| | | | Aydın, dünyada yaklaşık 700 milyon GSM abonesi bulunduğunu hatırlatarak, Türkiye’de en kötümser bakış açısıyla penetrasyon oranının 2010’da yüzde 45 olacağı ve bu durumda toplam mobil abone sayısının 35 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini bildirdi.
ERİŞİM AĞI GENİŞLETİLECEK
Aycell’in minimum yatırımla kısıtlı bir alanda servis vermeye başlamasının ardından ulusal dolaşım konusunda yoğun bir gayrete girdiğini, ancak bu konuda olumlu bir sonuç alınamadığını kaydeden Aydın, “Oldukça uzun süren müzakere dönemi sonucu Aycell yönetimi, ulusal dolaşım konusunun karara bağlanmasından ümidini keserek yatırım kararı almış ve en geç 2003 yılının ilk çeyreğinde tüm il merkezlerini kapsama altına almayı hedeflemiştir” dedi.
Fahrettin Aydın, bu amaçla 24 Eylül 2001’de açılan ihalenin sonuçlandırıldığını, Netaş ve Alcatel firmalarından toplam 4 bin baz istasyonu, mevcut kapsama alanının iyileştirilmesi için Ericsson’dan da 800 baz istasyonu alınmasına karar verildiğini bildirdi.
Aycell’in şu anda 7 ilde yaklaşık bin baz istasyonunu devreye aldığını kaydeden Aydın, tüm şebeke için yapılan yatırım miktarının 140 milyon dolar, imzalanmış ya da imzalanması düşünülen ve geçerlilik süresi 3 yıl olacak sözleşmelerin toplam bedelinin 400 milyon dolar olduğunu, bu kapsamda 70 milyon dolarlık bir altyapı yatırımı siparişi verildiğini ifade etti.
Fahrettin Aydın, şu anda 200 binden fazla abonesi bulunan ve 191 personeli ile çalışmalarına devam eden, 42 ana bayi ve bunlara bağlı 800 alt bayi ile hizmet veren Aycell’in kendi satış ağını kurmayı tercih ettiğini kaydetti.
DÜŞÜK TARİFELİ KAMPANYA
Aycell Genel Müdürü Fahrettin Aydın, açtıkları ihalelerle birlikte ekipman fiyatlarını ekonomik seviyelere çekmeyi başardıklarını, bunun da kendilerine rakiplerinin kurduğu şebekelerin benzerini daha uygun bedelle kurabilme ve işletebilme olanağı verdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bu avantajımızı yapmış olduğumuz maliyet analizlerine uygun olarak tarifelerimize ve dolayısıyla abonelerimize yansıtmayı düşünüyoruz. Halihazırda devam eden ve 31 Ekim 2002’de sona erecek kampanyada uyguladığımız tarifeler, kısıtlı alanda ve düşük maliyetle kurduğumuz şebekemizin bize sunduğu bu imkandan ve basit şebeke operatörü ile imzaladığımız ara bağlantı anlaşma şartlarından kaynaklanmaktadır.”
FİYATLAR AB STANDARTLARINA ÇEKİLMELİ
Aycell Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Karaarslan ise konuşmasında, GSM sektörünün içinde bulunduğu sıkıntıları ve çözüm önerilerini dile getirerek, ara bağlantı ücretleri, mobil telefondan sabit telefona arama ücretlerinin Avrupa standartlarına çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’deki ekonomik durum gözönünde bulundurulduğunda ulusal dolaşımın makul fiyatının dakika başına 4 euro cent olması gerektiğini, bunun şu anda 25-30 euro cent civarında olduğunu vurgulayan Karaarslan, “Pazara yeni giren operatörler için ulusal dolaşım makul fiyatlarla ortaya konulmalıdır. Bu rakamlarla anlaşma yapılması mümkün değil. Bu, pazara yeni giren operatörlerin ve tüketicilerin aleyhine bir durumdur” şeklinde konuştu.
Karaarslan, operatörlerin GSM altyapılarını ortak kullanmak üzere bir strateji belirlemeleri, telekomünikasyon sektöründe teçhizatlardaki aşırı fiyat indiriminin tüketicilere yansıtılarak maliyet uyumlu politikalarla desteklenmesi gerektiğini söyledi.
2006 yılında Türkiye’deki mobil iletişim pazarının 5 milyar dolar olmasının öngörüldüğünü dile getiren Karaarslan, gelecekte pazarda ancak yüzde 25 paya sahip şirketlerin ayakta kalabileceğini ifade etti.
Ses tekelinin 2003 yılında kalkmasına yönelik düzenlemelerin pazarın önünü açacak şekilde yapılması gerektiğini belirten Karaarslan, pazarda önümüzdeki yıllarda da canlılık olacağını ifade etti. | |
4. nesil cep telefonuna ilgi zayıf
Bankaların kara tahtaları siliniyor
