 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Önce kısaca son borsa haftasını hatırlayalım ardından bayram süresince olan gelişmeleri kısaca gözden geçirelim.. SON HAFTA Borsamız son haftada önce enflasyon dataları ve ardındanda TBMM’de kabul edilen tezkere gölgesinde seanslar yasadı. Hatırlanırsa son yazımda piyasanın sanki savaş sonrasını satın alırcasına güçlülük sinyalleri ürettiğini ve 11.200 seviyesinin zorlanma ihtimalinden bahsetmiştim. Ancak son hafta yaşanacak uzun tatil etkisiyle gelen satısların etkisiyle kısa vadeli stop-loss olarak konan noktaların altına sarkma oldugunu, ancak hafta sonuna doğru bunun hızla bir toparlanma gösterdiğini gözlemledik. Bu düşüşe malzeme olarak enflasyon dataları ve Irak Gündemi kullanıldıysa da aynı hafta sonuna her ikisinde reel anlamda bir değişiklik olmadığına göre bu yaşadığımız bir kaç günlük düşüşü bayram öncesinde satış yaparak nakitte girmek isteyenlerin pozisyonlarının alınması olarak değerlendirmek doğru olur düşüncesindeyim. Nitekim haftayı hemen hemen bu yoğun gündeme ragmen aynı kapatan borsamızda satışların arttıgı yorumunu yapmak gerçekten uzak olacak. Özellikle kısa vadeli stop-loss noktalarında “en az üç gün” kuralının da önemini bize gösteren bir hafta olarak son haftayı geçirdik diyebilirim. NATO KRİZİ Bayram tatili süresince Türkiye’nin NATO’dan savunma istemesi ve NATO’da Almanya-Fransa ve Belçika ‘nın bu olay üzerinden ABD’ye cephe aldığı krizleri izledik. Gelinen son noktada sözkonusu savunmanın ancak Türkiye’nin savaşa girmemesi halinde mümkün olabileceği yolunda haberler alınmaktaydı. Bu son “olası” NATO kararı gerçekten ne anlama geliyor tahlilini politikacılar yapacaktır. Ama yaşanan NATO krizinin bir bakıma Türkiye’nin elini ABD ye karşı güçlendirdiği yazılıp konuşuldu. KONUŞLANDIRMA VE ABD YARDIMI Bayram sonrası ayın 18’inde TBMM den çıkması için ABD’nin baskı yaptığı “asker konuşlandırma tezkeresi” öncesinde pazarlıklar da devam etmekte. Bir ay öncesinde 4 milyar doları hibe olmak üzere 14 milyar dolarlık bir yardım paketinden söz edilirken son görüşmelerin ardından 6 milyar doları hibe 26 milyar dolarlık bir yardım paketi gündemde yer almakta. Savaş her ne kadar arzu edilir olmasa da bu rakamlardaki değişikliklerin de olumluluk arzettiği söylenebilir. SİLAH DENETÇİLERİNİN ARA RAPORU Yine tatil boyunca açıklanan silah denetçileri raporunun da biraz ABD nin elini “legal anlamda” bagladıgı söylenebilir. Özellikle Rusya desteğindeki Fransa’nın BM’den yeni bir karar çıkması durumunda veto hakkını kullanabileceği mesajı en azından bir süre daha silah denetçilerine zaman tanınacağı anlamına gelebilir. En azından her halukarda mevcut şartlarla BM’den yeni bir karar çıkması çok olası görünmüyor. BARIŞ GÖSTERİLERİ VE KAMUOYU BASKISI Geçtiğimiz hafta dikkat çeken en önemli olaylardan biri de kuşkusuz savaşa karşı oluşan cephenin hemen hemen her ülkeden ciddi denebilecek bir kamuoyu desteği bularak ekranlara yansımasıydı. İngiltere Almanya ve Fransa gibi ülkelerde sayıları beşer yüzbini bulan protestocular geniş bir yankı uayndırdı denebilir. Dünya çapında aynı anda 6 milyon kişinin katılımının gerçekleştiği bu gösterilerde operasyonun zaman ve biçimini etkileyebileceğini düşünmek gerekiyor. Neticede bu bir ekonomi savaşı ise geniş kitlelerin protestosunun ekonomik boykota dönüşmesi de olasılık dahilinde olabilir. YURTDIŞI PİYASALAR Hafta boyunca petrol fiyatları yükseliş trendini korurken hemen hemen aynı seviyelerde seyreden yurtdışı borsalar haftanın son günü savaşın o kadar da kolay olmayabileceği beklentisi ile ciddi yükselişler yaşadılar. Bu son gün yaşanan yükselişleri biraz da hafta sonunda olabilecek savaş karşıtı gelişmelere karşın pozisyon kapatmalar olarak düşünmek doğru olur. Hali hazırda savaş ihtimalinin “azalmış” görünse bile hala en ciddi alternatif olarak gündemde olduğu akıllarda.. BU BİR PETROL SAVAŞI Bu arada bu savaşın da “silah denetçileri” ve “kitle imha silahları” yaftaları altında doğrudan bir “petrol savaşı” oldugu da artık açıkça anlaşılıyor denebilir. Son hafta Rusya destekli Fransa-Almanya cephesi başta olmak üzere gelen tepkiler dünyadaki kavganın tamamıyle ekonomi bazlı olduğunun açık bir göstergesi. Sevgili Levent Gürses ”Bu Bir Petrol Savaşı” başlıklı yazısında konuyu gayet net bir biçimde özetlemiş. Bir kere daha detayları hatırlamak açısından okumak yararlı olabilir... BU HAFTA.. Bayram sonrasi ilk hafta yine kritik gündemlere devam ediyoruz. ABD’nin 18 Şubat’a kadar çıkmasını istediği TBMM tezkeresi konusu yazı yazıldığı sırada ABD yardımına bağlı bir biçimde bir belirsizlik içindeydi. Birleşmiş Milletler’den yeni bir karar çıkmaz ise ya da silah denetimi marifetiyle “savaş süreci” ertelenirse o zaman neler olacak bunu beraberce izleyeceğiz. Ama en azından görülen o ki, oluşan kamuoyu ve güç dengeleri çerçevesinde bu Irak operasyonu öyle pek de kolay olmayacak. Ortadaki pasta dünya petrol rezervinin yüzde 11’i olunca bunu da normal karşılamak gerekiyor. Bu çerçevede borsamızın doğrudan Irak bazlı haberlere endeksli olacagını söylemek en doğrusu olacak. Şimdi de kısaca teknik görünüme bakalım.. TEKNİK GÖRÜNÜM... Hatırlanırsa son birkaç yazımızda endeksteki güçlenme belirtileri üzerine durmuş ve endeksin 11.200 seviyesi kırmak için güç toplama sürecinde olduğundan bahsetmiştim. Kanımca bu kadar yoğun gündeme ve teknik olarak da aşağı seviyelere sarkmasına rağmen son hafta gösterilen performans da bu analizi doğrular nitelikte. Bu hafta için iki basit strateji öngörülebilir. Bunlaradan birincisi ve bizim daha çok ihtimal dahilinde gördüğümüz endeksin 10.00-11.200 bandında güçlenme hareketine devam etmesi ve operasyonun ertelenmesi ile ilgili kararların gelmesi durumunda 11.200 seviyesinin yukarı kırılması projeksiyonu. Teknik açıdan bu daha büyük bir olasılık olarak görünüyor. Bu staratejinin doğal önerisi olarak son yazılarımızda belirttiğimiz üzere “biriktir ” genel bir politika olabilir. İkincisi ise daha az ihtimal dahilinde olan ve 9.700’lere dogru bir ikinci dip denemesi içerebilecek bir stateji olabilir. Bu durum ancak işlerin daha da kötüye gitmesi -ki daha kötüsü artık savaş kararının tarihli olarak alınması ya da ABD-Türkiye ,IMF -Türkiye ilişkilerinde bir terslik anlamına gelebilir- durumunda gündeme gelecektir. Böyle bir düşüş yaşansa bile bunun savaş sürecinin daha ileriki aşamalarında yaşanması daha makul görünüyor. Kişisel düşüncem, son bir ayda piyasa alınan pozisyonlara ve genel olarak endeksin seviyesine bakarak bu tarz bir gevşemenin bile orta vadeli pozisyonlara değişiklik yapılmasını gerektirmeyecek bir hareket olacağıdır. Koyduğumuz iki stratejiden birincisi savaş dahil hemen hemen bütün olasılıkların satın alındığı varsayımını da içerdiğinden, artık yukarı yapmak için fırsat kollayan bir piyasanın önümüzdeki haftaların genel seyri olabileceğine işaret etmektedir. BEKLE-GÖR Genel anlamda anlaşıldıgı üzere piyasamız tam bir bekleyip görme sürecinde denebilir. Bu seviyelerde gevşemelere destek olunmakta ama alım için ise yukarı kademeler haliyle tercih edilmemekte. Bugünün manzarası sanırım ne satıcıların aşağı yönde ne de alıcıların yukarı yöne gitmek istedikleri bir piyasa olarak tanımlanabilir. Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum. NTVMSNBC.COM Yazarı Murat Turgut, Es Yatırım Menkul Değerler’de Hisse Senetleri Piyasası Müdürü olarak görev yapmaktadır. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Satın alınan savaş sonrası mı?..
