| | | Wall Street Journal gazetesinin haberine göre uzmanlar, özel birliklerden oluşacak orta boy bir askeri kuvvetin yanı sıra hava kuvvetlerinin yoğun biçimde kullanılmasıyla sonuç alınabileceğini düşünüyorlar. Bu birliklere Iraklı rejim aleyhtarlarının da yardımda bulunacağı varsayılıyor.
HAVA DESTEĞİ İÇİN TÜRKİYE’DEN ÜS GEREK
Bu plana göre,
50 ila 75 bin asker, birkaç hafta içinde bölgeye götürülüp Katar ve Kuveyt’te hazır bulunan tank ve zırhlı araçlarla Irak’a savaşa sürülebilir. Kara birliklerine hava desteğinin ise, Türkiye, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki üslerden kalkacak uçaklarla sağlanması öngörülüyor.
Gazete, üst düzey komutanların, Saddam’ın devrilmesi için en az 250 bin askerin seferber edilmesinin şart olduğunu savunduklarını yazdı.
BÜYÜK ÖLÇEKLİ STRATEJİNİN ZORLUĞU
Gazete, uzmanların üzerinde durdukları çeşitli stratejileri ve bunların sakıncalarını da sıraladı. Buna göre, geniş çaplı kara kuvveti ve çok sayıda savaş uçağı kullanılmasını öngören stratejinin olumsuz yanı, 250 bin askerin bölgeye sevkinin en az 3 ay alması. Bu süre içinde durumu farkeden Arap ülkelerinin operasyona karşı çıkmalarının yanı sıra Saddam’ın bir karşı-saldırı başlatması olasılığı da güçlü.
‘IRAK’IN MUHALİF CEPHESİ YETERSİZ’
‘Küçük ölçekli’ strateji ise, uçak gemileri ve Irak’a komşu ülkelerde konuşlanmış Amerikan uçakları aracılığıyla yoğun hava saldırısı yapılmasını öngörüyor. Uçakların vuracakları hedefler -Afganistan’da olduğu gibi- özel kuvvetler ve yerel muhalif güçler tarafından belirlenecek. Bu stratejinin olumsuz yanı, Irak’ta, Afganistan’da olduğu gibi geniş ve örgütlü bir muhalif cephe bulunmaması.
ORTA ÖLÇEKLİ STRATEJİ
Hava kuvvetleri tarafından desteklenecek 50-75 bin kişilik bir kuvvetle operasyon yapmak. Bu gücün bölgeye sevki sadece birkaç hafta alıyor. Stratejinin ters yanı, küçük bir kuvvetin başarısızlığa uğrama şansının fazla olması. Ayrıca, bu kadar az kuvvetle Irak’taki etnik fraksiyonları bir arada tutmak imkansız. Dışardan destek almadan Irak’ın kimyasal ve biyolojik silah depoları da kontrol altına alınamıyor.” | |