türkiyenin kendi koşullarına göre ele alması gerekir. Burada şuna çok dikkat etmek gerekir; çeşitli gruplar veya partiler konuyu kendi doğrultularına çekebilirler. Kopenhag kriterleri diye aslında Kopenhag kriterleri olmayan birşeyi Türkiyeye sunmamak lazım. Derviş, herhangi bir AB üyesinin Türkiyenin müzakerelere başlamasını veto edebileceğine dikkat çekerek, 2004de 10 yeni ülke, Kıbrıs da üye olacak. Böyle bir sorunla karşı karşıya kalabiliriz. Eğer vetoya karşı mücadele edeceksek Avrupa ve dünya kamuoyunun, Türkiyenin haklılığına inanmasını sağlamalıyız diye konuştu. ABye üyelikte ekonomik iyileşmenin de göz önünde bulundurulacağına değinen Derviş, Türkiyede özellikle 2002 ilkbaharından itibaren ciddi düzelmeler görüldüğünü, faiz, enflasyon ve büyümede iyi bir süreç içerisine girildiğini söyledi. IMF PROGRAMI ANTİBİYOTİK GİBİ Kemal Derviş, buna karşın Türkiyenin borç yükünün hala ağır olduğunu, sadece IMFe 24 milyar dolarlık bir geri ödemenin bulunduğunu kaydederek, şöyle konuştu: Dolayısıyla bu düzelmenin devamı için dikkatli olmaya özen göstermek, ekonomik politikalardan sapmamak gerekir. Türkiyenin çok ciddi dış kaynak ihtiyacı devam edecek. IMF zaten büyük ölçüde Türkiyeye kaynak ayırdı. Normal olarak biz bu kaynakları IMFye geri ödeyip yeni kaynak almamız gerekir. Ben de şu görüşe katılıyorum; Türkiye artık kendi başına küresel ekonomi içinde, ama IMF programına sürekli ihtiyaç duymadan yoluna devam etmelidir. En azından 2004 yılından sonra 2005, 2006 yıllarında... Derviş, IMF programına ihtiyaç duyulmamasının temel koşulunun, dış yatırım ve yabancı sermaye olduğunu ifade ederek, IMF programının normalde bir ülkede 2-3 yıl devam etmesi lazım. Yıllarca IMF programıyla yaşayan bir ülke sürekli antibiyotik alan bir insan gibi... İnsan bir antibiyotiği 5-10 gün alır, ondan sonra bitirir diye konuştu. Kemal Derviş, kürtçe yayına ilişkin bir soru üzerine, bunun AB açısından önemli bir konu olduğunu belirterek, Bunu kesinlikle çözmemiz lazım. Bunu çözmeden başarıya ulaşamayız dedi. Derviş, başka bir soru üzerine de Türkiyenin üyeliğinin veto edilmesi halinde, yasalara göre bir sonraki göreşmede bu vetonun geri alınabileceğini belirtti. AB ARAŞTIRMALARI YOĞUNLAŞACAK Toplantıda konuşan Toplumsal Katılım ve Gelişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Ülgen de, Ekonomi ve Dış Politika Forumunun, Türkiyenin yürüttüğü dış politikada eksik olan ekonomik boyuta biraz daha vurgu yapacağını ve ekonomiyle dış politika arasında bir sinerji yaratacağını ifade etti. Forumun, özellikle önümüzdeki 18 aylık dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin sağlıklı bir temelde gelişmesine hizmet etmeyi amaçladığını belirten Ülgen, sorunların çözümünde politika oluşturacaklarını, yapılan çalışmaların kağıt üzerinde kalmamasını sağlayacaklarını ifade etti. Forumun, Türkiyedeki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte ortak çalışmalara imza atacağını anlatan Ülgen, Forumun araştırma alanlarının Türkiyenin kur politikası ne olmalı? Türkiye Euroya ne zaman geçmeli? Avrupa güvenlik ve savunma politikasının Irak sonrası gelişimi ve Türkiyenin olası katkıları, Avrupadaki Türklerin yaşadıkları ülkelere entegrasyon süreci ve Türkiyenin tarım politikalarının AB ile uyumlaştırılması olduğunu bildirdi. Ülgen, Forumun, hem yurtiçinde hem de Avrupanın önemli şehirlerinde kamuoyu oluşturmak için toplantılar gerçekleştireceğini ifade ederek, Ekonomi ve Dış Politika Forumu, AB ile ilişkiler konusunda çalışan diğer kurum ve kuruluşlara bir alternatif değil, tam tersine çabaları yoğunlaştırıcı ilave bir kanal teşkil edecektir dedi. Koordinasyon Kurulunda Kemal Dervişin yanı sıra Ersin Arıoğlu, Mehmet Ali Babaoğlu, Ayşe Bener, Ali Boratav, Can Buharalı, Kemal Kirişci ve Şule Kutun bulunduğu Ekonomi ve Dış Politika Forumunun Danışma Kurulunda ise Adnan Polat, Ali Koç, Bülent Eczacıbaşı, Cem Duna, Hüsamettin Kavi, İshak Alaton ve Vural Öger gibi isimler yer alıyor. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||