 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
  Murat Turgut: Alıcı gelmezse satıcı gelir Murat Turgut: Gündem Irak'a kalıyor Murat Turgut: Düştü ama yıkılmadı Murat Turgut: Gözler yine Yapı Kredi'de Murat Turgut: Ampul bir yandı, pir yandı |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Öyle ki, ne borçların çevrilmesi, ne de giderek yükselen bir grafik çizen kapasite kullanım oranlarıyla büyüme rakamları borsamızda reel anlamda bir hareket getirmekten uzak kaldı. 2002 yılını baştan sona irdelemek bu yazının kapsamını haliyle aşar. Ama sadece şunu hatırlamak anlamlı olabilir. 28 Aralık 2001’de Ulusal 100 Endeksi 13 bin 783’tü, bu sene aynı tarihte ise 10 bin 464. Son bir sene borsanın performansı maalesef bu derecede ekonomik gelişmelerden uzak kaldı . Irak Savaşı ve Yapı Kredi Bankası ile ilgili gelişmeler endeksin diri kalmasını engelledi ve borsamızda sürekli bir para girişini sağlanamadı. Önümüzdeki hafta İMKB 30 hisselerinin bir yıllık performanslarını aktarmaya çalışacağım o zaman hangi hissenin nasıl bir performans gösterdiği ve endekse nasıl yansıdığı sanırım dana net anlaşılacak. PİYASALAR SAVAŞA GİRDİ BİLE Malumunuz geçtiğimiz hafta savaş meselesinin iyice gündeme oturtulduğu bir hafta oldu. Medyaya bakılırsa savaş başlamış ve bizde bizzat içindeymişiz gibi bir hava var. Tabi bu havanın yansımasıyla kapatılan pozisyonlar doğrultusunda dolarda yükseliş ve bono piyasasında tedirginlik. Dolardaki yükselişi çoğu ekonomist kaygı verici bulmuyor. Ancak bono faizlerindeki cari yüzde 55-56’lık oran ortalama hedeflenen borçlanma rakamı olan 45’lerin çok üstünde. Uzun süre bu seviyelerde kalınırsa hedefler bakımından sıkıntı yaratacağa benziyor. Yalnız yüzde 58 bileşiklere kadar çıkan faizlerde haftanın son iki günü “mevcut gündeme” rağmen görülen gerilemenin dikkat çekici olduğunu düşünüyorum. Kanımca bono cari seviyelerde cazibesi yüksek bir yatırım aracı konumunda. BORSADA SAVAŞ BAŞKADIR Bütün alternatif piyasalara bakınca esas savaşın borsada yaşandığı gayet net görülüyor. Belki teknik bir hareket olarak başlayan düşüş kısa sürede çığırdan çıkarak psikolojik bir harekete doğru dönüştü. Ne 11 bin 200, ne 10 bin 800 desteğini tanımayan borsada teknik olarak 9 bin 700’lere kayma beklenirken 10 binlerden bir destek bulundu. Ve tabi ki, bazı büyük oyuncuların “eksi bakiyeler” vererek piyasadan çekilmek zorunda kalmaları da bu dönemin bir özelliği oldu. Hafta içinde ntvmsnbc sayfalarında da konuyla ilgili haber yer alırken, benim burada değinmek istediğim konu özelde bu olay değil. Genelde fon ve kurumsal yatırımcı yokluğunda İstanbul borsasının ne kadar sığ bir çerçeve aldığı ve tabir caizse “filler tepinince” olanın yine karıncalara olduğu ve küçük yatırımcının ezile ezile sisteme giderek uzaklaşan bir perspektifte kalmış olması. Kaybedilen şeyin borsadaki kısa vadeli kayıplar olmadığı bizzat borsa kurumunun kendisine olan bir güvenin kaybedildiği endişesi ciddi boyutlarda. BU HAFTA NELER OLABİLİR? Bu hafta tam olarak dip oluşumu çabası ile geçecek. Bulunduğumuz yerler itibariyle endeksin kısa vadede ya 10 bin 800’ün üstüne kendisini atması gerekiyor yada uzun bir süre bu seviyelerde duramayarak 9 bin 600-700 bandına gevşemesi. Bunun hangisi olacak daha çok alternatif piyasaların seyri ve gelen savaş haberleri yön verecek. Ama geçtiğimiz hafta son gün yaşanan performansı beklediğimden daha iyi bulduğumu ve dengeli bir piyasa için umutlandığımı söylemeliyim. O zaman biraz da iyimser bir beklentiyle bu kısa haftanın 10 bin seviyesinin üstünde dinlenerek güç toplayacak, ama 11 bin 200-11 bin 500 seviyesini de aşamayacak bir piyasa olması düşünülebilir. 1991’DEKİ KÖRFEZ SAVAŞI 1991’deki savaşı hatırlarsak o zaman savaş başlayana kadar bu tarz düşen ve sıkıntılı hareket eden bir borsamız olmuş ve ilk bomba atıldığında da sert yukarı giden bir piyasa izlemiştik. Ama o savaş daha çok hava harekatı ile ilgiliydi ve ortada Kuveyt’i boşaltmak gibi somut bir hedef vardı. Şimdi ise ne operasyonun çok kısa süreceği, ne de ABD’nin hedefleri konusunda bir uzlaşma oldugunu sanmıyorum. Operasyonun başlaması yükseliş için yeter sebep olurmu olmaz mı bunu ancak ilerleyen haftalarda göreceğiz. Bonoları takip ederek faizlerde yükselme olmazsa 9 bin 700-10 bin 500 aralıgında pozisyon almak anlamlı olacaktır. Bu seviyelerden satış yapmanın da artık fazla anlamlı olacagını sanmıyorum. 2003 yılının 2002’yi aratmaması dileklerimle yeni yılınızı kutluyorum. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
