| | | | Platform Başkanı Güngör Keşçi, reel sektör olarak devalüasyon peşinde olmadıklarını belirterek; isteklerini işyerinin güvencesinin sağlanması, yatırım ortamının iyileşmesi, istihdam üzerindeki devlet yükünün azalması, finans imkanlarının çoğalması, hammadde girdilerinin uluslararası rekabetçi düzeyde sağlanması ve istirarlı bir döviz yönetimi olarak sıraladı.
Bu isteklerin, gerginlikler bir kenara bırakılarak tüm tarafların kendi görevini tam olarak yapmasıyla gerçekleşebileceğini belirten Güngör Keşçi, her kesimin yerine getirmesi gerekenler bulunduğunu anlattı.
İHRACATÇI ZARAR EDİYOR
Güngör Keşçi, ülkenin dış finans desteklerine ihtiyaç duymaktan kurtarılması gerektiğini dile getirirken de, “50 yıllık IMF bağımlılığından kurtulmak için, şu anda sürdürülmekte olan IMF programlarının uygulanmasına aynı kararlılıkla devam edilerek kamu mali yapısı bir an önce güçlendirilmeli” diye konuştu.
Keşçi, Avrupa Birliği ile uyum paketlerinin vakit geçirilmeden tamamlanması gerektiğini ifade etti. Soruları da yanıtlayan Keşçi, kurdaki düşüş nedeniyle ihracatçının zarar ettiğini belirterek, “Net zararla karşı karşıya kalıp bir süre sonra fabrikaları kapatmak, kepenkleri indirmek, ihracat artış hızını durdurmak zorunda kalabilirsiniz” dedi.
Keşçi, reel sektör olarak hiç kimsenin “sürekli döviz artışı ve gelir artışı istiyor” şeklinde beklentisi olmadığını belirterek, “Herkes ısrarla, istikrarlı bir ekonomi yapısı ve istikrarlı bir döviz kuru yönetimi istiyor” diye konuştu.
IMF PROGRAMI SÜRDÜRÜLMELİ
Platformun Başkanı Güngör Keşçi, IMF bağımlılığından kurtulmak için de, sürdürülmekte olan IMF programlarının uygulanmasına devam edilmesi gerektiğini belirtti.
Keşçi, Türkiye’nin IMF bağımlılığından kurtulması için öncelikle kamu mali yapısının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bunun için ekonomik programın ciddi şekilde uygulanması gerektiğine işaret eden Keşçi, “Teorik olarak IMF ve Dünya Bankası olmadan yaşayabilmek mümkün. Ama onu yapabilmek için dersimizi iyi yapabilmek ve uygulamak durumundayız” dedi.
Kayıtdışı ekonominin kayda alınması durumunda 600 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşılabileceğini kaydeden Keşçi, işadamından esnafına ve vatandaşa kadar herkese kayıtlı ekonomiye geçişte görev düştüğünü vurguladı.
ARTAN MALİYETLER YANSITILAMIYOR
İstanbul Ticaret Odası’nın iş dünyasının genel ekonomik eğilimini belirlemek için gerçekleştirdiği ankette, artan maliyetlerin satış fiyatlarına yansıtılamadığı belirlendi. “Ekonominin çarkı kardan fedakarlıkla dönüyor” diyen İTO Başkanı Mehmet Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre, genel ekonomik durum, ankete katılanların yüzde 14.2’si tarafından iyi, yüzde 29.3’ü tarafından kötü olarak değerlendirildi.
Döviz kurunda bir aylık beklentide artış beklemeyenler yüzde 60.3 iken, 6 aylık dönemde artış bekleyenlerin oranı yüzde 78.7 oldu. Ankete katılan firmaların yüzde 49,4’ü Merkez Bankası’nın döviz kuruna istikrar kazandırmak için müdahale etmesine “evet” derken, yüzde 42,1 “hayır” yanıtı verdi. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
