| |
|
|
Bursa’da Olay TV’deki canlı bir haber programına katılan Cem, AB’nin, İlerleme Raporu’nda Türkiye’ye tarih vermemesinin, her şeyin sonu olmadığını belirterek, burada sertlik, şahinlik veya yumuşaklıkla değil, akılcılık, müzakere ve siyasetle yol alınabileceğini kaydetti.
Cem, AB ile diyaloğun kesinlikle koparılmaması gerektiğini, Türkiye’nin önünde kısa bir süre kaldığını belirterek, “Şu sırada yapabileceğimiz en iyi şey, siyasi kararlılık ve işkencenin üzerine gitmektir. O Manisa olayındaki durumun yaşanmaması lazım. Eğer onu yapamıyorsa Türkiye, işkenceyle ciddi bir şekilde mücadele edemiyorsa, o zaman müzakere süreci de kolay kolay başlamaz” diye konuştu.
Uyum yasalarının gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Cem, bu yasaları çıkararak Meclis’in büyük başarı sağladığını, ancak yasaların hayata geçirilmesinin daha da önemli olduğunu kaydetti. Cem, seçim sonrasında ciddi, AB konusunda gerçekten etkili bir başbakan ve hükümet olması halinde AB yolundaki işlerin tamamlanacağına olan inancını dile getirerek, “Yeni bir hükümetin oluşumu, en erken 15 Kasım. Bunu yapmamız halinde, seçimde de gerçekten ciddi bir hükümet oluşturmamız halinde, Aralık ayında tam istediğimiz gibi olmasa bile istediğimize çok yakın bir sonuç alabileceğimiz kanaatindeyim” dedi.
“ARA FORMÜLLERDEN KAÇINMAK GEREKİR”
İsmail Cem, AB’ye üyelik konusunda ara formüllerden kesinlikle kaçınılması gerektiğine dikkati çekerek, bu tür lafların “yarım ağızla da olsa” söylenir hale geldiğini, ancak Dışişleri Bakanlığı’nın, bu tür olasılıkları baştan reddettiğini ifade etti.
Türkiye’nin, AB konusunu “ulusal felaket” veya “ulusal kurtuluş” olarak görmesinin yanlış olduğunu anlatan Cem, kavgayla ya da teslimiyetle bir yere varılamayacağını, son derece akılcı ve kararlılıkla hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
Cem, Türkiye’nin AB’ye, bu işi bilenler, inananlar ve Türkiye’yi dışarıdan tutanların da desteğiyle üye olacağını belirterek, “Her şey bitmiş değil. ‘AB bizi reddetti... filan’ bunlar doğru değil. Bir zaman kaybı olarak algılamak gerekir. Çok kıymetli olan bir zamanı kaybettik” ifadesini kullandı.
OLASI IRAK OPERASYONU
Konuşmasında, ABD’nin olası Irak operasyonuna da değinen Cem, şöyle devam etti:
“Bu konuda Türkiye’ye garanti verilmez, verilse de o garantiye güvenilmez. Bir defa Türkiye kendi çocuklarını, kendi sınırları dışında tüketmemelidir. Bu çok önemli. Türkiye’nin, hiçbir hal ve şartta kendi çocuklarını bir başka ülkedeki savaşa göndermesine ben karşıyım. Bizim önce düşüneceğimiz, annedir, babadır, çocuklarımızdır. Kendi gençlerimizi ve askerlerimizi bir maceraya göndermeyiz, göndermemeliyiz.”
İsmail Cem, Kuzey Irak konusunda “Bir uluslararası yasallık ifadesinin aranmasına” destek verdiğini belirterek, Türkiye’nin, yakın komşusu Irak’ta bir yangın çıkmaması için elinden gelen her türlü çabayı göstermesinin gerektiğini sözlerine ekledi.
|
|
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
