| | | | Bahçeli, yaptığı açıklamada, kriz yılında yapılan anketin politika oluşturma bağlamında orta vadeli öngörü sağlama özelliği bir hayli zayıf olması nedeniyle ankete çıkan hane halklarının beyanlarında da ciddi sapmalar görülebileceğini bildirdi. Bahçeli, şöyle devam etti:
“Nitekim, 2001 yılında uygulanmaya başlanan, ancak 3 ay sonra iptal edilen anket çalışmasının iptal gerekçesini, hane halklarının beyanlarında ortaya çıkan güvenirlik sorunu oluşturmuştur. Bir başka deyişle kriz nedeniyle hane halklarından kendi durumlarına ilişkin sağlıklı bilgiler elde edilememiştir. DİE bu yıl yeni bir gelir dağılımı araştırması başlatmıştır. Sonuçları ancak gelecek yıl içinde açıklanması beklenen bu çalışmanın günümüze ilişkin verileri henüz elde edilme aşamasındadır.”
1994’TEN BU YANA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
Bahçeli, son anket çalışmasının yapıldığı 1994 yılının da bir kriz dönemine rastladığını belirterek, bu tarihten sonra Türkiye’nin ekonomik ve sosyal politikalarında önemli yapısal değişmeler olduğunu ve yeni krizler yaşandığını dile getirdi. Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
“Sözkonusu bu krizlerin en son 1994 yılında tespit edilmiş olan gelir dağılımı yapısında da önemli değişmelere yol açabileceği düşünülmektedir. Bu değişimin niteliği konusunda Türkiye’de güncel ve bütünsel bir araştırma bulunmadığından, bu alanda mevcut durumu ortaya koyacak değerlendirmeler de yapılamamaktadır.
Türkiye’de 1990’larda daha belirgin hale gelen gelir eşitsizliği, özellikle 2001 yılında yaşanan ciddi ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan refah kaybı ile birlikte tüm hane halkları üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler yaratmıştır. Ancak, bu etkilerin kesin derecesi ve yönü henüz bilinmediği için gelir dağılımının yapısı ile ilgili bir tahminde bulunmak son derece güçtür.” DİE’nin anket çalışmalarına 1 Ocak 2002 tarihinde başlamış ve ilk döneminin 31 Mart’ta tamamlanacağı açıklanmıştı. Ülke genelindeki verilerin değerlendirilmesinin yaklaşık 2 yıl sürmesi ve maliyetinin de 2 trilyon lirayı bulması bekleniyor.
BEŞ AYRI GELİR GRUBU
Araştırmada, ülke nüfusu gelir gruplarına göre yüzde 20’li beş temel parçaya ayrılıyor. Bu beş grubun ülke gelirinin ne kadarını aldığını görebilmek için de araştırmanın yapıldığı yıl, ülkede yaratılan toplam kullanılabilir gelir bu nüfus parçalarına göre gruplandırılıyor.
DİE’nin 1994 yılı araştırmasına göre gelir büyüklüklerine göre en düşükten en yükseğe göre sıralandığında, en yüksek gelir grubundakilerin yüzde 20’si, toplam kullanılabilir gelirin yüzde 54.9’unu aldığı saptanmıştı. Bu oran, kentlerdeki hanelerde yüzde 57.2’ye çıkarken, kırsal kesimdeki en yüksek gelir grubundaki yüzde 20 hanenin gelirden aldığı pay yüzde 47.7 düzeyinde kalıyor.
Araştırma sonuçlarına göre en düşük gelire sahip olanların içinde ilk yüzde 20’lik grup ise Türkiye kullanabilir gelirinden yüzde 4.9 pay alıyor. Bu oran, kentsel kesimde yüzde 4.8, kırsal kesimde yüzde 5.6 düzeyinde.
Ankete göre, gelir durumuna göre ikinci yüzde 20’lik grubu oluşturan hane halkları, kullanılabilir gelirin yüzde 8.6’sını, üçüncü yüzde 20’lik grup yüzde 12.6’sını, dördüncü yüzde 20’lik grup ise kullanılabilir gelirin yüzde 19’unu alıyor.
| |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
Derviş: Reformlar geri dönülmez nitelikte
