| | | | Özen; toplantı açılışındaki konuşmasında, ülke ekonomisinin, tüm ülkelerde olduğu gibi çok zorlu bir dönemden geçtiğini, herkesin bir yandan yaralarını sararken, diğer taraftan bu tür krizleri tekrar yaşamamak için gereken önlemleri aldığına dikkat çekti. Özen, şöyle konuştu:
“Şirketlerin doğru stratejileri bulmaları ve dünya ölçeğinde rekabet edecek verimlilik seviyelerine ulaşmaları için, Garanti Bankası’nın uzman ve profesyonel kadrolarını, bölgenin hizmetine sunuyoruz. İnanıyoruz ki, verimlilik ve profesyonelleşme, geleceğe yönelik planlarımızın en temel unsurudur.
Son yılarda yaşanan krizlerle birlikte tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sekörde de değişimler yaşandı. Banka sayısı son iki yılda 79’dan 58’e geriledi, şube sayısı ise yüzde 19 azalışla, 7 bin 837’den 6 bin 376’ya geriledi. Aktif, kredi ve mevduatta kamu bankalarının payı azalırken, özel bankaların payı arttı. Kaynak artırımıyla sektörün sermaye yapısının güçlendirilmesi çalışmalarına başlandı. Kredilerde özel sektör kendi içinde rekabet etti. Özel sektör bankalarının kredilerdeki payı 2001 yılı sonunda yüzde 69’a ulaşırken, kamu bankalarının payı yüzde 19’a geriledi. Aynı şekilde fon bankalarının payı da yüzde 7’den yüzde 1’e düştü.”
Bankacılık sektörünün geleceğinde, sektör aktifleri ve ortalama banka aktiflerinin büyüyeceğini, banka sayısının daha da azalacağını ifade eden Özen, “Kamu bankalarının piyasa payı düşmeye devam edecek, 4-5 büyük banka sektörün yüzde 75’ini oluşturacak” diye konuştu.
EĞİLMEZ: 2003 HAZİRAN’A DEK HERŞEY DÜZELECEK
Garanti Bankası Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Mahfi Eğilmez ise ekonomik gelişmelerin şu anda olumlu yönde gittiğini, 2003 Haziran ayına kadar herşeyin yolunda gideceğini söyledi.
2002 yılında Türkiye’de milli gelirin 165-170 milyar dolar olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini, krizle birlikte kaybolan 50 milyar doların da yeniden kazanılacağını vurgulayan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de siyasi istikrarda bir değişiklik olmaması ve devam eden koşulların sürmesi halinde, ciddi toparlanmalar yaşanır. Enflasyon düşecek, hedeflere adım adım yaklaşılacak. Bu arada cari gider fazlalığıın 3 milyar doları geçmemesi lazım. Dış ticarette, enflasyonda, işsizlik ile mücadelede Türkiye kazanmalı. Türkiye’de enflasyon ve ekonomik politikaları değerlendirmede zorluklar yaşanıyor. Hiçbir şey net olarak görülemiyor. Her şey çok çabuk değişiyor, çok sapmalar olabiliyor. Avrupa’da olsanız rakamları turturmanız daha kolay. Bu yıl ve önümüzdeki yıl dış borç ödemede hiçbir sorun gözükmüyor. Ancak 2003 yılından sonra büyük mikarda dış borç ödemeleri başlıyor. Aslında 11 Eylül saldırısı bize mucize gibi geldi, Türkiye’nin imdadına yetişti. Türkiye’de dinamikler birbirleri ile çatıştı, anlamsız çekişmeler yaşandı, ülke bundan zarar gördü. Tükiye büyük bir ülke ve bu krizleri aşacak güçtedir.”
KANTARELLİ: TÜRK MALININ İMAJI YENİLENDİ
Mavi Jeans Genel Müdürü Nurettin Kantarelli de şirketin Yenibosna’dan başlayarak “Yeni York”a uzanan başarı hikayesini ve uluslararası bir marka yaratmanın sırlarını anlattı.
Türk malı bir jean markası üreterek dünya markası olduklarını, bu markayı yaratırken çeşitli aşamalardan geçtiklerini bildiren Kantarelli, yaşadıkları süreci şöyle dile getirdi:
“(Türk malı kötüdür) imajını yıktık. Bir Türk firmasıyız, ancak bir dünya markasıyız. Kaliteden ödün vermedik, müşterinin yapısına göre ürün ürettik. Hiçbir şeyden taviz vermedik. Bir ürün 10 dakikada dikilebilir, ancak bu süreyi 23 dakikaya çıkardık.” Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer ise krizden yaratılan fırsatla, Avrupa ve Amerika’ya yöneldiklerini, ihracat kalemini her geçen gün biraz daha artırdıklarını ve Gaziantepliler olarak ekonomik krize baş kaldırdıklarını kaydetti. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
Garanti'ye sendikasyon kredisi
