 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Hisarcıklıoğlu, ekonomik kriz dönemlerinin bir ülkedeki yapısal bozuklukların anlaşılması ve düzeltilmesi için bir fırsat olduğunu belirterek, “Son ekonomik kriz süreci ülkemizin yapısal değişim ve dönüşümünün yapılması için son fırsattır” dedi. Hisarcıklıoğlu, TOBB’da yapılan Ticaret Odaları Konsey toplantısında yaptığı konuşmada, halen ekonomik kriz sürecinin devam ettiğini kaydederken, Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde kamu israfı ve bütçe dengesinin kaybedilmiş olması ve piyasa ekonomisinin gerektirdiği hukuksal ve kurumsal altyapının kurulmamış olmasının en önemli rolü oynadığını söyledi. Kamunun israfçı yapısının ortaya çıkardığı maliyetin özel sektöre fatura edildiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, kamunun kendisinden kaynaklanan problemleri çözmek yerine reel sektörü de zaafa uğrattığını belirtti. Bu nedenle kamu yönetiminin süratle yeniden yapılandırılması gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede hantal, israfçı, verimsiz, yavaş işleyen,mevzuat karmaşası içinde olan kamu yönetimin tasfiye edilerek, verimli, esnek, rasyonel, etkin, şeffaf bir yapıya kavuşturulması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, bu ekonomik krizin son birkaç yılın değil, yılların birikiminin bir sonucu olduğunu kaydederken, yıllardır ertelenen yapısal değişim ve dönüşümün yapılamamasının krizin derinleşmesinde etken olduğunu bildirdi. Olaylar kısa vadeli değil, stratejik açıdan yaklaşılması ve gerekli olan radikal adımların cesaretle atılması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “ülkemiz artık geri dönüşü çok ağır olacak bir değişim sürecine girmiştir. Yapısal reform sürecinde direnç gösteren kesimlerin başarılı olmasını engellemek için güçlerimizi birleştirerek mücadele etmeliyiz” dedi. KRİZ HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR 2001 yılını reel sektörün çok ağır bir maliyetle geçirdiğini de kaydeden Hisarcıklıoğlu, 2002 yılında ekonomik krizin şiddeti düşmüş olmasını rağmen etkisinin halen devam ettiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, konuşmasında, 16 Haziran 2001 yılından bu güne kadar geçen 9 ay içinde Odalar Birliği olarak yaptıkları çalışmaları anlatırken, bu çerçevede birikmiş sigorta prim borçlarının 18 ay eşit taksitler halinde yıllık yüzde 3 tecil faizi ile ödenmesi hususunun kabul edildiğini ve istihdamın teşvik amacıyla ücret dışı yüklerden bazılarının ödenmesinin ertelenmesi hakkındaki kanun tasarısının da Meclis’te kabul edildiğini kaydetti. 1 Nisan tarihinden itibaren 1 yılsüreyle prime esas ücretin alt sınırını belirleme yetkisinin Bakanlar Kurulu’na devredildiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, Bakanlar Kurulu’nun gereğini yapması yönünde konunun takipçisi olacaklarını da kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Odalar Birliği olarak vizyonlarının Türkiye’nin, küreselleşme sürecinde kaybedenlerden değil, kazananlardan olması olduğunu ifade etti. Hisarcıklıoğlu, bunu gerçekleştirmek için üstlendikleri misyonun ise Türkiye’nin, tek tek ülkelerle olan ekonomik ilişkilerinde olduğu gibi IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlarla da ilişkilerinde de aktif ve etkin bir rol alması olduğunu söyledi. Rifat Hisarcıklıoğlu, ticaretin ekonominin belkemiği olduğunu ve ticaret sektörü olmazsa ne üretimin, ne de tüketiminin gerçekleştirilebileceğini ifade etti. TOBB’un partiler üstü olduğunu ve her partiye eşit mesafede durduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, siyasete bakışlarının A veya B partisini desteklemek değil, bütün partilerden kendi politikalarına destek almak olduğunu söyledi. DEMİRTAŞ: KALKINMA İÇİN ADIM ATILSIN Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Odaları Konsey Başkanı Ekrem Demirtaş, Türkiye’de bölgeler arası dengesizliklerin son derece keskin olduğuna işaret ederken, “Sadece istikrar programlarıyla yetinmeyip, kalkınma stratejilerini de uygulamak zorundayız” dedi. Aynı zamanda İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı olan Demirtaş, TOBB Ticaret Odaları Konsey toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, il ve bölgelerdeki ekonomik potansiyeli canlandıracak bölgesel kalkınma ajanslarına ve bölgesel kalkınma politikalarına ihtiyaç olduğunu kaydetti. “Anadolu’nun geleceğini sadece geleneksel istikrar politikalarına bağlayamayız” diyen Demirtaş, kalkınma stratejileriyle, yatırım-üretim-kalkınma iklimi oluşturulması gerektiğini, kalkınma politikalarıyla, reel ekonomiye geçişin, reçetesinin de, rotasının da belli olduğunu söyledi. Ekrem Demirtaş, kısa dönemde, vergi indirimleriyle, enflasyon muhasebesiyle, piyasalarda, canlılık yaratılabileceğini vurguladı. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
TOBB: Şubat enflasyonu çok olumlu
