|
Rama, kamu sektörünün küçültülmesine yönelik bakışını kamunun verimli şekilde küçültülmesi başlıklı raporunda ayrıntılı olarak aktarıyor.
İHTİYAÇ FAZLASI KALMAMALI
Martin Ramanın 1998 yılında yazdığı raporda, kamu sektörünün küçülmesinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde büyük önem taşıdığı ifade ediliyor. Rama, atıl işgücünün azaltılmasıyla belirli bir süre için finansal getiri sağlanabileceğini, ancak bunun kalıcı olmasının siyasi iradeye bağlı olduğunu belirtiyor.
Rama, özel sektör mantığıyla hareket edilmesinin önemine işaret ederek, işlerin yürümesi için yeterli olacak rakamın üzerinde işçi bırakılmaması gerektiğini aktarıyor.
Bu yönde daha önce Dünya Bankası destekli olarak yapılmış operasyonlardan da söz eden Rama, bu tür çalışmalarla ilgili olarak da şu istatistiki verileri sunuyor:
1998 yılına kadar kamu sektörünün küçültülmesine yönelik olarak 37 ülkede 41 operasyon yapıldı. Ortalamasına bakıldığında, her operasyonda 125 bin işçi işten çıkarıldı. Bu yolla operasyon başına 300 milyon dolar tasarruf sağlandı. İşten çıkarılanlara ödenen ortalama tazminat ise operasyon başına 87 milyon dolar oldu. Bu operasyonların en geniş çaplısında 1.6 milyon kişi işten çıkarıldı.
Ramaya göre, bu tür bir paketin başarılı olması için en önemli kriter tazminat. Sağlanacak tasarrufun ödenecek tazminattan fazla olması gerekiyor. Bu nedenle yasal altyapının çok iyi hazırlanması gerekiyor. İşten çıkarılacakların belirlenmesinde bir başka önemli kriter ise verimlilik hesabı. Rama, bu hesabın uluslararası kabul görmüş standartlarda yapılması gerektiğini ifade ediyor. İşçi verimliliği sıfıra yaklaştıkça operasyonun başarısızlık ihtimali ortadan kalkıyor.
YILDA YÜZDE 10 MAKUL
Rama, operasyonun belli bir zaman dilimine yayılmasının sosyal açıdan daha doğru olduğunu ifade ediyor. Raporda, belirli bir tasarruf limitinin belirlenmesi gerektiği ve toplam işgücünden yıllık ortalama yüzde 10luk indirimin gelişmekte olan ülkeler için olumlu olduğu ifade ediliyor.
Martin Rama, işten çıkarma yerine başka kamu kuruluşlarına kaydırma yapılmasının da doğru olmadığını ifade ediyor. Yetenek analizi yapılmadan başka kamu kuruluşlarına aktarılacak olan personelin bir süre sonra burada da atıl işgücü haline geleceğini belirten Rama, Kamunun küçültülmesi operasyonlarının sadece yüzde 40ında bu denendi ve sadece yüzde 20sinde başarı sağlanabildi görüşüne yer veriyor.
Ramanın deneyimlerine dayanarak yaptığı tespitlerden biri de kamuda verimlilik sağlamanın güçlüğü. Martin Rama, kamudaki düşük verimliliği, işçilerin işten çıkarılma riski olmayışına bağlıyor. Kamuda özendirici unsurların, özellikle ücretin kıdeme ve eğitime bağlı kalmasının da verimliliği düşürdüğünü savunuyor.
ÖNCE ÖZENDİRME
Rama, işten çıkarma yöntemi olarak öncelikle özendirme üzerinde duruyor. Böylelikle özel sektöre geçme potansiyeli bulunan çalışanların belirli bir miktar tazminat karşılığında gönüllü olarak işten ayrılabileceği öngörülüyor.
Bu sistem kamu bankaları için Türkiyede de uygulandı. Bunun ardından kamu kuruluşlarından raporlama yoluyla durum tespiti yapılması bekleniyor. Raporlamadaki verimlilik hesabının uluslararası standartlarda yapılmış olması bekleniyor.
İŞSİZLERE EĞİTİM
Rama, işten çıkarılan işçiler için de belirli bir program dahilinde eğitim önerisinde bulunuyor.
Buna örnek olarak Ekvatorda uygulanan yöntemi gösteriyor. İşten çıkarılanların yüzde 12sinin bu mesleki eğitimleri aldığının altını çizen Martin Rama, bunların tamamına yakınının daha sonra özel sektörde iş bulabildiğini ifade ediyor. | |