| | | Bireyin savunduğu bir düşüncenin propagandasını yapması, mevcut anayasal sistemi, yasaları ve yönetimleri eleştirmesinin hiç kuşkusuz düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi ve suç sayılmaması gereken eylemler olduğu vurgulanan kararda, şöyle denildi: Yürürlükteki yasalarımız bu tür davranışları da suç saymamaktadır. Ancak toplumda bireyler arasındaki kültür zenginliğinin ifadesi sayılabilecek düşünce, inanç farklılıklarını karşıtlıklara daha da ileri giderek düşmanlıklara dönüştürmeye yönelik söz ve eylemler suç sayılmıştır. Bir çok demokratik ülkede benzer eylemlerin suç sayıldığı bilinmektedir. Sanık Hasan Celal Güzelin Cumhuriyetin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu sayılan laiklik ilkesinin korunmasına yönelik uygulamaları bahane ederek toplumsal barışı tehlikeye sokabilecek biçimde halkı inançlarına saldırı varmış gibi yapay bir tablo çizerek kin ve düşmanlığı tahrik etmiş, eylemi böylece TCKnın 312/2 madde ve fıkrasında tanımı yapılan suç tipini oluşturmuştur. Mahkemenin suç vasfını tayininde ve uygulamasında bu nedenle bir isabetsizlik görülmemiştir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, bu gerekçelerle Güzel hakkındaki mahkumiyet kararını oybirliği ile onadı. Güzelin bu onama kararından sonra olağanüstü kanun yolu olarak bilinen karar düzeltme isteminde bulunma hakkı var. Ancak bu istemin öncelikle mahkumiyet kararının onanmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yerinde görülmesi gerekiyor. Başsavcılık, bu istemi reddederse Güzel iç hukuk yollarını tamamlayacak. Hasan Celal Güzel, bir yıllık hapis cezasının İnfaz Yasası gereğince 4 ay 26 gün olarak cezaevinde yatacak. Güzel, 13 Haziran 1998 tarihinde Kayseri Fuar alanında düzenlenen İnsan Hakları Mitinginde yaptığı konuşmada, 28 Şubat sürecinden sonraki gelişmeleri eleştirmişti. Sincanda tankların geçişini halkın vergileriyle halka karşı yapılmış zulüm olarak değerlendiren Güzel, konuşmasında özetle şu görüşleri savunmuştu: Türkiyede yeni bir mücadele, istiklal mücadelesi başlıyor. İnançlara baskı yapılmaktadır. En fazla bir sene sonra göreceksiniz imam hatip okullarını tekrar açacağız. O bacılarımızı tekrar okullara alacağız ve zulüm yapan rektörler ve YÖK başkanlarının da siyah cübbelerini soyarak o üniversitelerin ortasına koyacağız. Güzel, daha önce de yine Ankara 1 Nolu DGMce, 3 Eylül 1997 günü Kayseri Şehir Tiyatrosunda düzenlenen, Türkiye Demokrasinin Neresinde? konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Din farklılığı gözeterek halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği gerekçesiyle, 1 yıl hapis, 860 bin lira ağır para cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin bu kararı onamasının ardından, Güzel 4 ay 26 gün cezaevinde yatmıştı.
ELİAÇIK HAKKINDAKİ KARAR
8. Ceza Dairesi, aynı davada yargılanan ve bir yıl hapis cezasına çarptırılan gazeteci Raif İhsan Eliaçık hakkındaki hükmü ise bozdu. Gerekçeli kararın Eliaçıka ilişkin bölümünde, sanığın konuşması bir bütün olarak ele alındığında eyleminin, kanunun cürüm saydığı fiili açıkca övme ve halkı kanuna itaatsizliğe tahrik suçunu oluşturduğuna dikkat çekildi. Kararda, sanık hakkında TCKnın 312. maddesinin 2. fıkrası yerine birinci fıkrasına göre hüküm kurulması gerektiği, suç vasfının tayininde yanılgıya düşüldüğü belirtildi. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin Eliaçık hakkında işaret ettiği TCKnın 312. maddesinin birinci fıkrası ise 6 aydan iki yıla kadar hapis cezasını öngörüyor. Eliaçık, Ankara 1 Nolu DGMde yeniden yargılanacak. Mahkeme, ilk kararında direnirse dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gelecek.
| |