| | | | Raporda, günümüz elektrik şirketleri tarafından yürütülen rüzgar projelerinin herhangi bir destek olmaksızın 4-6 cent/kWh maliyetle üretim yaparak fosil yakıtlı güç santrallarıyla rekabet edebildiği belirtilirken, bilim adamlarının toplam elektrik enerjisi tüketiminin Türkiye’de en az iki mislinin rüzgardan sağlanabileceğini öngördüğü bildirildi.
Dünyanın öncü rüzgar türbin üreticilerinin, rüzgar gücü maliyetinin önceki yıllara göre azaldığını içiren çeşitli açıklamalarına yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:
“Rüzgar maliyetleri artık fosil yakıtların en ucuz seçenekleri olan kömür ve gaz ile rekabet edebilir duruma gelmiştir ve enflasyona göre düzenlenen ABD Federal Üretim Kredisi ile rekabet daha da iyileştirilebilecektir. Rüzgar yeni bir teknolojidir ve maliyeti konvansiyonel üretime göre daha hızlı düşmektedir. Washington’daki (Yenilenebilir Enerji Politikaları Projesi) bulgularına göre 1997 yılında 1000 $/kW olan rüzgar türbinlerinin yatırım maliyetleri 2006 yılında 600$/kW’a düşecektir.”
NEDEN RÜZGAR ENERJİSİ?
Raporda, dünyada ve Türkiye’de neden rüzgar enerjisine geçilmesi gerektiğini de yer verildi. Rüzgarın herşeyden önce yerli olduğuna dikkat çekilen raporda, petrol ve doğalgazdan farklı olarak rüzgar enerjisinin ithal edilmesinin gerekmediği ve dış ülkelere olan bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olduğu belirtildi.
Fosil yakıtlardan veya uranyumdan farklı olarak, rüzgar enerjisi yenilenebilir olup gelecek nesillerin doğum haklarını azaltmadan kullanılabileceğine işaret edilen raporda, “rüzgar tükenmezdir ve temizdir. Sera gazı emisyonlarını önlemenin ötesinde rüzgar enerjisinden yararlanmak civa, kükürt dioksit ve azot oksitler gibi diğer zararlı fosil yakıt kirleticileri önler havamızı ve suyumuzu daha temiz ve daha sağlıklı yapar” denildi.
RÜZGARLA GELEN İŞ KAPASİTESİ
Bu arada raporda, dünya çapındaki rüzgar enerjisinin 1990’lı yıllarda yıllık yüzde 25.7 oranında arttığına işaret edilirken, ABD ve diğer dünya ülkelerindeki hükümetlerin rüzgar enerjisinin kalifiye imalat ve bakımla ilgili iş sağlamadaki potansiyelinin de farkına varmaya başladıkları ifade edildi.
Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği’ne göre 2010 yılında hedeflenen kapasitenin 40 bin megawatt (mW) olduğu bildirilirken, bunun yılda 1 milyon kişilik bir iş kapasitesi yaratacağına dikkat çekildi.
En önemli katkının ise ekonomik büyümenin çevreye çok az veya hiç maliyet getirmeden sağlanması olduğu vurgulanan raporda, şöyle denildi:
“Rüzgar türbinleri hava kirliği veya sera gazları üretmemekte, ve çiftçilik ve hayvancılık gibi arazi kullanımlarıyla rahatlıkla birlikte varolabilmektedir. Azalan maliyetleri, güçlü iş potansiyeli, ve düşük çevresel etkisiyle rüzgar enerjisinin dünyanın enerji geleceğinde önemli bir rol alacağı kesindir.”
Raporda ayrıca, rüzgar enerjisi alanına yatırım yapılmasının önemi vurgulandı. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
Enerjide yeni yatırımlara yoğun ilgi
