Home page
Haber Menüsü


Euro-dolar paritesi zirveye ulaşmadı
Euro/dolar paritesinin yılın üçüncü çeyreğinde 1.21 seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor. Hatta bazı analistler, paritenin, 1.40’a kadar çıkabileceğini öne sürüyor.
Murat Uzel
CNBC-E
20 Mayıs— ABD Hazine Bakanı John Snow’un, dolardaki değer kaybını makul bir durum olarak nitelendirmesi, Euro/dolar paritesinin son 4 yıl için yeni bir zirve olan 1. 1738’e kadar yükselmesine neden oldu. Böylece, son 4 yıl içinde ilk kez 1 .17 seviyesini aşan paritede, Euro, dolar karşısında, yıl başından bu yana yüzde 11 değer kazanmış oldu.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Her ne kadar, Beyaz Saray ve ABD Hazine Bakanlığı, halen güçlü dolar politikasının destekliyor olduğunu açıklasa da, John Snow’un yorumlarının ardından, piyasaların bu açıklamaları çok da inandırıcı bulmadığını belirtmek gerek.
       Konuya ilişkin bir rapor yayımlayan yatırım bankası Morgan Stanley, Euro’daki değerlenme sürecinin henüz sona ermediğini ve Euro/dolar paritesinin yılın üçüncü çeyreğinde 1.21 seviyesine ulaşacağını öngördü. Birçok analist ise, paritenin, 1.40’a kadar çıkabileceğini öne sürüyor.
       
ABD EKONOMİSİNDEKİ ZAYIFLAMA
       Paritenin Kasım 2000’de 0.82 olan seviyelerinden bugüne geçen sürede, yüzde 38’lik bir yükseliş yaşamasında, ABD ekonomisine ilişkin endişelerin artması etkili oluyor.
       Birçok analist, Euro’daki değerlenmeyi, Euro bölgesi ekonomisinin iyileşmesinden çok, ABD ekonomisindeki zayıflamaya bağlıyor. The Financial Times’ın konuya ilişkin analizine göre, ABD Doları’nda yaşanan hızlı değer kaybı, piyasanın, ABD ekonomisine olan güveninin azalmasından kaynaklanıyor.
       Buna göre piyasaki güven sorunu 3 ana nedene bağlanıyor. Nedenlerden ilkini, ABD’nin bütçe açığının daha da artacağı beklentisi oluşturuyor. Irak savaşıyla beraber bütçedeki deliğin genişleyeceği korkusu, piyasaların, Amerikan ekonomisine olan güvenini sarsmış durumda.
       Rapora göre, yatırımcının elindeki dolarları elden çıkarmasına destek olan ikinci etken, ABD yönetiminin, zayıf doları destekleyerek, emperyalist bir kur politikası uyguladığı düşüncesi. Buna göre, ABD’nin, özellikle Avrupa ve Japonya’nın ihracatına darbe vurmak amacıyla ucuz doları desteklediği öne sürülüyor.
       Son yıllarda Avrupa’da iç talebin daralmasıyla deniz aşırı pazarlara yönelen Avrupalı şirketler, bölge ihracatının 2001’de yüzde 2.8 ve 2002’de ise, Euro’daki kısmi değerlenmeye rağmen, yüzde 1.2 artmasını sağlamıştı.
       Bölge ekonomisini ayakta tutan ihracatın, güçlü Euro nedeniyle darbe alması bekleniyor. Analizde doları zayıflatan üçüncü etkenin ise, piyasanın, ekonomi yönetimi konusunda Bush yönetimine duyduğu güvensizlik olduğu belirtiliyor.
       
DENGELER NASIL ETKİLENECEK?
       Peki ABD Doları’nın zayıf seviyesini sürdürmesi ekonomi dengelerini ne yönde etkileyecek?
       Olaya ABD açısından bakıldığında, ülkenin, bu süreçten hem karlı hem de zararlı çıkabileceği görülüyor. Bush yönetimi açısından işlerin yolunda gitmesi durumunda, ülkenin ithalatında azalma olacağı, ve iç talebin daha çok Amerikan ürünlerine yöneleceği öne sürülüyor.
       Buna ek olarak, ihracatta büyük oranlı bir yükseliş gerçekleşeceği ve ABD şirketlerinin dünyada rekabet avantajı elde edeceği belirtiliyor. Fakat, uzmanlar, dolardaki değer kaybıyla birlikte, uluslararası yatırımcının, dolar bazından işlem gören Wall Street hisselerine yatırım yapmaktan kaçabileceğini, bu durumda ABD finans sisteminin büyük bir tehdit altına gireceğini ifade ediyor.
       
AVRUPA’YI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
       Zayıf dolar sürecine Euro Bölgesi penceresinden bakıldığında, paritelerdeki durumun bölge için yarardan çok zarar getireceği görülüyor. Bölge ihracatının bu süreçten büyük zarar göreceği zaten biliniyor. Buna ek olarak, güçlü Euro’nun özellikle Almanya için deflasyon tehlikesi doğurduğu üzerinde duruluyor.
       Azalan ihracat gelirleriyle ise, son çeyrekte yüzde 0 büyüyen bölge ekonomisinin durgunluğa girebileceğinin altı çiziliyor.
       Olaya Japonya açısından bakıldığında ise, zaten kırılgan olan ülke ekonomisinin dolardaki zayıflamayla daha da kırılganlaştığı görülüyor. Ekonomisi neredeyse tamamen ihracata dayalı Japonya’da, Yen’in, dolar karşısında değer kazanması, Japon mallarının dış piyasalarda pahalılaşması ve ihracatta kayıplar yaşanması anlamına geliyor.
       
WSJ: KASDEN ZAYIF DOLAR
       Bu arada, Amerikan finans çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal (WSJ), “Bush yönetiminin güçlü dolar politikasından bile bile vazgeçtiğini ve zayıf doların, ABD’den sonra dünyanın 2. büyük ekonomisi olan AB’yi ekonomik açıdan durgunluğa sürükleyebileceğini” yazdı.
       Gazetenin haberinde, “Zayıf dolar yüzünden, AB ülkeleri ürünlerinin yabancı ülkeler açısından pahalı hale geldiği; ayrıca Avrupa firmalarının yurtdışında dolarla kazandıkları paranın, ülkeye getirildiğinde, gerçek değerinden daha az değer ifade ettiği” hususu yer aldı.
       “Avrupa’nın karşılaştığı ekonomik problemlerin, dünya ekonomisi açısından da sorun oluşturmaya başladığına” dikkat çekilen haberde, “Japonya’da deflasyon, Amerikan ekonomisinde ise, beklenenden daha yavaş büyüme görülüyor” denildi. ABM Amro uzmanlarından Robert Lind gazeteye yaptığı açıklamada, “bu yaz tüm Avrupa’da geniş çaplı bir duraklama riski mevcut. Euro çok yanlış bir zamanda güç kazandı” diye konuştu.
       
   
MSNBC News Euro hız kesti, petrol yükseliyor
MSNBC News "Türkiye Euro ile borçlanacak"
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Dolar mı? Euro mu?
MSNBC News Euro, dolar, sterlin ve yene karşı rekor kırdı
TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları