| | | | Muharrem Kayhan, seçim öncesindeki yasaklamaların, “hukuki” anlamda değil, çağdaş demokrasiye uyum anlamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Kayhan, türkiye’nin güçlü ekonomiye geçmesi gerektiğini, etkin bir yönetim ve aktif bir dış politikanın şart olduğunu söyledi. Kayhan ayrıca, siyasi partilere, seçim öncesinde, ulusal politikaları koruma çağrısı yaptı.
PARTİLERE ÇAĞRI
İçinde yaşanılan ulusal ve uluslararası ortamın, ülkenin temel sorunları konusunda bazı ana çizgileri ne olursa olsun muhafaza etmek gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Kayhan, şöyle konuştu:
“Bu yüzden burada siyasi partilerimize bir çağrı yapma gereğini duyuyoruz. Propaganda söyleminizi belirlerken belirli bir uzlaşma zemininde bugüne kadar taşınabilmiş bazı temel yaklaşımları, ülke sorunlarının çözümlerinde ortaya çıkmaya başlamış ana çizgileri ortadan kaldıracak bir tutum benimsemeyiniz. Gelişmiş ekonominin, çağdaş demokrasinin, etkin devletin ve aktif dış politikanın gereklerini ulusal çizgiler olarak kabul ederek, farklılıklarınızı bunların ötesine taşıyınız. Popülizmi bayrak yapmayınız. Olmayacak dualara amin demeye milleti zorlamayınız. Temel sorunları ve bunların az çok herkes tarafından uygulanması gereken çözümlerini çarpıttığınız, bu konuları seçim propagandası uğruna istismar ettiğiniz takdirde, Türkiye’nin sıkıntılarını aşılamayacak ölçüde büyütürsünüz ve tarih sizi asla affetmez.”
ÖZİLHAN: KARAR SIRASI AB’DE
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan ise, Avrupa Birliği konusunda Türkiye’nin üzerine düşeni yaptığını, şimdi sıranın Avrupa Birliği’nde olduğunu söyledi. Özilhan, şöyle konuştu:
“Türkiye’deki ekonomik ve siyasal reform sürecinin ilerlemesi için AB tarafından makul bir takvimin sunulması AB-Türkiye ilişkilerinin geleceği açısından kritik önemdedir. Yalnızca orta ve uzun vadeli sonuçları açısından değil, kısa vade açısından da AB’nin tutumu büyük önem kazanmaktadır. Yıl sonuna kadar AB’nin Türkiye’ye bir tarih vermesi, uluslararası piyasalarda Türkiye açısından güven artırıcı bir unsur olacak ve dış yatırımlara ivme kazandıracaktır. Krizden kalıcı olarak çıkabilmek için buna büyük ihtiyaç vardır.”
Özilhan, ekonomi konusunda ise, “Uygulanmakta olan ekonomik programa devam edilmeli, program siyasi olarak güçlü bir şekilde sahiplenilmeli, ekonomi yönetimi, güçlü koordinasyona imkan sağlayacak şekilde Ekonomi ve Maliye Bakanlığı adı altında tek elde toplanmalıdır” dedi.
DIŞ POLİTİKA FORUMU KURULDU
Bu arada, TÜSİAD ile Boğaziçi Üniversitesi arasında, Türkiye’nin dış politika araştırmalarına katkıda bulunmak amacıyla işbirliğini öngören bir protokol imzalandı.
TÜSİAD’ın araştırma ve görüş oluşturma sürecini, yerli ve yabancı akademisyen ve bilim adamlarıyla destekleyecek, üniversitelerle daha etkin bir işbirliği yapacak genç akademisyenlerin uygulamalı alanlarda uluslararası tecrübe edinebilmesini mümkün kılacak bir araştırma merkezi niteliği taşıyacak olan “TÜSİAD-BÜ Dış Politika Forumu”nun yurtdışındaki benzer araştırma merkezleriyle işbirliği yapması da hedefleniyor. | |
TÜSİAD: Az partili hükümet gerekli
Bankaların kara tahtaları siliniyor
