|
10 Temmuz “Fazıl Say&Kudsi Erguner Jazz Quartette bir araya gelen, ne Türk müziği ile caz ne de ney ile pianodur. Bütün birikimleriyle Fazıl Say ve Kudsi Ergunerdir. Bu buluşma Türk veya Batı müzikleri çerçevesinde olamayacağından, ancak böylesine orijinal deneyimlere açık olan caz çatısı altında gerçekleşebilirdi diyor Erguner. |
![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() |
|||
![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Fazıl Say ve Kudsi Erguner 12 Temmuzda 7. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında ve Beymenin sponsorluğunda bir konser verdiler. Bir araya gelmesi imkansız iki enstrümanı caz formu içinde seslendirdiler. Dünyaca ünlü iki sanatçımızla bu proje üzerine yapılan bir söyleşiyi aktarıyoruz. FAZIL SAY İLE JAZZ QUARTET HAKKINDA Ney ve piyano nasıl buluştu? Say- Piyanoya en uzak enstrüman hangisidir diye sorulsa, hiç düşünmeden ney derdim. İşte bu yüzden grubuma neyi kattım. Çarpıcı bir kontrast istiyordum. Piyano, mevcut çalgılar içinde ses perdeleri en kesin olanıdır. Ney ise en makamsal, çeyrek sesleri sadece makamlar içinde kullanabilen, bunun dışında imkanları çok az olan bir çalgı. Bestenigar makamı fa diyez üzerindendir ve ney bunu örneğin fa üzerinden çalamaz. Bu kadar basit. Benim piyanoda bastığım do sesi ile neyin verdiği do o kadar farklı, o derece ayrı ki, sarkastik bir sonuç çıkıyor. Ama hoş olan taraf bu. Ney ve piyanonun egzotik beraberliğinin ve cazın cümbüşü içinde buluşmalarının nedeni bu. Müzikal karakter olarak neyin bu gruptaki görevi ne? Say- Ney melankolik bir karakterdedir. Doğunun müzik diline, hatta dinsel müziğe yatkındır. Ney ile 2 dakika o koyu segah makamından bir geçiş dinleyin, içiniz kararabilir. Bizim parçalarımızda ise ney sadece taksim yapmıyor, dört kişilik grubun homojen bir üyesi olarak her türlü anlatıma katılıyor. Hatta emin olun, ney sizi kahkahalarla güldürecek. Örneğin Manhattanda Bir Derviş parçasında, erdemli bir yükselişten sonra, neyden saksofon, trompet gibi sesler çıkmaya başlayıncaya kadar tam bir çılgınlık var... Dinleyici bu projede, daha önce hiç denenmemiş bir çok şeyle karşılaşacak. Sonuçta nihavent makamından saba makamına geçiş yapılınca caza biraz bile yaklaşılmış olunmuyor. Ben yapay üstüste koymalardan hoşlanmıyorum. Her parça için, çok kuvvetli bir kurgu ve dört değerli müzikçi lazım. Çünkü doğaçlama bölümlerinin tesadüflerle, z avallıca taksimlerle değil, heyecan verici yükseliş ve patlamalarla oluşması gerekiyor. 4 virtüöz müzisyen buldum diye sevinmiyorum. Çünkü, 4 akıl ve ruhun bir tek bedeni canlandırması, zevkle dinlenen bir çağdaş müziği yaratması çok başka bir olay. Buna sevinirim işte... Derwish in Manhattan, Bardiscosex, Tamburi Mustafa Çavuş gibi yeni bestelerinizde, seyirciyi neler bekliyor? Say- Bu kez gerçek anlamda caz çalacağız. Elbette Türk müziğinin makamlarından, usullerinden, ritm cümbüşlerinden yararlandım, ama asıl amacım, bütün bunları caz stilinde, çarpıcı ve daha önce hiç duyulmamış haliyle sunmak. Çok renkli bir programımız var. Örneğin Bardiscosex parçası bir tür programlı müzik. Yani konusu var. Önce bar müziği çalmaya başlar: Piyano barda oturan neyi tavlamaya çalışmaktadır. Rag, cool, boogie, blues, swing... Fayda etmez. Çünkü ney son derece alaturkadır. Absürd bir diyalog oluşur, ney de histerik sesler çıkarmaya başlar. En sonunda piyano neyi razı eder. Diskoya gidilir, orada çılgınca dans edilmektedir. DJ sürekli müziği değiştirmekte, bazen hiphop, bazen latino, bazen de rock çalmaktadır. Piyano ise rock ve latin ritmlerinin üstüne Leng Fahte (topal güvercin) usulünden girmektedir. Bu da neyin çok hoşuna gider. Sonrası ise malum, iniltire vesaire... Bütün bunlar sırasında, vurmalılarda yaklaşık 20 çalgı kullanıyoruz. Vibrafondan darbukaya, tumbadan maracasa her türlü ritm eşlik eder... Yani sahnede belki 4 kişiyiz, ama sahnenin tamamını dolduracak kadar çalgımız var. KUDSİ ERGUNER İLE JAZZ QUARTET HAKKINDA Ney ve piyano nasıl bir araya geldi? Erguner- Klasik batı müziğinin simgeleşmiş enstrümanı piyano ile klasik Türk müziğinin simgeleşmiş enstrümanı neyin beraber çalınması, her iki müzik türünün farklı yapıları nedeniyle neredeyse olanaksız. Neyin, her türlü kültürel şartlanmanın ötesinde enstrüman olarak mistik bir tınısı var. Özellikle ülkemizde 700 yıllık Mevlevi geleneğinin çizdiği dinsel sınırların dışına çıkmadan, müzik yaşamımızın önemli bir unsuru olarak kaldı. Neyin modal yapısı, ancak makamların kendine özgü aralıkları ve estetiğiyle çalındığında diğer flütlerden ayrılarak kendi özgün yapısını bulur. Piyano ise, ses aralıkları ile batı müziğinin tampare sistemininin en katı temsilcisi. Caz dışında başka müzik kültürlerine girmesi, kendini, daha doğrusu kendi ses aralıklarını empoze ederek ve onların kişiliklerini yok ederek mümkün. Bu iki zengin ve kişilikli müziğin sentezi, su ve zeytinyağının birbirine karışması kadar güç. Her şeye rağmen, bugüne kadar Bojan, Alain Kremsky, Emanuel Strosser ve Mirella Giardelli ile yaptığım çalışmalardan vardığım sonuç şu: sentez olanaksızdır ama birkliktelik mümkündür. Fazıl Say&Kudsi Erguner Jazz Quartetten bahseder misiniz? Erguner- Fazıl Say&Kudsi Erguner Jazz Quartette bir araya gelen, ne Türk müziği ile caz ne de ney ile pianodur. Bütün birikimleriyle Fazıl Say ve Kudsi Ergunerdir. Bu buluşma Türk veya Batı müzikleri çerçevesinde olamayacağından, ancak böylesine orijinal deneyimlere kapısı açık olan caz çatısı altında gerçekleşebilirdi. | ||||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |