| | | | Törende konuşan Okuyan, bugünün aynı zamanda hem hüznün, hem de umudun bir arada yaşandığı tarihi bir gün olduğunu belirterek, işsizlik sigortasını ilk uygulayan ülkenin İngiltere olduğunu hatırlattı. Bundan 90 yıl sonra Türkiye’de hayata geçirilen işsizlik sigortasının, bugün fiili olarak başladığını ifade eden Okuyan, Türk işçisinin Almanya’da ya da İngiltere’de çalışan kadar bu sigortayı hak ettiğini belirtti.
İŞ GÜVENCESİ DE ÇIKARILACAK
Bu sigortanın 50 yıldır ülkenin gündeminde olduğunu hatırlatan Okuyan, işsizlik sigortasının beraberinde, sigortasız çalışmanın önlenmesi ve İş Güvencesi Yasası’nın temel hedef olduğunu kaydetti.
Sigortasız çalışmanın önlenmesine ilişkin düzenlemelerin yapıldığını anlatan Okuyan, 50 yıllık bir tartışmanın haklı talebi olarak sadece iş güvencesinin kaldığını söyledi.
Çalışma hayatında masanın işçi-işveren ve hükümetten oluşan üç tarafının var olduğunu ve sonuca ulaşabilmek için bu tarafların diyalogunun gerektiğine işaret eden Okuyan, kendisinin masanın her üç tarafında da bulunduğunu kaydetti.
21 yıllık gazetecilik yaşamı süresince sigorta primlerinin ödenmediği dönemler olduğunu, sendikaya üye olduğu için işten çıkarıldığını da dile getiren Okuyan, bir dönem de işveren sıfatı taşıdığını, şimdi ise hükümet tarafında bulunduğunu bildirdi. Türkiye için doğrunun bulunmasında bir zihniyet değişikliğine gerek olduğunu dile getiren Okuyan, bu değişimde işsizlik sigortasının önemine değindi.
SOSYAL YARDIM DEĞİL
İşsizlik sigortasının işsiz kalan kişinin sadece maaş alması değil, bir sağlık güvencesine kavuşması anlamını da taşıdığını vurgulayan Okuyan, “Bugün uygulamaya geçen sigortayla ilgili tartışmalar yapılabilir. Bu bir sigorta dalıdır. Bir sosyal yardım değildir işsizlik sigortası. Adı üstünde işsizlik sigortasıdır. İşsizlik yardımı değildir. Sosyal yardım karşılıksızdır” diye konuştu.
Okuyan, ödenilen primler dikkate alınarak işsizlik sigortasının bağlandığını belirterek, bu konudaki dengelerin bozulmaması gerektiğini söyledi.
Bağ-Kur’un kurulduktan 5 yıl sonra 200 bin kişiyi emekli ettiğini hatırlatan Okuyan, “Böyle yaparsanız 7 defa değil, 77 defa gidip gelirsiniz. Sonuçta bedelini biz öderiz. İstihdam, iç borç, dış borç, geleceğe olan ümidi kaybetmek olarak ödersiniz” dedi. Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğunu da ifade eden Okuyan, 999 köyden kovulunsa da birilerinin doğruyu yapacağını belirtti.
“Bugün 48 yıllık bir rüyanın gerçekleştirildiği bir törendeyiz” diyen Okuyan, İşsizlik Sigortası Fonu’nda 1 katrilyon 76 trilyonu nema geliri olmak üzere, 2 katrilyon 790 trilyon paranın var olduğunu, bugün uygulamaya bu parayla başlandığını söyledi.
Okuyan, 9 öğretim üyesi tarafından hazırlanan başta 1475 sayılı İş Kanunu olmak üzere kanun taslaklarını da hatırlatarak, bunların çalışma hayatıyla ilgili, özellikle örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik olduğunu belirtti.
İşsizlik sigortasının 50 yıldır düşünüldüğünü, İş Güvencesi Yasası’nın ise 50 yıldır tartışıldığına dikkat çeken Okuyan, “Enteresan bir ülkeyiz. İyi bir yasa sanki 50 yıldan önce çıkmaz” dedi.
İş Güvencesi Yasası’na ilişkin eleştirilere de değinen Okuyan, yasanın işçinin olduğu kadar işverenin de haklarını koruduğunu bildirdi. Okuyan, yasa çıktığında bazı işverenlerin şimdi yaptığı gibi bir işçiyi 11 ay çalıştırıp, kıdem tazminatı vermemek için işten atamayacağını ya da sırf sendikaya üye oldu diye işten çıkaramayacağını söyledi.
Bu tür örneklerin 50 yıldır yaşandığını ancak bundan sonra olmayacağını kaydeden Okuyan, “Parlamentodaki İş Güvencesi Yasası ivedililikle çıkarılacaktır” diye konuştu. | |
Okuyan: İşsiz sayısı 2.3 milyonu aştı
Bankaların kara tahtaları siliniyor
