Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 15:25 TS 28 May., 2002
AA
Ecevit, Hükümet’in 3 yılını değerlendirdi

Başbakan Bülent Ecevit, düzenlediği basın toplantısının ilk bölümünde hükümetin 3 yılını değerlendirdi.
Başbakan Bülent Ecevit, 57. hükümet döneminde ülkenin yıllardır el atılmamış pek çok sorununa neşter vurulduğunu belirterek, “Çeşitli alanlarda süregelen sorunları yıllardır yapıldığı gibi topluma geçici bir süre için hoş gelebilecek bazı önlemlerle geçiştirebilir geleceğe erteleyebilirdik. Ama ulusal yararları her zaman ön planda tutmak anlayışının bir gereği olarak kısa dönemde bazı sıkıntılara da neden olsa sorunlara köklü çözümler getirmeyi, yapısal reformları gerçekleştirmeyi görev bildik” dedi.
        Başbakan Ecevit, Başbakanlık Resmi Konutu’nda düzenlediği basın toplantısında, DSP, MHP ve ANAP’ın oluşturdukları koalisyon hükümetinin üçüncü yılını doldurduğunu söyledi. Bu süreç içindeki çalışmalar hakkında genel bir değerlendirme yapacağını ve kısaca özetleyeceğini belirten Ecevit, hükümetin işbaşına geldiği dönemde kamuoyuna açıkladığı ve Meclis’ten güvenoyu aldığı hükümet programıyla üç yılık çalışmalar karşılaştırıldığında, 57. Hükümet’le programda öngörülenlerin gerçekleştirilmesi konusunda büyük bir içtenlikle çaba gösterildiğinin görüleceğini söyledi.
        Ecevit, Hükümet programında koalisyonu oluşturan üç siyasi partinin ülke sorunlarına çözüm üretmek, görev ve sorumluluğu birlikte üslenirken bir uzlaşı ve atılım hükümeti olarak çalışmaya söz verildiğini kaydederek, “Bu sözü yerine getirmişlerdir’ dedi.
       
“EL ATILMAMIŞ SORUNLARA NEŞTER VURDUK”
        Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü:
        “Hükümetimiz döneminde ülkemizin yıllardır el atılmamış pek çok sorununa neşter vurulmuştur. Çeşitli alanlarda süregelen sorunların yıllardır yapıldığı gibi topluma geçici bir süre için hoş gelebilecek bazı önlemlerle geçiştirebilir geleceğe erteleyebilirdik. Ama ulusal yararları her zaman ön planda tutmak anlayışının bir gereği olarak kısa dönemde bazı sıkıntılara da neden olsa, sorunlara köklü çözümler getirmeyi, yapısal reformları gerçekleştirmeyi görev bildik. İnanıyoruz ki hükümetimiz döneminde atılan adımlar, sağlıklı işleyen bir demokrasi, sağlıklı işleyen bir ekonomi için, sosyal bir ekonomik kalkınma için ülkemizde hakça bir düzen kurulabilmesi, istikrar içinde huzur ve refahın sağlanabilmesi için zorunluydu. Biz de tüm güçlüklere karşın bu adımları atmaktan çekinmedik.
        Bu dönemde ülkemizde çağdaş normlara uygun olarak insan haklarının korunması ve geliştirlmesi bakımından gerekli olan hukuki ve idari yapı büyük ölçüde gerçekleştirildi.”
        Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde hazırlanan ulusal programdaki hedefler doğrultusunda ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi normlarına uygun olarak Anayasa’nın başlangıç metni dahil 34 maddesinin değiştirildiğini hatırlatan
       
YARGI ALANINDA YAPILANLAR
        Ecevit, şunları kaydetti:
        “Buna koşut olarak Türk Ceza Yasası’nın 159. maddesi ve 312. maddelerinde, Terörle Mücadele Yasası’nın 7 ve 8. maddelerinde, Devlet Güvenlik Mahkemeleri Yasası’nda, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası’nda değişiklikler yapıldı. Anlatım özgürlüğü bakımından önemli açılımlar sağlandı. Gözaltı süresi 7 günden 4 güne indirildi. Siyasi partilerin kapatılması zorlaştırıldı. İşkence ve kötü muamele suçunu işleyen kamu görevlilerinin ağır cezalara çarptırılmasın öngören bir yasa çıkarıldı. Memurlar ve öteki kamu görevlilerinin yargılanması kolaylaştırıldı.
        DGM’lerin sivilleştirilmesi için Anayasa ve yasa değişiklikleri yapıldı. Çıkar amaçlı suç örgütleri kuranlara ve bunları yönetenlere, örgüt adına etkinlikte bulunanlara ağır cezalar verilmesi öngörüldü. Memurların ve öteki kamu görevlilerinin disiplin cezaları affedildi. İnfaz Hakimliği Yasası çıkarılarak hükümlü ve tutukluların haklarında yapılan işlemlere yönelik yapılan şikayetleri incelemek ve karara bağlamak üzere infaz hakimlikleri kuruldu.
       , Medeni kanunumuz tümüyle yenilenerek günümüzün sosyal ve ekonomik gereksinimlerine yanıt verecek temel yasa oluşturuldu. Cezaevleri terör örgütlerinin karargahı olmaktan çıkarıldı. Hükümetimiz üç yıllık çalışma döneminde Anayasal düzeni yıkarak yerine din esaslı devlet kurma hevesinde olan ve pekçok hunhar cinayet işlediği anlaşılan örgütler ortaya çıkarıldı. Pek çok faili meçhul siyasal cinayet uzun yıllar sonra bu dönemde aydınlatıldı.
        Yıllarca halkımıza ağır acılar çektiren bölücü örgütün kökü kurutuldu. Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidildi. Hükümetimiz döneminde bir yandan emniyet teşkilatı modern teknolojik olanaklara en kapsamlı şekilde kullanılmasını sağlayacak, öte yandan güvenlik güçlerimize eğitim olanaklarından en geniş biçimde yararlandıracak çalışmalar yapıldı.”
       
EKONOMİK KONULAR
        57. Hükümet işbaşına geldiğinde ekonomide ağır sorunların yaşandığını kaydeden Ecevit, şöyle devam etti:
        “1970’lerin sonunda itibaren süre gelen yüksek enflasyon yanında, 1990’lardan itibaren ülkemizin içinde girdiği borç-faiz sarmalı, ülkemizin yapısında ağır tahribat yaratmıştı. Uzun yıllardan beri yapısal reformlarla ilgili adımlar atılmamıştı. Uzak doğu krizinden sonra gelen Rusya krizi ve ardından da 1999 yılında yaşadığımız iki büyük deprem, demokrasiyi de olumsuz yönde etkiledi.
        Bu nedenle hükümetimiz 2000 yılının başından itibaren yeni bir ekonomik program uygulamaya koydu, ancak geçmiş yılların ağır birikimi olan çarpık yapı, Kasım 2000 ve Şubat 2001 aylarında krizlere yol açtı.
        Buna karşın hükümetimiz ekonomik programı yenileyerek kararlılığını sürdürdü. 2001 yılında dışsatımda, turizmde iyileşmeler sağlandı. Maliye politikası bakımından hedefler aşıldı. Enflasyonun düşürülmesi yönünde de önemli gelişmeler sağlanmaya başladı.
        Ekonomide büyüme yolunda olumlu işaretler alınmaktadır. Kapasite kullanım oranındaki, turizmdeki, dış satımdaki ve KDV tahsilatındaki artışlar bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca sanayi üretim endeksinde görülen sıçrama sevindiricidir ve umut vericidir.”
       
HAKÇA DÜZENE GEÇİŞ...
        Bir yandan hakça düzene geçiş yolunda somut adımlar atıldığını, Türkiye’nin ekonomide yıllar önce yapması gereken büyük dönüşümü, yapısal reformlarla önemli ölçüde gerçekleştirdiğini anlatan Başbakan, ‘Sağlıklı, güçlü, küresel ekonominin koşullarına uygun bir ekonomik yapı oluşturulabilmiş ve yılların bıraktığı tahribatın ve çarpıklıkların düzeltilebilmesi için gerekli adımlar atılmıştır’ diye konuştu. Ecevit, şöyle devam etti: “Yapısal reformların başında Bankacılık Reformu gelmektedir. 57. Hükümet döneminde TBMM’de kabul edilen ilk yasalardan biri, yıllardır çıkarılamayan Bankacılık Yasası’dır. O arada BDDK kuruldu ve böylece sektör bağımsız bir üst otoriteye bağlandı.
       Kamu bankaları KİT statüsünden çıkarılarak Anonim şirket statüsüne kavuşturuldu. Kamu bankalarının görev zararları tümüyle tasfiye edildi ve görev zararına yol açan tüm düzenlemeler iptal edildi. Bankalar ekonomiye yük değil, ekonominin lokomotifi olabilecek bir yapıya kavuşturuldu.
       Öte yandan özel bankaların güçlendirilmesi için de çeşitli önlemler alınmaktadır. Bu arada Merkez Bankası yasası değiştirilerek bankanın bağımsızlığı güçlendirildi. Para politikasının belirlenmesinde ve uygulanmasında tek yetkili ve sorumlu olduğu görüldü.
        Sosyal Güvenlik Reformu yapılarak bu alandaki kuruluşların finansman dengelerinin sağlanmasına yönelik önlemler alındı. Ülkemizde ilk kez işsizlik sigortası sistemi kuruldu ve uygulanmaya başlandı. Bireysel emeklilik sistemi de yürürlüğe konuldu.
       Kamu maliyesinde disiplinin ve saydamlığın sağlanabilmesi için toplam 69 fon kaldırıldı. İletişim sektörünün devlet imtiyazı olmaktan çıkarılmasına olanak sağlayan yasa değişikliği yapıldı. Türk Telekom A.Ş.’nin özel bir şirket olarak hizmet vermeye başlaması ve özelleştirmeye hazırlanması öngörüldü ve adımlar atıldı.
        Elektrik ve doğalgaz piyasalarına ilişkin yasalar çıkarılarak enerji piyasasının rekabete açılması, güçlü, istikrarlı ve saydam bir siyasal politika oluşturulması amaçlandı. Kamu kesiminde mali disiplin sağlandı. Önceliği ve yapılabilirliği olmayan yatırımlar programdan çıkarıldı. Kamu ihale yasası çıkarıldı. Kamu taşınmazlarının satışını kolaylaştırıcı tedbirler alındı. Vergi alanında yeni önlemler alındı. Vergi kimlik numarası uygulaması yaygınlaştırıldı. Vergi borçlarının uygun koşullarda taksitlerle ödenmesine olanak sağlandı. Topluma herhangi bir yük getirmeyecek bir Tüketim Vergisi Yasası TBMM’ye sunuldu. Kamu taşınmaz mallarının bilgisayar aracılığıyla denetimini sağlayacak Milli Emlak Otomasyon Projesi ülke çapında gerçekleştirildi.”
       
ÖZELLEŞTİRME
        Türkiye’nin komşularıyla ticaret ilişkilerine önem verildiğini ve bu alanda önemli gelişmeler sağlandığını ifade eden Ecevit, “Dış alımda haksız rekabetin önlenmesine yönelik yasa çıkarıldı’ dedi. Ecevit, şunları kaydetti:
        “Bu dönemde TÜPRAŞ hisselerinin bir bölümünün halka arzı, POAŞ kamu hisselerinin blok satışı ve halka arzı, Petkim-Yarımca kompleksinin TÜPRAŞ’a devri, İSDEMİR’in ERDEMİR’e devri, cep telefonu lisans satışı gibi başarılı özelleştirme uygulamaları yine bu hükümet döneminde gerçekleştirildi. Hükümetimiz döneminde en önemli reformlardan biri, gümrük alanında gerçekleştirildi. Organize Sanayi Bölgeleri Yasası, bölgelerin genişlemesine olanak sağlayacak biçimde değiştirildi.
        Endüstri Bölgeleri Yasası çıkarıldı ve endüstri bölgelerindeki yatırım başvurularının üç ay içinde sonuçlandırılması öngörüldü. Böylece iç ve dış yatırımlara büyük ivme kazandırma kapısı açılmış oldu. Teknoloji bölgeleri geliştirme Yasası’yla teknoloji yoğun üretimin artırılmasına olanak sağlandı. Bu dönemde 13 bin işyerinin bulunduğu 59 küçük sanayi sitesinin yapımı tamamlandı. 34 yeni küçük sanayi sitesinin yapımı başlatıldı. 26 organize sanayi bölgesi de yatırımcılara açıldı.
        Hükümetimiz döneminde esnaf ve sanatkarlarla ilgili çalışmalarımızda eşgüdümü sağlamak üzere ilk kez sanayi ve ticaret Bakanlığı bünyesinde Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü kuruldu. Esnaf ve sanatkarlarımızın kredi borçları ile vergi ve Bağ-kur prim borçları uygun koşullarda taksitlendirildi. Denizciliğin gelişmesi için önemli adımlar atıldı.
        Konut Müsteşarlığı kuruldu. Sağlık ve güvenli yapılaşmanın sağlanması ve ülkemizdeki konut açığının kapatılması konusunda çalışmalar hızlandırıldı. Tarım alanında kapsamlı bir reform uygulanmasına başlandı. Bu bağlamda Tarımda Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulu oluşturuldu.
        Çiftçi Kayıt Sistemi Projesi uygulanmaya başladı. 2.3 milyon çiftçinin kayıt işlemleri tamamlandı. Tarımsal destekleme politikaları değiştirilerek doğrudan gelir desteği sistemine geçildi. Bu yöntemle çiftçilerimize 1.2 trilyon lira ödeme yapıldı. Alternatif Ürün Projesi’nin uygulanması, Dünya Bankası’nın desteğinde başladı. Proje özellikle fındık ve tütün alanlarında uygulanacaktır. Tarımsal ürünler içinde üretim açığı bulunan pamuk, ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola ve zeytinyağı gibi ürünleri özendirmek ve sanayiciye ucuz girdi kazandırmak amacıyla bu ürünlerde prim sistemi uygulaması yürürlüktedir. Ülkemizde hayvancılığın canlandırılması konusunda önemli adımlar atıldı. Orman Yasası’nda yapılan değişikle orman köylülerine ucuz fiyatla ürün satın alma olanağı getirildi. Orman suçlarında son on yıllık ortalamaya göre yüzde 30 düşüş sağlandı. Köy hizmetleri bakımından önemli başarılar elde edildi. Köy yolları yapımı büyük ivme kazandı.”
       
KÖYKENT
        Ecevit, Köykent Projesi’nin, Ordu’nun Mesudiye ilçesine bağlı Çavdarlı yöresindeki köylerde başladığını ve başarıyla 200 gün gibi kısa bir sürede uygulandığını belirtti. Ecevit, Köykentlerin yaygınlaştırılması için Dünya Bankası’nın finansman sağladığını hatırlattı. Ecevit, “Öte yandan terör nedeniyle yaşadıkları yerleri terketmek zorunda kalmış olan yurttaşlarımızdan isteyenlerin köylerine dönüşleri sağlanmaktadır. Ayrıca merkez köyler oluşturulması çalışmaları sürdürülmektedir. Şırnak’ın Başağaç Köyü’nde 106 konutluk örnek merkez köy projesi tamamlanmıştır’ diye konuştu.
       
DAİMİ İŞÇİLERİN DURUMU
        Başbakan Bülent Ecevit, “Daimi işçi kadrosunda olup fazla bulunanlar, gereksinim duyulan öteki kamu kurum ve kuruluşlarına nakledileceklerdir. Emeklilik hakkını elde etmiş olup, 50 yaşın üzerinde bulunan işçilerin durumu, işçi sendikasıyla birlikte değerlendirilecek, gereksinme duyulanların çalışmasına, üretkenliğini yitirmiş olanların emekli edilmelerine karar verilecektir” dedi.
       
EĞİTİM
        Başbakan Ecevit, basın toplantısında, eğitimde hem nicelik hem nitelik bakımından atılımların sürdürüldüğünü belirtti. 1997’de çıkarılan 8 Yıllık Zorunlu İlköğretim Yasası’nın 57. Hükümet döneminde etkili bir biçimde uygulandığını vurgulayan Ecevit, son 3 yılda ilköğretimde 70 bin aşkın yeni derslik yapıldığını belirtti.
        Kırsal kesimde yaşayan ilk ve ortaöğretim çağındaki çocuklara nitelikli eğitim verilebilmesi için yatılılık ve bursluluk hizmetinin yaygınlaştırılmakta olduğunu ifade eden Ecevit, şöyle devam etti:
       “Her yıl 600 binden fazla öğrenci, günü birlik taşınarak daha nitelikli eğitim ve öğretim almaları sağlanmıştır. Bugün ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında 117 bin bilgisayar eğitim ve öğretim amaçlı kullanılmaktadır. Uzaktan eğitim hizmetleri, açık ilköğretim okulu, açık öğretim lisesi, mesleki ve teknik açık öğretim okulu aracılığı ile verilmekte ve bu hizmetlerden 600 bin öğrenci yararlanmaktadır. 8 yıllık kesintisiz ilköğretim çalışmalarında sağlanan başarı ve oluşturulan sağlam temel, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ve ortaöğretim sisteminin mesleki ve teknik eğitim ağırlıklı olarak yeniden yapılandırılmasına temel oluşturacaktır. Milli Eğitim Bakanlığımız, bu yönde çalışmalarını sürdürmektedir.
        Nitekim çıkarılan yasa ile mesleki teknik orta öğretimi bitiren öğrencilere meslek yüksek okullarına sınavsız devam edebilme, meslek yüksekokullarından mezun olan öğrencilere de kendi alanlarındaki lisans programlarına dikey geçiş yapabilme olanağı getirilmiştir. Bu yıl meslek yüksekokulu ön lisans programlarına 130 bin kadar öğrencinin sınavsız olarak yerleştirilebileceği tahmin edilmektedir. Gençlerimizi spora özendirebilmek ve başarılı sporcularımızı ödüllendirebilmek için gerekli düzenlemeler yapıldı. Gençlerin ilgi ve yeteneklerini geliştirebilmek amacıyla kurulan gençlik merkezlerinin sayısı 111’e ulaştırıldı.”
       
SAĞLIK VE ÇALIŞMA HAYATI
        Başbakan Ecevit, sağlık hizmetlerinde genel olarak iyileşme görüldüğünü, devlet hastanelerinde mesai dışında da hizmet verilmesi uygulamasının başarılı olduğunu bildirdi.
        Yeni sağlık ocakları ve sağlık evleriyle hizmetin yaygınlaştırılmasına önem verildiğini anlatan Ecevit, hizmetin dengeli dağılımı için bölge tabanlı hizmet uygulamasına geçildiğini, sağlık personeli bulunmayan kırsal bölgelerde mobil sağlık hizmeti ekipleri oluşturularak, bu bölgelere düzenli hizmet verilmesinin sağlandığını kaydetti.
        Ecevit, 57. Hükümet döneminde çalışma yaşamıyla ilgili önemli düzenlemeler de gerçekleştirildiğini, Sosyal Güvenlik Reformu ve İşsizlik Sigortası sisteminin kurulması yanında, yıllardır tartışıldığı halde çıkarılamayan Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nın yürürlüğe konulduğunu belirtti.
        İstihdamın özendirilmesi amacıyla yatırımcılara çeşitli kolaylıklar sağlayan yasanın çıkarıldığını, sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar bakımından da önemli gelişmeler sağlandığını vurgulayan Başbakan Ecevit, toplum merkezleri, kadın konuk evlerinin sayısının artırıldığını ve ilk kez aile danışma merkezlerinin açılmaya başlandığını ifade etti.
        Rehabilitasyon merkezlerinin özel sektör eliyle yaygınlaştırılmasının sağlandığını dile getiren Ecevit, oluşturulan merkezlerle sokak çocuklarına ulaşılmaya çalışıldığını, gençlik ve huzur evleri ile yaşlı dayanışma merkezlerinin yaygınlaştırıldığını söyledi. Turizm alanında çok yönlü atılımların başarıyla yaygınlaştığını, çevre alanında da öncelikle gerçekleştirilmesine gereksinim duyulan 125 proje belirlendiğini bildiren Ecevit, bunların fizibilite çalışmalarının hızlandırıldığını belirtti.
       
KAMU PERSONEL REJİMİ
        Başbakan Ecevit, kamu personel sisteminde yapılan yeni düzenlemeleri anlatırken, şunları kaydetti: “Hükümetimiz döneminde, çeşitli bakımlardan kamu personel sisteminin iyileştirilmesiyle ilgili önemli gelişmeler sağlandı. Öncelikle memurların ve kamu işçilerinin alımında merkezi sınava ve merkezi yerleştirme uygulaması getirilerek kayırmacılık tümüyle önlendi. Memurlar ve öteki kamu görevlileri arasında adaletsizliklerin ortadan kaldırılması amacıyla çıkarılan Yetki Yasası ile Bakanlar Kurulu’nun 5 yıl süreyle düzenleme yapma yetkisi tanındı. Bu bağlamda ilk olarak orta düzeydeki yöneticilerin maaşlarını yükselten bir düzenleme uygulamaya konuldu. Ayrıca kadrosuzluk nedeniyle belli derecelerden sonra yükselemeyen memurlara ve emeklilerine kademeli olarak yükselme olanağı tanındı. Bağımsız nitelikte bazı kamu kurum kuruluşlarındaki yüksek maaşlar dondurularak bunlara Bakanlar Kurulu’nca belirlenen artış oranlarının uygulanması öngörüldü. Böylece bu kuruluşlarla öteki kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar arasındaki uçurumun kademeli olarak kapatılması amaçlandı. Devlet personel sisteminde adaletin sağlanmasına yönelik önlemler bundan sonra da aşamalı olarak sürdürülecektir.
        Öte yandan, bütçe yasalarına konulan hükümlerle ilk kez enflasyon öngörülerindeki sapmaları doğrudan doğruya maaş artışlarına dönüştürecek yeni bir sistem geliştirildi. Bu sistem, 2000 yılından itibaren uygulanmaktadır. Ayrıca kamu kesiminde çalışan 47 bin geçici işçi kadroya geçirildi. Türk-iş ile son olarak imzalanan protokol ile halen kamu kurum ve kuruluşlarında kesintisiz yılda 12 ay çalışmakta olan geçici işçilerden belirli koşulları sağlayanlar da almakta oldukları ücret ve öteki hakları değişmemek üzere daimi işçi kadrolarına alınacaklardır. Böylece uzun yıllardan beri süregelen geçici işçilik sorunu tümüyle çözüme kavuşturulmuş olmaktadır. Böylece kamu kesiminde istihdam bakımından verimliliği, kaliteyi esas alan, israfı önlemeyi amaçlayan çeşitli önlemler uygulamaya konulmuş olmaktadır.
       
DEPREM
       Hükümetimiz ve ulusumuz bu dönemde en önemli sınavlardan birini 1999 yılında yaşadığımız depremlerden sonra başarıyla verdi. Depremlerin yaygınlığına ve büyüklüğüne karşın gösterdiğimiz dayanışma sonucu depremin yarattığı ağır tahribat büyük ölçüde giderildi. 44 binden fazla prefabrike konut rekor sürede tamamlanarak depremzedelere teslim edildi. Ardından 43 binden fazla kalıcı konut yaptırılarak bölgede yıkılan kentlerimiz büyük ölçüde yenilendi. depremzedelerin vergi ve sosyal güvenlik prim borçları ve kredi borçları ertelendi ve daha sonra vergi borçları tümüyle silindi.
        Ziraat ve Halk bankaları tarafından uygun koşullarda yeni kredi açıldı. Olası depremlere karşı hazırlıklı olunması bakımından çarpık yapılaşmanın önlenmesi, acil durumun yönetiminin planlanması, arama kurtarma ve yardım çalışmalarının etkinleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda büyük atılımlar gerçekleştirildi.
        Başbakanlık’ta Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kuruldu. Sivil savunma örgütümüz güçlendirildi, geliştirildi ve yaygınlaştırıldı. Arama ve kurtarma çalışmalarına gönüllü kuruluşların, yerel yönetimlerin ve yurttaşların katılımı ve desteği sağlandı. Türk Silahlı Kuvvetleri de bu alanda çok iyi bir yapılanmayı gerçekleştirdi.
       Ülkemizde ilk kez zorunlu deprem sigortası uygulanmaya başlandı.”
       
AB ÜYELİĞİ
       Başbakan Ecevit, Başbakanlık Resmi Konutu’nda düzenlediği basın toplantısında, Aralık 1999’da Helsinki’de yapılan Avrupa Birliği (AB) toplantısında Türkiye’nin tam üyeliğe adaylığının tescil edilmesi ile birlikte AB ile ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını söyledi. AB Komisyonu tarafından Katılım Ortaklığı Belgesi’nin hazırlanmasının ardından Ulusal Program’ın ele alındığını ve 19 Mart 2001 tarihinde Bakanlar Kurulu’nca onaylandığını kaydeden Ecevit, ABD ile stratejik ortaklık düzeyine ulaştırılan ilişkilerin, giderek daha da derinleştirildiğini kaydetti. Ecevit, “ABD ile ticari ilişkilerimizin de siyasi ve askeri ilişkilerimizde olduğu gibi stratejik ortaklık düzeyine çıkarılması konusunda çalışmalar sürdürülmektedir” diye konuştu.
        Bu dönemde özellikle Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerinde de önemli gelişmelerin sağlandığını işaret eden Ecevit, “Sayın Denktaş ile Sayın Klerides arasında Sayın Denktaş’ın girişimiyle başlatılan görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını diliyoruz. Ancak, Ada’da kalıcı çözümün Türk tarafının egemenlik haklarının tanınmasından geçtiği gerçeğinin kabul edilmesi zorunludur” dedi.
       
DIŞ İLİŞKİLER
        Türkiye’nin Balkanlar’daki etkinliğinin de gitgide arttığına değinen Ecevit, Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkilerin de ileri düzeyde gerçekleştirildiğini bildirdi. Ecevit, bu ülkelerle ilişkilerin önemli bir boyutu haline gelen enerji konusunda petrol ve doğalgaz boru hatları projeleri ile önemli gelişmeler sağlandığını ifade etti. Ecevit, şöyle konuştu:
        “Orta Asya Cumhuriyetleri ile ilişkilerimizde her anlamda yakın işbirliği sağlanmıştır. Bu ülkelerle siyasal ilişkilerin yanında, ekonomik, ticari, sosyal, kültürel ve eğitim alanlarındaki ilişkilerimize de özel bir önemle ağırlık verilmektedir.
        Afganistan halkına Türkiye’nin her zaman büyük katkıları olmuştur. Yeni dönemde Türkiye’nin özellikle sağlık ve eğitim alanına, ulusal bir ordu kurulmasına katkıları daha da artacaktır. Bu düşünceyle Türkiye, esasen katılımda bulunduğu Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’nün komutasını devralacaktır. Ortadoğu’da barışın sağlanması yönünde 2000 yılının ortalarında artan umutlar kısa sürede yerini maalesef karamsarlığa bırakmıştır. Türkiye, iki tarafla da arasında varolan güvene dayalı iyi ilişkileri sayesinde tıkanıklığın aşılması için her türlü çabayı göstermektedir.”
       
“HÜKÜMET KARARLILIKLA İŞBAŞINDA”
        Türkiye’nin her alanda değişim projelerini en yoğun olarak uygulamaya koyduğu bir dönemi yaşadığını anlatan Başbakan Bülent Ecevit, “Hükümetimizin kuruluşundan bu yana önemli bir bölümü köklü değişim hamleleri niteliğinde olan 300’den fazla yasanın çıkarılmış olması da hem bu durumun göstergesi, hem de hükümetin uyumlu ve başarılı çalıştığının kanıtıdır” dedi. Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün geleceğe çok güvenle ve umutla bakıyoruz. 57. Hükümet, kararlılık, uyum ve başarı azmiyle işbaşındadır. Bu hükümet, normal seçim süresine kadar da işbaşında kalacaktır ve halkımıza verdiği sözleri tümüyle yerine getirmek için elinden gelen her çabayı gösterecektir.
        57. Hükümet’in izlediği tutarlı ve kararlı politikalar, uluslararası finans kuruluşlarına, özellikle de Uluslararası Para Fonu’na ve Dünya Bankası’na güven vermektedir. Bu güven duygusuna Türk girişimcilerinin de gereğince katkılarda bulunacağına inanıyorum.”

 

       
    MSNBC News Ecevit: Hükümette istikrar sürmeli
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları