| | | | Horst Köhler, “Türk hükümeti güçlü siyasi performans sergiledi. Mali politika yerinde kaldı. Merkez Bankası, sağgörülü bir para politikası izledi, bankacılık alanında ve kamu sektöründeki yapısal reformlar etkileyiciydi. Bu politikalar, enflasyon ve enflasyon beklentisinde keskin bir düşüş sağladı ve ekonomi düzelmeye başladı” dedi.
Köhler, açıklamasına şöyle devam etti:
“Son iki yıldaki önemli mali düzenlemeler, programın ana kazanımlarından biridir. Türk hükümetinin, mevcut güçlü mali duruşu 2003 yılında ve orta vadede de koruma kararlılığı, borç sürdürülebilirliğini garanti etmenin hayati parçasıdır. Kamu iktisadi teşebbüsleri yoluna sokacak fiyat artışı getiren son kararlar, bu kararlılığın güçlü bir sinyalidir. İlerlemek için doğrudan vergi, devlet ekonomik girişimlerindeki gerekenden fazla çalışanların etkili bir yönetimle azaltılması, vergi yönetimi ve satın alma prosedürlerinin geliştirilmesine yönelik reformlarla takviye sağlanmalıdır.
Merkez Bankası’nın enflasyonu ve enflasyon beklentilerini düşürmeye katkısı ileriye dönük büyük bir kazanımdır. Şimdi bu, enflasyon hedefine yönelik teknik hazırlıkların ilerletilmesiyle güçlendirilmelidir. Merkez Bankası, ödemeler dengesi durumu izin verdiği sürece, döviz rezervlerini aşamalı olarak artırma politikasına devam etmelidir. Hükümet ayrıca finans piyasalarında vergi çarpıtmalarını azaltmaya çalışmalıdır.” 
 Niyet Mektubu’nun tam metni
Köhler, “ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), özel bankaların denetleme ve yeniden sermayelendirilmesi işlemini beceriklilikle başardı ve son adımıyla Türkiye’nin finans sistemini güçlendirme ilkesine bağlılılığını gösterdi. Şirket borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin İstanbul yaklaşımının benimsenmesi ve iflasa yönelik yasal çerçevede planlanan ilerlemelerle birlikte bu durum, kredilerin büyümesinde kalıcı bir düzelmenin temelini oluşturacak.
Önümüzdeki zamanlarda yapısal reformlar ve özellikle özelleştirmeye daha fazla dikkat gösterilmesi gerekecek. Kamu iktisadi teşekküllerindeki verimsizlikler ve bunların bütçeye getirdiği yük ışığında hükümet, bu kuruluşların özelleştirilmesi çabalarını yoğunlaştırmalı. Meclise yeni doğrudan dış yatırım yasasının sunulması, iş ortamının geliştirilmesinde ve özelleştirme çabalarının desteklenmesinde önemli bir adım oldu” ifadelerini kullandı.
IMF Başkanı son olarak, “genelde hükümetin etkili uygulamaları, gözle görülür kazançlar sağladı. Ancak finans piyasalarındaki son gelişmelerde de görüleceği gibi zayıflıklar halen sürüyor. Dolayısıyla programın stratejisinin tam olarak uygulanması, sürdürülebilir ekonomik büyüme için şart. Bu çabaların tamamen başarıya ulaşabilmesi için, piyasaların, ekonomik, finansal ve siyasi istikrar konusunda ikna edilebilmesi kritik bir öncelik olmalı ki böylece Türkiye’nin reform çabalarının uzun dönemde güvenilirliği sağlanabilir” dedi.
| |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
IMF'den Ecevit'e destek mektubu