|
Akaryakıt sektörü tepkili: Pompalar kapanabilir... Benzinde düşüş canlanma getirecek Çakan: Akaryakıt dağıtım payı sabitlendi Aytemiz: Bayiler istasyon kapatmak istiyor |
|||
KEÇECİLER: SEKTÖR DAHA FAZLA KORUNMALI Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, devletin petrol sektörüne teşekkür etmesi gerektiğini vurgularken, devletin toplayacağı vergiler, bayiler aracılığı ile toplanmaktadır. Bu nedenle, bundan daha fazla korunması gereken sektör var mıdır? diye sordu. Keçeciler, petrol sektörünü altın yumurtlayan sektör olarak nitelerken, rahatsız edilmemesi gerektiğini bildirdi. Petrol sektörü, aslında çok sağlam temeller üzerine kurulmuş sağlıklı bir yapıya sahiptir. Devletin toplayacağı vergiler, bayiler aracılığı ile toplanmaktadır. Bu nedenle bundan daha fazla korunması gereken sektör var mıdır? Petrol sektörünü koruyacağız diyen Keçeciler, Türkiyenin enerji köprüsü olacağını bildirdi. OECD ülkelerinde ithal petrole olan bağımlılığın günümüzde yüzde 58 iken, oranın gelecek yıllarda yüzde 70e ulaşmasının beklendiğini hatırlatan Keçeciler, petrol ve doğalgaz yatakları ile avrupa arasında bulunan Türkiyenin, gelecekte enerji köprüsü haline geleceğini vurguladı. Keçeciler, bu yönüyle mesele değerlendirildiğinde, Türkiye ülke içindeki mevcut rezervlerin değerlendirilmesi ve yeni yatakların bulunmasına dönük çalışmaları yanında, ihtiyaç duyacağı ithale dayalı enerjinin temini hususunda stratejilerini belirlemeli, bu yönde çalışmalarını sürdürmelidir dedi. TUNCER: AKARYAKIT PAHALI SATILIYOR Petrol Ofisi Genel Müdürü Ertuğrul Tuncer de, akaryakıta olan talepteki düşüşün 2002 yılının ilk çeyreğinde de devam ettiğini belirterek, Mart sonu itibariyle benzin talebinde yüzde 12, motorinde ise yüzde 8 daralma görüldüğünü söyledi. Tuncer, akaryakıt sektöründe çok uzun yıllardır çözüm bekleyen sınır ticareti, sektördeki disiplinsizlik, haksız rekabet, ön izinler, istasyon adetindeki enflasyon, yaptırımların zayıflığı gibi sorunların kronik bir hal aldığını kaydetti. Türkiyede yaşanan ekonomik krizin sektörü olumsuz şekilde etkilediğini ifade etti. Tuncer, krizden bu yana benzin talebi yüzde 11 daralırken, her yıl yüzde 4-5 büyüyen motorin talebinde de ancak yüzde 1lik bir büyüme gerçekleştiğini vurguladı. Bir yandan satışlarda yaşanan düşüş, diğer taraftan artan fiyatlar ve dağıtım kuruluşlarıyla bayilerin artan işletme sermaye gereksinmelerine karşılık erozyona uğrayan kar marjlarının sektörün bugün en önemli sorunu haline geldiğini dile getiren Tuncer, şöyle devam etti: Otomatik fiyatlandırma ile pompa fiyatlarının uluslararası fiyatlara bağlı olarak artması veya indirilmesi gerekirken, maalesef bu uygulamanın kısa bir sürede delindiğini ve fiyatların bir kaç istisna dışında devamlı olarak yukarı doğru ayarlandığını gördük. Bunun da en önemli nedeni, diğer vergilerin toplanmasında karşılaşılan zorluklar yanında adeta bir vergi tahsildarı görevi üstlenen akaryakıt dağıtım şirketleri vasıtasıyla akaryakıttan elde edilen vergi ve fonun kolayca tahsil edilmesidir. Son ekonomik krizi takiben hızla artan akaryakıt fiyatları nedeniyle Türkiye, bugün Avrupada akaryakıtın en pahalı satıldığı bir ülke haline geldi. DANIŞ: KÖRFEZDE RAFİNAJ KAPASİTESİ ARTACAK Tüpraş Genel Müdürü Hüsamettin Danış da, yaptığı konuşmada, Körfez petrokimya rafineri tesislerinde,en geç 2007de, yıllık 8-10 milyon ton kapasiteli yeni bir rafinerinin devreye alınması zorunlu olacak dedi. Danış, Hedefimiz, şirketimizde kamu payı yüzde 50nin altına düştükten sonra, sadece petrol rafinaj alanında değil, petro kimya, enerji üretim, doğalgaz ve gerektiğinde dikey yapılanma alanlarında yerimizi almaktır dedi. Ürün açıkları öncelikle Marmara bölgesinde oluşacağından, en geç 2007 yılında, 8-10 milyon ton yıl kapasiteli körfez petro kimya rafineri tesislerinde yeni bir rafinerinin devreye alınmasının zorunlu olacağını ifade eden Danış, bu rafinerinin dünyanın en modern rafinerilerinden biri olacağını kaydetti. 2002 yılında petrol ürünleri ihracatının 500 milyon dolara varacağını ve önümüzdeki yıllarda da en az 3-4 milyon ton ürün ihracatı planlandığını vurgulayan Danış Hedefimiz, şirketimizde kamu payı yüzde 50nin altına düştükten sonra, sadece petrol rafinaj alanında değil, petro kimya, enerji üretim, doğalgaz ve gerektiğinde dikey yapılanma alanlarında yerimizi almaktır dedi. AYTEMİZ: FİYATLARDA MÜDAHALEDEN ÇIKILMALI Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı İsmail Aytemiz de, akaryakıt fiyatlarının ayarlanmasında, devlet müdahalesinden çıkılması gerektiğini ve bunun altyapısının hazır olduğunu söyledi. Aytemiz, yaptığı konuşmada, Türkiyenin petrole olan bağımlılığı nedeniyle, uluslararası piyasadaki en ufak bir kıpırdanmanın bile Türkiyeyi yakından ilgilendiğine dikkati çekti. Türkiyede akaryakıt bayilerinin çalışamaz hale geldiğini savunan Aytemiz, akaryakıt bayilerinin içinde bulunduğu durumun, sadece kendilerini değil 65 milyon insanı da ilgilendirdiğini vurguladı. Akaryakıt üzerinden vergi almanın Hazine ve Maliye açısından en kolay yöntem olduğunu söyleyen Aytemiz, akaryakıt bayilerinde 1 centin çok görüldüğünü bildirdi. Bir akaryakıt bayisinin kuruluşunun maliyetinin bayi büyüklüğüne göre 500 milyar lira ile 1 ktrilyon lira arasında değiştiğini anlatan Aytemiz, işletme maliyetinin ise 150 milyar lira olduğunu söyledi. Akaryakıt bayilerinin şu anda sıfır karla çalıştığını öne süren Aytemiz, devlet bütçe gelirlerinin 1/5inin akaryakıt bayileri tarafından sağlandığını vurguladı. Siyasetçiler hükümeti eleştirdi Bu arada, Petrol Şurası, muhalefet liderlerinin yoğun eleştirilerine sahne oldu. Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Tansu Çiller, Türkiyede yaşanan krizin Türkiyeyi borçlandırdığını, vergi toplayamayan Hükümetin girdi fiyatlarını yükseltmeye yöneldiğini belirterek, Türkiye bir kısır döngünün içinde, biz buna yönetim krizi diyoruz dedi. Çiller, yaptığı konuşmada, Türkiyenin borç stokunun milli gelire oranının yüzde 48den yüzde 118e ulaştığına işaret ederken, yatırım yapılmadığını, alınan borçların da bankacılık kesimi aracılığıyla tekrar dışarı çıkarıldığını öne sürdü. Bu borcun geri ödenmesi gerektiğine işaret eden Çiller, bunun için de üretim ve ihracatın artırılmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Çiller, kamu finansman açığının yüzde 43e kadar yükseldiğini, devletin küçültülmesi gerekirken alınan 289 bin kadroyla devletin büyüyerek kamu açığının artmasında etkisinin olduğunu bildirdi. Çiller, Türkiyenin Mavi Akımla sadece Rusyaya bağlanması doğru değildir. Türmenistan 35-40 dolara vereceğini belirtirken, Türkiyenin Rusyadan 120 dolara kadar çıkabilecek şekilde gaz alması rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir şeklinde konuştu. Erdoğan ve Kutan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da, hükümetin ekonomi politikalarını eliştirerek, hükümetin Uluslararası Para Fonuna (IMF) taahhütleri çerçevesinde akaryakıta yaptığı sürekli ve yüksek zamlar ile dar gelirli vatandaşı cezalandırdığını belirterek, IMF amir, Hükümet memur dedi. Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan da, ham petrol ve petrol ürünleri piyasasını düzenleyen yeni Petrol Piyasası yasa taslağının yakında Meclise sunulacağını dikkat çekerken, getirilen bu yasa teklifiyle TPAOnun ürettiği ham petrolün pazarlanması çok zor olacak, TPAO neredeyse yok olma ile yüz yüze kalacaktır dedi. Kutan, TPAOnun riski az ve karlı olan rafinaj, taşıma ve pazarlama alanlarından uzaklaştırıldığını kaydetti. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||