| | | | IFC’nin ağırlıklı olarak özel sektör yatırımlarıyla ilgilendiğini ifade eden Lamba, bu şekilde gelişmekte olan ülke özel sektörlerinin gelişmiş ülkelerin pazarlarına girmelerine yardımcı olduklarını anlattı.
IFC’nin doğrudan KOBİ’lere yardım ettiğini, ancak yerel kurum ve bankaları bu iş için devreye sokmaya çalıştıklarını belirten Lamba, şunları kaydetti:
“Genellikle altyapı sektöründe özelleştirme sürecindeki yatırımlara yardım yapıyoruz. IFC’nin portföyünden yararlanan üçüncü büyük ülke olan Türkiye’yi, iyi bir yatırım ortamı olarak görüyoruz. Şubat krizi sonrasında da uluslararası fonlardan ve uluslararası sermaye piyasalarından Türkiye’ye kredi sağlamada ön ayak olduk.”
TİCARETİN BÜYÜK PAYI GELİŞMİŞ ÜLKELERDE
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Uzmanı Asad Ömer de, “özel sektörün gelişmesinde doğrudan yabancı sermaye” konusuna değindi.
Son 50 yılda ticaretin yüzde yüz artış gösterdiğini vurgulayan Ömer, bunun yüzde 64’ünü gelişmiş ülkelerin sağladığına dikkat çekti.
Doğrudan yabancı yatırımların çekilmesi konusunda uluslararası ikili anlaşmaların önemli olduğunu dile getiren Ömer, İKT üyesi 56 ülkenin bu yatırımlar için uygun koşullardan biri olan uluslararası anlaşmalardan 1629 ikili anlaşmaya imza attığını bildirdi. Ömer, “Üye ülkelerimiz bu konularda çok etkili” dedi.
Yabancı yatırımların olumsuz etkilerini de anlatan Ömer, ancak genel olarak uzun vadede finansman kaynağı sağladığı için yabancı yatırımların olumlu olduğunu sözlerine ekledi. | |
Türkiye yatırımda riskli çıktı
Bankaların kara tahtaları siliniyor
