|
4 Mart Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiyenin bölgedeki sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesi konusunda üzerine düşen görevi yerine getirdiğini belirterek, Bölgedeki savaşa dahil olsak da olmasak da, siyasi ve ekonomik açıdan savaşın etkilerini hissedeceğimiz bir gerçektir dedi.Babacan, İngiltere Hazine Bakanı Paul Boateng ile birlikte, Özel Sektör Katılımıyla Etkin Kamu Hizmetleri: İngiltere Örneği konulu konferansta bir konuşma yaptı. |
Niyet Mektubu tamam, kredi Nisan başında geliyor Bütçede yüzde 5 büyüme öngörülüyor Vergi ve tasarrufla 15 katrilyon kaynak hedefleniyor Yeni vergilerin ilk taksidi Mayıs'ta Kamu yatırımlarına İngiliz modeli |
|||
Babacan, savaşın kaçınılmaz olması durumunda Türkiyenin buna hazır olduğunu da belirterek, Bu sorunun tek bir çocuk ağlamadan, tek bir burun kanamadan çözülmesi en büyük amacımızdır. Ama ümitlerimizin ve barış çabalarımızın boşa çıkması durumunda, ülkemizi en az zararla düzlüğe çıkarmak için hazırlıklarımızı yaptık. Karşımıza çıkacak her türlü senaryo için hazırlıklarımız tamdır. Barışa ve istikrara yönelik çabalarımızın, diğer ülkeler tarafından da iyi izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bölgede istikrar unsuru olan, Türkiyenin bölge barışına katkı sağlayabilmesi için herkese görev düşmektedir. dedi. Bölgede bir süredir devam eden tedirgin atmosferin tüm dünyayı etkisi altına aldığını anlatan Bakan Babacan, problemin hemen Türkiyenin yanı başında olması nedeniyle de, en çok Türkiyeyi ilgilendirdiğini kaydetti. Babacan, Türkiyenin Irak sorunuyla sadece stratejik konumu boyutuyla değil, tarihi, kültürel, siyasi, ekonomik ve askeri açıdan yakından ilgili olduğunu da ifade etti. ALTYAPI PROJELERİ YENİLENECEK Babacan bu arada, Türkiyenin 70 milyona ulaşan nüfusu, yıllık yüzde 2 seviyelerinde olan nüfus artışı, göç, terör ve istikrarsızlık gibi unsurların, altyapı projelerinin geliştirilmesi ve yenilenmesini kaçınılmaz kıldığını vurguladı. Babacan, bütçe imkanlarının sınırlı olması nedeniyle bu yatırımlara ayrılan kaynağın bugüne kadar sınırlı kaldığını ifade etti. Türkiyenin yap-işlet-devret modelini uygulayan ilk ülkeler arasında yer aldığını hatırlatan Babacan, yap-işlet modelleri ile bugüne kadar toplam 7.7 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştiğini kaydetti. Babacan, Türkiyenin başta içmesuyu ve atıksu gibi altyapı yatırımlarında Avrupa Birliği standartlarını yakalamasının büyük önem arzettiğini bildirdi. Babacan, devletin küçülmesi ve kamu yatırımlarından elini çekmesinin hükümetin programı arasında yer aldığını, bu bağlamda Meclis gündeminde bulunan Mahalli İdareler Reformunun yetkilerin merkezi hükümetten mahalli idarelere kaydırılması suretiyle önemli adım teşkil ettiğini dile getirdi. Kamu hizmetlerinin özel sektör eliyle yapılmasıyla, kamu hizmetlerinde kalitenin artacağını ve maliyetlerin düşeceğini anlatan Babacan, bu konuda bakanlığında bir çalışma başlatıldığını, bu çalışma ile kamu hizmetlerinde özel sektör girişimciliğinin hukuksal boyutunun incelenmesi ve kurumsal çerçevenin oturtulmasının hedeflendiğini kaydetti. İNGİLİZ BAKANDAN TAVSİYELER Öte yandan İngiltere Hazine Bakanı Paul Boateng, toplantıda yaptığı konuşmada, her iki ülke arasındaki toplam ticaret hacminin, yıllık 5 milyar doların üzerinde olduğunu, geçen yıl, bir milyon İngiliz turistin Türkiyeyi ziyaret ettiğini kaydetti. Boateng, ABnin genişleme sürecinin en önemli unsurlarından olan ekonomik reformlar konusunda Türkiye ile çalışmayı amaçladıklarını da söyledi. Kamu Özel Sektör Ortaklığı Projesinin, Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Boateng, bu ortaklıkta, devlet, piyasa ve bireyin dengeli çıkarlarının korunduğunu kaydetti. İngilterede, özel sektörün, altyapı, su, elektrik, sağlık, eğitim ve doğalgaz gibi alanlarda çok başarılı işler çıkarttığını vurgulayan Boateng, örneğin, İskoçyadaki su sistemine özel sektörün katılımı sayesinde, hükümetin 200 milyon dolarlık ilave yatırım yapma imkanının doğduğunu ifade etti. Boateng, özel sektörün, kamu hizmetlerine dahil edilmediği ve merkezi ekonomik planlamanın olduğu durumda, etkinliğin olmadığını, yatırımların maliyetinin arttığını, hizmet kalitesinin bozulduğunu, yatırımların bitirilme tarihinin geciktiğini bildirdi. Paul Boateng, Türkiyenin de bu sorunlardan sakınması için özel sektörün katılımını desteklemesinin önemli olduğunu da vurguladı. Türkiye ve İngilterenin, farklı sorunlara sahip, farklı yaklaşımlar içinde olan farklı ülkeler olduğunun altını çizen Boateng, ortak olan noktaların, devlette reformun gerçekleştirilmesi, güçlü bir ekonomik politika, etkili kurumlar kurma ve vatandaşların tüm yüksek beklentilerini gerçekleştirme olduğunu kaydetti. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||